ODE Yalıtım ile ısı ve su yalıtımında doğru bilinen yanlışlar - Yapı İnşaat Dergisi
Bizimle iletişime geçin

GENEL

ODE Yalıtım ile ısı ve su yalıtımında doğru bilinen yanlışlar

Yayınlandı

-


Isı ve su yalıtımı, binaların enerji verimliliğini artırmak ve uzun ömürlü olmalarını sağlamak için kritik bir öneme sahip. Ancak, yanlış bilgiler ve uygulamalar, yalıtımın etkinliğini düşürüp gereksiz maliyetlere yol açabilir. ODE Yalıtım, doğru bilinen yanlışlar hakkında farkındalık yaratarak bina sahiplerine verimli çözümler sunmayı hedefliyor.

Yalıtım, enerji tasarrufu sağlamak ve çevresel etkileri minimize etmek için önemli bir rol oynuyor. ODE Yalıtım, yalıtım hakkında doğru bilinen yanlışları sıralayarak, bina sahiplerine daha verimli ve etkili çözümler sunuyor.

Isı yalıtımı yüksek maliyetli bir yatırımdır
Isı yalıtımı, başlangıçta pahalı gibi görünebilir ancak doğru şekilde uygulandığında enerji faturalarında ciddi tasarruf sağlar. Yalnızca yönetmeliklere uygun yapılan yalıtımlar, bir binada yüzde 70’e varan enerji tasarrufu sağlayabilir ve kısa süre içinde kendini amorti eder.

Isı yalıtımı sadece kış aylarında faydalıdır
Isı yalıtımı sadece soğuk hava koşullarında değil, sıcak havalarda da önemli bir rol oynar. Yalıtım, evin ısısını dört mevsim boyunca dengede tutar ve yazın aşırı ısınmayı engeller. Bu da soğutma maliyetlerini azaltır. 1998’de yürürlüğe giren TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı, başlangıçta ısıtma enerjisini optimize etmeye odaklanmışken, güncel haliyle hem ısıtma hem de soğutma ihtiyaçlarını kapsayarak daha dengeli ve sürdürülebilir bir enerji yönetimi sunuyor. Yeni standart, binaların yaz ve kış aylarında enerji verimliliğini artırarak, iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı yapılar teşvik edecek. Ayrıca, tasarım aşamasından itibaren zorunlu yalıtım uygulamaları ile sektördeki paydaşlara rehberlik edecek.
 
Sıcak iklimlerde ısı yalıtımına ihtiyaç yoktur
Isı yalıtımı, yalnızca soğuk iklimlerde değil, sıcak iklimlerde de büyük bir öneme sahip. Özellikle çatı araları, yaz aylarında aşırı sıcaklıklara ulaşarak iç mekanları ciddi şekilde ısıtabilir ve bu durum, yaşam konforunu olumsuz yönde etkileyebilir. Yalıtım, bu tür sıcaklık dalgalanmalarından korunmak için hayati bir çözüm sunar. Etkili bir ısı yalıtımı, yazın aşırı ısınmayı engelleyerek iç mekanların daha serin ve rahat olmasını sağlar. Ayrıca, enerji tüketimini azaltarak klima kullanımına olan ihtiyacı minimuma indirir. Bu şekilde, hem yaşam konforu artırılır hem de enerji tasarrufu sağlanır.

Su yalıtımı depremden korumuza ve pahalıdır
Bir binada su yalıtımı eksik ya da standartlara uygun yapılmadığında, demir donatılarının taşıma kapasitesi 10 yılda yüzde 66, deniz kenarlarında ise yüzde 70 oranında azalır. Bu ciddi bir sorun olup, yıkılan binalarda bu duruma sıkça rastlanıyor. Kolon içindeki demirlerin yokluğu sadece bina hasarına, aynı zamanda can kayıplarına da yol açabilir. Su yalıtımı konusunda bilincin artırılması büyük önem taşıyor.
2023’te yapılan “Su Yalıtımı ve Binaların Deprem Güvenliği Algı Araştırması”na göre, katılımcıların sadece yüzde 2,2’si su yalıtımının deprem güvenliği üzerindeki öneminin farkında. Araştırmada, katılımcıların yüzde 45’i oturduğu binada su yalıtımı olup olmadığını bilmediğini, yüzde 34,2’si ise binasında su yalıtımı bulunmadığını belirtti. Ayrıca, su yalıtımının maliyetinin yüksek olduğu düşünülse de bu maliyet toplam bina maliyetinin sadece yüzde 1’ini oluşturuyor.

Su yalıtımı sadece yağmur suyu içindir
Su yalıtımı, yalnızca yağmur suyunun değil, yeraltı suları, boru sızıntıları ve nemin yapıya zarar vermesini engelleyen önemli bir koruma yöntemidir. Bu uygulama, iç mekanlardaki nem kontrolünü de sağlar, bu sayede duvarlarda nem birikmesi, küf ve mantar oluşumunun önüne geçilir. Su yalıtımı, binaların temellerinden çatısına kadar tüm yapıyı korur, yapısal bütünlüğü sağlar ve enerji verimliliğini artırır. Doğru yapılan su yalıtımı, uzun vadede bakım ve onarım maliyetlerini düşürerek yapının ömrünü uzatır.

Su yalıtımının enerji tasarrufu olarak faydası yoktur
Su yalıtımı, doğrudan enerji tasarrufu sağlamasa da yapıların uzun ömürlü olmasını ve güvenliğini artıran önemli bir unsurdur. Özellikle suyun zamanla yapının iç kısımlarına sızması, malzemelerin bozulmasına ve korozyona yol açabilir. Bu tür hasarlar, yapının taşıyıcı sistemine zarar verebilir ve depreme karşı dayanıklılığını önemli ölçüde zayıflatabilir. Su yalıtımı, bu tür olumsuz etkilerden korunmak için kritik bir rol oynar. Su yalıtımı sayesinde, yapıların metal aksamları ve temel yapıları suyun neden olduğu korozyonlardan korunur, böylece yapının dayanıklılığı ve güvenliği artırılır. Bu da, özellikle deprem gibi doğal afetlere karşı yapının daha güçlü ve güvenli kalmasını sağlar.
Sonuç olarak, ısı ve su yalıtımı, binaların verimliliğini artırmakla kalmaz, aynı zamanda doğal afetlere karşı koruma sağlar.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

AUX, İklimlendirmede 360° Çözüm Dönemini Başlatıyor

Yayınlandı

-

Split, Multi Split, Isı Pompası ve VRF sistemleriyle AUX, Türkiye’de dört mevsim konforu tek çatı altında sunuyor.

Enerji verimliliği, teknolojik inovasyon ve sürdürülebilirlik vizyonuyla dünyanın önde gelen iklimlendirme üreticilerinden biri olan AUX, Türkiye pazarında “dört mevsim çözüm” anlayışıyla fark yaratıyor. Şirket, Split, Multi Split, ısı pompası ve VRF sistemlerini tek marka çatısı altında buluşturarak konutlardan ticari projelere kadar her ölçekte 360° iklimlendirme çözümü sağlıyor.

Eurovent Sertifikalı Üstün Performans

AUX’un tüm ürün gamı, yalnızca tasarımı ve sessiz çalışmasıyla değil, uluslararası standartlarla doğrulanmış yüksek performans değerleriyle de dikkat çekiyor. AUX Isı Pompası, Multi Split ve VRF sistemleri, Eurovent Sertifikası ile bağımsız test kuruluşlarınca onaylanmış durumda. Bu sertifika, cihazların katalogda belirtilen enerji verimliliği ve kapasite değerlerini bağımsız testlerle doğrulayan en saygın Avrupa standardı olarak kabul ediliyor. Bu sayede AUX, Türkiye’deki mekanik çözüm ortaklarına ve projecilere “ölçülebilir kalite, uluslararası güven” sunuyor.

Teknolojiyi Konfora Dönüştüren Yenilikçi Çözümler

AUX, Ar-Ge’sinin merkezinde yer alan Japon mühendislik vizyonuyla kullanıcı deneyimini yeniden tanımlıyor:
– Soft Air teknolojisi ile doğrudan esinti etkisini ortadan kaldırarak yumuşak ve homojen hava akışı sağlıyor.
– I-FEEL sensör sistemi, bulunduğunuz noktadaki sıcaklığa göre cihazın performansını otomatik ayarlıyor.
– Auto Clean ve 57°C sterilizasyon fonksiyonları, iç ünitenin hijyenini koruyarak uzun ömürlü kullanım sunuyor.

Konutlar İçin Esnek Çözüm: AUX Multi Split Sistemleri

Yeni AUX Multi Split serisi, tek bir dış üniteye bağlı birden fazla iç üniteyi yönetme özelliğiyle küçük ve orta ölçekli konutlar için maksimum verimlilik sağlıyor. Bu sistemler; enerji tasarrufu (A++ sınıfı verimlilik), bağımsız oda kontrolü ve farklı tip iç ünite seçenekleri (duvar tipi, kaset tipi, konsol tipi) özellikleriyle hem bireysel kullanıcılar hem de küçük ofis uygulamaları için ideal bir çözüm sunuyor. Eurovent sertifikalı yapısı sayesinde her ünitenin performans değeri uluslararası standartlarla güvence altına alınmış durumda.

Büyük Projelere Güçlü Çözüm: AUX VRF Sistemleri

AUX’un ticari segmentteki amiral gemisi olan ARV7 VRF serisi, 42 HP’ye kadar kapasite, -30°C ile +55°C çalışma aralığı ve yüksek COP/EER değerleriyle projelerde fark yaratıyor. Sistemde kullanılan Gelişmiş DC inverter kompresör, enerji tüketimini minimize ederken uzun ömürlü performans sunuyor. Bu seri aynı zamanda Eurovent onaylı, akıllı kontrol sistemine sahip ve modüler tasarımıyla geniş ölçekli otel, ofis, AVM ve endüstriyel tesis uygulamalarında tercih ediliyor.

Isı Pompalarında R290 Dönemi

AUX’un yeni nesil R290 Isı Pompası serisi, çevreci soğutucu gaz teknolojisiyle enerji verimliliğini maksimuma çıkarıyor. R290 doğal gazı, düşük karbon salımı ve yüksek COP değeri ile çevreye duyarlı ısıtma sağlıyor. -25°C’ye kadar verimli çalışma, Avrupa iklim koşullarında test edilmiş dayanıklılıkla birleşiyor. Tüm modeller A+++ enerji sınıfı ve Eurovent sertifikalı performans değerleriyle dikkat çekiyor.

AUXTR Genel Direktör; Volkan Bedük “AUX olarak Türkiye pazarına kısa vadeli satış hedefleriyle değil, uzun vadeli bir çözüm vizyonuyla girdik. Split, Multi Split, Isı Pompası ve VRF sistemlerini aynı marka çatısı altında toplayarak kullanıcılarımıza dört mevsim konfor sağlıyoruz. Eurovent sertifikalı ürünlerimiz, hem bireysel kullanıcıların hem de proje profesyonellerinin güvenle tercih edebileceği bir kalite standardı sunuyor. Hedefimiz, sürdürülebilir enerji çözümlerini Türkiye’nin dört bir yanında yaygınlaştırarak sektörde kalıcı bir değer yaratmak.” Ifadeleriyle bilgi verdi.

Sürdürülebilir Gelecek Vizyonu

AUX’un ürün gamında kullanılan R32 ve R290 çevre dostu soğutucu gazlar, yüksek enerji verimliliği sınıfları (A++ / A+++) ve akıllı kontrol sistemleri, markanın “Make Home Better” vizyonunu yansıtıyor. AUX, teknolojiyi yalnızca konfor için değil, çevre için de geliştiren bir global oyuncu olma misyonuyla ilerliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

inSuppliers İnşaat Sektörü Profesyonelleri Buluşması-IV Networking Etkinliği İzmir’de Gerçekleşti!

Yayınlandı

-

Yeni iş birlikleri için doğrudan iletişim, sektör liderleriyle etkileşim ve sektörün aktif ve gelecek projelerine dair ortak bir vizyon oluşturmak isteyen profesyoneller, inSuppliers İnşaat Sektörü Profesyonelleri Buluşması-IV’te bir araya geldi.

05 Kasım 2025 tarihinde İstinye Park Hyatt Regency İzmir’de gerçekleşen inSuppliers İnşaat Sektörü Profesyonelleri Buluşması-IV ilk defa İstanbul dışında Ege Bölgesi teması ile İzmir’de bir araya geldi. Sektörün önde gelen yenilikçi ürün-hizmet sağlayıcıları, karar vericileri, STK, dönüşüm firmaları ile Ege Bölgesi  üniversite öğrenci kulüplerini bir araya getirdi. Networking fırsatları, ürün ve hizmet sağlayıcı ve karar vericilerin performans sunumları ile kokteyle ev sahipliği yapan etkinlik buluşma bu kez misafirlerini yeni bir format ile ağırladı.

Sektör Profesyonelleri Değer ve Etki Paylaşımları


Girişimci ve yenilikçi bir bakış açısıyla düzenlenen bu etkinlik, inSuppliers’ın online platformda sunduğu kişiselleştirilmiş hizmetleri fiziksel bir modele taşıyarak misafirlerinin performans odaklı değer ve etki sunumları ile daha yenilikçi ve doğrudan verimli ve güçlü iş birliklerine dönüştürmelerine ev sahipliği yaptı. Performans sunumlarında sektör profesyonelleri ürün, hizmet ve projelerinde sektöre ürettikleri değer ve sağladıkları etkiyi paylaşıp misafirlerin sorularını cevapladılar. Birlikte tartışma, değerlendirme ile birlikte daha kuvvetli bağ oluşturabilmenin ilk adımı atıldı.  

Sektörün En Geniş Kapsamlı Katılımlı Temsili


Etkinlik, yatırımcı ve taahhüt firmalarından tasarım ofislerine, ürün ve hizmet sağlayıcılarından STK’lara kadar geniş bir katılımcı profiline ev sahipliği yaptı. Özellikle sektörün dönüşümüne öncülük eden şirketler, üniversite öğrenci kulüpleri ve global firmaların temsilcileri de etkinlikte yer aldı.

Networking ve Performans Sunumları ile Değerler Buluşması
Etkinliğin birinci ve ikinci bölümünde düzenlenen ürün ve hizmet sağlayıcıları performans sunumlarında profesyoneller kendi uzmanlıklarının yetkinliğini, sektörde ürettiği değeri ve oluşturduğu etki ile beraber rakiplerinden farklarını paylaştı. Bu paylaşım sonrası dinleyiciler arasında beraber açık iletişim ortamında sorular ile sektör liderleriyle doğrudan iletişim kurma ve projeleri üzerine ortak vizyon oluşturma fırsatı sundu. Gün sonunda gerçekleşen kokteyl ile samimi bir ortamda networking olanakları artırıldı.

Karar Vericiler, Ürün&Hizmet Sağlayıcılar ve Destekleyenler Performansı ile Sektöre Yeni Bir Bakış Açısı

İlk iki oturumda; Rıza ELHAN (Arı Yalıtım, Firma Sahibi), Levent Gül (OCS OZON Sistemleri, Partner),Yusuf Çağlar Deveci, (RESET TILES & MORE, Kurucu), Pelin Ceylan (Bet10 Koruma Sistemleri, İş Geliştirme Uzmanı), Nurhan Demirci (IQ Alüminyum Sistemleri, Proje Müdürü), Tolga Demirtola (Graniser Seramik, İhracat ve Pazarlama Direktörü) ,Ayşe Sena Şahan (ESRİ Türkiye, Çözüm Mühendisi), İrem Keserci (ESRİ Türkiye, Ticari Sektör Müdürü, Cahit Atlı (Duratiles, Proje Satış Müdürü), Uğur Gürboğa (TK Asansör, Satış ve Operasyon Direktörü), Emre Akarca (Zebrano Mobilya-İzmir,YK Üyesi), Eren Samuray Ersin (Clayton,Satış Müdürü), Ayşe Ağaç Dağ (Prefsan Çelik, Genel Müdür), Ahmet Çilingir (Yiğitalp Grup,Kurucu Ortak) performanslar  ını gerçekleştirdi.

Son oturumda; Yapı Biyolojisi ve Ekolojisi Enstitüsü Eş-Kurucu, Direktör Merve ve And Akman ile başlayan son oturum İzmir Ekonomi Üniversitesi akademisyenlerinden GYODER İcra Kurulu Üyesi Prof.Dr.Yener Çoşkun ve TAV İnşaat, Maliyet Kontrol ve Planlama Müdürü Aynur Hürriyet Türkyılmaz performansı devam edip Folkart, İhale ve Satınalma Müdürü Seval Yıldırım ile son erdi. Akman’lar performansında sağlıklı ve yeşil çevre kriterleri hakkında paylaşım yaparken Çoşkun Ege’de yeşil kentleşebilme ve ESG hakkında sektör profesyonelleri ile hem akademik ham de reel sektör verilerini paylaştı. Sayın Türkyılmaz ise Tav İnşaat’ın küresel projeler yolculuğundaki sektörel etkilerinden geleceği inşa etmeyi, son oturumda ise Sayın Yıldırım Folkart satınalma kriterlerini misafirler ile paylaştı.

Sektör Profesyonelleri ile Değer Zinciri Buluşması

İnşaat sektörünün zikrinin tüm halkası bir araya geldi. Etkinlikte taahhüt firmalarından BL Harbert, En Core, Maksem Grup, TAV İnşaat, Özdemir Holding, TE Mühendislik, Turner Türkiye; gayrimenkul geliştirici firmalarından Casa Montenegro, Ege Yapı, Folkart, İzka İnşaat, Mimarin Yapı, Tanyer İnşaat , farklı sektörlerin inşaat gruplarından Accor, Arkas, Intercontinental; tasarım ofislerinden ASOS Mimarlık, Asar Mimarlık, Craft 312 Studio, Cansu Şef Mimarlık, Emrah Eyiler Mimarlık, Glokal Mimarlık, Ocado Mimarlık, Rem Mimarlık, kamu kuruluşlarından Egeşehir, akademik kurumlardan İzmir Ekonomi Üniversitesi, sektörel kuruluşlardan ise Akdeniz SMD, GYODER, İKSD, İzmir SMD, TMMOB İç Mimarlar Odası-İzmir, TMMOB  Mimarlar Odası-İzmir, Muğla SMD, TMMOB Peyzaj Mimarlar Odası-İzmir, İnşaat Hukuku Derneği ile Yapı Biyolojisi Enstitüsü ve ürün ve hizmet sağlayıcılardan Arı İnşaat Yalıtım, Bet10, Clayton, Duratiles, Esri Türkiye, Graniser Seramik, IQ Alüminyum, OCS Ozone, Prefsan Çelik, Reset Tiles&More, SDR Tarım ve Peyzaj,, TK Elevator, Yiğitalp Grup ve Zebrano Mobilya  ile bir araya gelerek yeni projelerle ilgili işbirliği fırsatlarını konuşma fırsatı buldu.

inSuppliers ,Manisa Celal Bayar Üniversitesi İnşaat Kulübü, Pamukkale Üniversitesi İnşaat Topluluğu ve İzmir Ekonomi Üniversitesi İnşaat Kulübü başkan ve üyeleri ile misafirlerini ağırladı.

inSuppliers , 21 Nisan 2026 Salı günü sektör profesyonelleri ile Fairmont Quasar İstanbul’da buluşacak. Daha fazla bilgi ve gelecek etkinlikler için: www.insuppliers.network

Okumaya Devam Et

GENEL

Çimentonun 200 yıllık üretim teknolojisi değişiyor

Yayınlandı

-

CIMPOR, geçmişi 200 yıl öncesine kadar uzanan modern çimento teknolojisinde devrim yaratan deOHclay çözümü ile sektörde öne çıkıyor. Şirket, kalsine kil (LC3) teknolojisi ile global ölçekte en büyük üretici olmayı hedefliyor. 

Geliştirdiği yenilikçi teknolojiler ve malzemelerle, karbon nötr bir geleceğe doğru ilerleyen CIMPOR, deOHclay teknolojisiyle düşük karbonlu çimento üretimine öncülük ederek çimento üretimini döngüsel ekonomiye tam entegre hale getirmeyi ve karbon ayak izini en aza indiren bir ekosistem yaratmayı amaçlıyor.  Karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik bütüncül yaklaşımı doğrultusunda adımlar atan CIMPOR, modern çimento teknolojisinde devrim yaratan yenilikçi kalsine kil çözümlerini, resmi sponsoru olduğu CUSCIT’ 25 Cement Olympics etkinliğinde sektör paydaşları ve basınla paylaştı. 

Karbondioksit emisyonu %90 azalıyor; enerji tasarrufu elektrikte %60’a, ısıda ise %30’a azalıyor

CIMPOR, yeni nesil düşük karbon ayak izli teknolojisi ile geleneksel Portland çimentosu klinkerine kıyasla; %90’a varan daha düşük karbondioksit emisyonu ve enerji tüketiminde de elektrikte %60, ısı enerjisinde ise %30’un üzerinde tasarruf sağlayan değerler ile üretim yapmayı hedefliyor. 2026 yılı itibarıyla global ölçekte 1,5 milyon ton üretim kapasitesi ulaşacak olan şirket,  4 tesisi ile dünyanın en büyük kalsine kil üreticisi olmayı ve bu sayede CO₂ emisyonunu 1,2 milyon tona yakın azaltmayı hedefliyor. Dünyadaki ilk kalsine kil üretim hattı entegrasyonu olan çimento fabrikasını 2020’de Fildişi Sahili’nde, ardından Kamerun’da işletmeye alan şirketin Portekiz ve Gana’daki tesisleri de yakında devreye girecek.

Geçmişi 200 yıl öncesine kadar uzanan modern çimento teknolojisinde devrim niteliğinde bir değişimin temsilcisi olan LC3 (Kireç Taşı Kalsine Kil Çimentosu) teknolojisi, CIMPOR’un sürdürülebilirlik stratejisinin merkezinde yer alan en kritik unsurlardan biri. Söz konusu teknoloji, çimento üretiminde yüksek CO₂ emisyonu yaratan klinkerin yerine, bol miktarda bulunan kireç taşı ve kalsine kili kullanarak önemli bir CO₂ azaltımı sağlıyor ve şirketin uzun vadeli karbon azaltım hedefleriyle tam bir uyum içinde. 

Kalsine Kil Teknolojisi: DeOHclay ile Etkili CO Azaltımı

Göstergeİyileşme / Azaltım Oranı
Isı Enerjisi Tüketimi%30 azalma
Elektrik Enerjisi Tüketimi%60 azalma
CO Emisyonu%90’a kadar azalma
Çimentoda Klinker Oranı%40 ve üzeri azaltılabilir

“Geleceği sadece konuşmuyor, bugünden inşa ediyoruz”

CIMPOR’un modern çimento teknolojisinde devrim yaratan yenilikçi çözümlerine dikkat çeken  CIMPOR Global Holdings Yönetim Kurulu Başkanı Suat  Çalbıyık, şirketin vizyonunu ve sürdürülebilirlik hedeflerini şu sözlerle özetledi: “Sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi iş modelimizin ve geleceğe yönelik stratejimizin temeli olarak görüyoruz. Rekabetin sadece finansal başarılarla değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal sorumluluklarla da ölçüldüğü bu yeni dönemde, CIMPOR olarak düşük klinker oranına sahip çimentoların üretimi, alternatif yakıtların ve hammaddelerin kullanımı gibi unsurlardan oluşan yaklaşımımızla sektöre öncülük ediyoruz.  ‘Dijital Dönüşüm’ ve ‘Yeni Nesil Ürün Geliştirme’ gibi başlıklarla sektörün önümüzdeki 10 yıldaki gelişimini şekillendirecek stratejilerimiz, kendi yol haritamızla birebir örtüşüyor.

“Artık rejenerasyon zamanındayız” 

Yüz yıllardır aynı şekilde üretim yapan çimento sektörünün ağır sanayiyle özdeşleştiği görüşünün artık değişmeye başladığını vurgulayan Suat Çalbıyık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık rejenerasyon zamanındayız. Kendimizi, işlerimizi, sektörümüzü en baştan tanımlama zamanı ve dünya yeniden şekilleniyor. Ancak bu değişim yalnızca teknolojide değil, değerler sistemimizde de kendini gösteriyor. Kaynaklar, üretim biçimleri, insanın doğayla ilişkisi bir kez daha tanımlanıyor. Yaşanan dönüşümün sektörümüzdeki küresel aktörlerinden biri olarak, bu yeni çağa yalnızca ayak uydurmuyor, yön veriyoruz. Artık sadece malzeme üretmiyoruz, CIMPOR olarak dönüşümün malzemesini üretiyoruz. Kendi geliştirdiğimiz DeOHclay (Dekarbonize Kil) teknolojisiyle düşük karbonlu çimento üretiminde öncülük ediyoruz. Bu teknoloji, klinker oranını düşürerek emisyonları önemli ölçüde azaltıyor. Bunun yanı sıra daha az klinker, daha az enerji gerektiren ve daha çevre dostu olan katkılı çimentoların üretim ve satış oranını hızla artırıyoruz. Gelecek için sadece konuşmuyor, onu en çevreci ve en inovatif yöntemlerle bugünden inşa ediyoruz.”

CIMPOR Global Holdings CTO’su Berkan Fidan ise “CIMPOR olarak çimento endüstrisinde oyunun kurallarını değiştiriyoruz ve bu değişimin merkezinde çığır açan ‘de’OHClay Kalsine Kil Teknolojimiz’ yer alıyor. Bu teknoloji ile sadece inovasyona değil, somut çevresel çözümlere yatırım yapıyoruz. 2026 yılına kadar en az 1,5 milyon ton/yıl kapasiteye ulaşarak dünyanın en büyük kalsine kil üreticisi olmayı hedefliyoruz. Bu kapasite, yılda 5 milyon ton eşdeğer kalsine kil karışımlı çimento üretimi anlamına gelirken, bize her yıl 1,2 milyon tona kadar CO2 azaltma imkanı sunacak. Bu rakamlar, aynı zamanda CIMPOR’un küresel sürdürülebilirlik liderliğini ne kadar ciddiye aldığının en güçlü kanıtı” dedi.

Sürdürülebilirlik ve İnovasyon Stratejileri

Sektördeki en güçlü, en sürdürülebilir ve en yenilikçi global oyunculardan biri olarak konumlanan CIMPOR, yeni nesil malzemeler ve akıllı şehir çözümleri gibi çimento sektörünün ötesine geçen stratejik alanlardaki yatırımları ile kendisini geleceğin ekonomisine hazırlıyor. Bu vizyon; karbon nötr üretim süreçlerine daha da yaklaşmanın yanı sıra döngüsel ekonomiye tam entegrasyonu ve sektördeki dönüşümün itici gücü olmayı da kapsıyor. Şirket, yeşil enerji, kaynak geri dönüşümü ve çevresel çözümler alanlarında stratejik yatırımlar yapmaya devam ederken, dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0 uygulamaları ile üretim süreçlerinin daha verimli ve izlenebilir olmasını sağlayarak kayıpları ve verimsizlikleri azaltıyor. İklim kriziyle mücadeleyi hem bir sorumluluk hem de sektörün ve dünyanın geleceğini şekillendirecek stratejik bir öncelik olarak gören şirketin yol haritasının merkezinde, karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik bütüncül bir yaklaşım yer alıyor. Sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi iş modelinin ve geleceğe yönelik stratejisinin temel olarak gören CIMPOR-, yapı malzemeleri sektörünün içinde bulunduğu “üçüz dönüşümün” (sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm, nitelikli insan kaynağı) öncü ve itici güçlerinden biri konumunda. 

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler