Volvo Trucks, uluslararası taşımacılık sektöründe faaliyetlerini sürdüren Özmer Lojistik’e 30 adet Volvo FH500 teslim etti. XL kabin, retarder, ADR, deri direksiyon, yan görüş kamerası, GSR ve full güvenlik paketi ile kişiselleştirilen Volvo FH500 araçların teslimatı; Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Kamyon Satış Ülke Müdürü Utku Uzun ile Kamyon Saha Satış Müdürü Umut Şahin, VFS Finansman A.Ş Ülke Satış Müdürü Emrah Barış ile Bölge Müdürü Tuncay Alev ve Özmer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Öztürk, Yönetim Kurulu Üyesi Mert Öztürk ile Operasyon Müdürü Emre Öztürk’ün katılımıyla gerçekleştirildi. 

Volvo Trucks, ağır ticari araç pazarındaki etkinliğini yeni teslimatlar ile güçlendiriyor. Petrol, inşaat, ithalat, ihracat ve sanayi alanlarında faaliyetleri bulunan Özmer Lojistik, filo alımında Volvo Trucks markasını tercih ederek, toplam 30 adet Volvo FH500’ü filosuna ekledi. Uluslararası taşımacılıkta kullanılacak olan 30 adet Volvo FH500; XL kabin, retarder, ADR, deri direksiyon, yan görüş kamerası, GSR ve full güvenlik paketi ile kişiselleştirildi. Teslimat törenine Marubeni Dağıtım ve Servis A.Ş. Kamyon Satış Ülke Müdürü Utku Uzun ile Kamyon Saha Satış Müdürü Umut Şahin, VFS Finansman A.Ş Ülke Satış Müdürü Emrah Barış ile Bölge Müdürü Tuncay Alev ve Özmer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Öztürk, Yönetim Kurulu Üyesi Mert Öztürk ile Operasyon Müdürü Emre Öztürk katıldı. Özmer Lojistik, yeni kamyon alımlarında Volvo Finansman A.Ş. (VFS) tarafından sağlanan ödeme koşullarından yararlandı.  

Utku Uzun: “Yeni ve güçlü iş birliklerine imza atıyoruz”

İlk kez Özmer Lojistik ile iş birliği gerçekleştirdiklerinin altını çizen Marubeni Dağıtım ve Servis Kamyon Satış Ülke Müdürü Utku Uzun, “Volvo Trucks’ın sunduğu kalite, güvenlik ve sahip olma maliyeti avantajlarını iş ortaklarımıza aktarabildiğimiz yeni ve güçlü iş birliklerine imza atıyoruz. Özmer Lojistik, kuruluşunun 20’nci yılında filosunu büyütme kararı aldı ve tercihini Volvo Trucks’tan yana kullandı. İş birliğimizin Özmer Lojistik ailesine hayırlı olmasını diliyor, önümüzdeki dönemde de iş birliğimizi sürdürmeyi temenni ediyoruz” dedi. 

Ömer Öztürk: “Kamyon filomuzu 30 adet Volvo Trucks ile güçlendirdik”

Yeni filo alımları ile ilgili bilgiler aktaran Özmer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Öztürk; “Şirketimizin 20’nci kuruluş yıldönümü olması sebebiyle filomuzu yenilemek istedik. Bu kapsamda 30 adetlik Volvo Trucks alımı ile filomuzu güçlendirme kararı aldık. Türkiye’nin önde gelen firmalarının yurt içi ve yurt dışı taşımalarını üstlenmemiz nedeniyle, operasyonlarımızın gerektirdiği kalite, donanım seviyesi, geniş yetkili servis ağı ve yedek parça bulunabilirliğini de dikkate alarak tercihimizi Volvo Trucks markasından yana kullandık. Bu doğrultuda filomuzu Volvo Trucks araçlarıyla yenileyerek şirketimize yakışan bir adım attık” dedi. 

Volvo FH500’ün öne çıkan özellikleri

Volvo Trucks, yüksek verimlilik, güvenlik ve sürücü konforunu bir araya getiren Volvo FH 500 HP 4×2 çekicileri ile lojistik sektöründe hizmet veren şirketlerin öncelikli tercihleri arasında yer alıyor. Uzun yol taşımacılığı için özel olarak optimize edilen Volvo FH500, sahip olduğu yenilikçi teknolojilerle Türkiye’de lojistik filolarının en çok tercih ettiği modellerden biri olarak öne çıkıyor. Volvo FH500’de kullanılan 13 litrelik Euro 6 motor, 500 HP güç ve 2500 Nm tork ile üstün performans sağlarken; I-Shift otomatik şanzıman, I-Torque, I-Roll ve aerodinamik rüzgarlık paketi ile yakıt tüketimini minimum seviyeye indiriyor; toplam 1360 litrelik yakıt deposu ile uzun mesafelerde kesintisiz operasyon imkanı sunuyor. Arka havalı süspansiyon, 13 ton arka aks kapasitesi, disk frenler ve üç seviyeli havalı süspansiyon sistemi, aracın sağlamlığını artırıyor. Çift akü sistemi, yüksek elektrikli ekipman kullanımlı operasyonlar sırasında güvenilir enerji sağlıyor. LED farlar, V-Light gündüz sürüş farları ve arka kamera ise sürüş kolaylığı ve güvenliği destekliyor.

Güvenlik ve sürücü konforu ön planda

Volvo Trucks’ın güvenlik yaklaşımını yansıtan ve GSR II standartlarına uygun olarak donatılan Volvo FH500; Elektronik Stabilite Programı (ESP), Ön Çarpışma Önleyici Sistem, Acil Frenleme Desteği, Şerit Takip Asistanı, Yan Çarpışma Önleme Desteği ve Volvo Dinamik Direksiyon (VDS) ile Pilot Assist yarı otonom sürüş teknolojilerini standart olarak sunuyor. 

Globetrotter XL kabin, çift yatak, kabin içi ısıtıcısı, entegre park kliması, 33 litrelik buzdolabı ve geniş depolama alanlarıyla sürücüye uzun yol konforu sağlıyor. Volvo FH500 HP 4×2 çekici, sunduğu yüksek performans, düşük işletme maliyetleri, üstün sürücü konforu ve gelişmiş güvenlik donanımları ile filoların rekabet gücünü artırmayı amaçlıyor.

Yalıtım sektöründe yenilikçi yaklaşımıyla öne çıkan ve sektördeki liderliğini her geçen gün pekiştiren Bonus Yalıtım, çalışanlarının katılımıyla 10–11 Ekim tarihlerinde Elite World Sapanca’da düzenlenen “İleri Doğru” vizyon toplantısını gerçekleştirdi.

Toplantıda Bonus Yalıtım yönetimi, 2030 vizyonunu, stratejik hedeflerini ve geleceğe yönelik yatırım planlarını paylaşarak markanın sürdürülebilir büyüme yolculuğuna ışık tuttu. 

Etkinliğin ilk günü, İcra Komitesi Üyesi Ferdi Erdoğan’ın açılış sunumuyla başladı. Ardından Bonus Yalıtım CEO’su Emrullah Eruslu, şirketin 2030 hedeflerini ve stratejik vizyonunu katılımcılarla paylaştı.

“Balkanlar’dan Uzak Doğu’ya En Büyük Taş Yünü Üreticisi Olacağız”

Taş yünü üretiminde bölgenin en büyüğü olma hedefi doğrultusunda önemli bir adım attıklarını ifade eden Emrullah Eruslu şu bilgileri paylaştı: “Taş yünü üretiminde bölgenin en büyüğü olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu kapsamda üçüncü üretim hattımızın yatırım sürecini başlattık. Yeni yatırımla birlikte yıllık üretim kapasitemizi 80 bin tondan 160 bin tona çıkarıyoruz. Dünyanın bu üründe ulaştığı en son teknolojiyi kullanarak, çevreye duyarlı, alternatif enerji kullanımına uygun, verimliliği ve kalite standartlarını en üst seviyeye taşıyacak yeni hat ile birlikte ülkemize yakışan, coğrafyamızın hak ettiği taş yünü kalitesini sunmayı hedefliyoruz. Üçüncü hattımızın 2026 yılının ilk yarısında tamamlanması için çalışıyor, ikinci yarısında ise faaliyete başlamasını planlıyoruz. Bu yatırımla birlikte Bonus Yalıtım olarak, toplam 160 bin tonluk üretim kapasitemizle yalnızca Türkiye’nin değil, Balkanlar’dan Uzak Doğu’ya uzanan dev bir pazarda, bölgenin en büyük taş yünü üreticisi olacağız.”

“İleri Doğru” yaklaşımının yalnızca hızlı ilerlemeyi değil, aynı zamanda doğru değerlerle büyümeyi ifade ettiğini vurgulayan Eruslu, şirketin önümüzdeki dönemde üretim kapasitesini artırmayı, global ölçekte büyümeyi ve sürdürülebilirliği tüm süreçlerine entegre etmeyi hedeflediğini de belirtti.

Eruslu, sürdürülebilir büyüme stratejileri doğrultusunda 2030 yılına kadar hem üretim kapasitesini hem de ihracat gücünü artırmayı hedeflediklerini dile getirdi. Su yalıtımı konusunu her zaman odağında tutan ve yenilikçi ürünleriyle sektörün gelişimine katkıda bulunan Bonus Yalıtım, alternatif su yalıtım malzemelerinin geliştirilmesine yönelik Ar-Ge çalışmalarını genişletirken, ihracat pazarlarının ihtiyaçlarına özel yüksek performanslı su yalıtım çözümleri de geliştirmektedir. 

XPS üretiminde bugüne kadar sektörün en yüksek basma dayanımına değerine sahip ürünlerini üretme başarısı gösteren marka, yeni dönemde de sektörde ilk olacak yeni ürünlerin geliştirilmesi amacıyla yatırımlarını kararlılıkla sürdüreceği mesajını verdi. 

Sürdürülebilir büyüme vizyonu doğrultusunda, Anadolu’da yeni bir üretim kampüsü kurma kararını yatırım planlarına aldıklarını açıklayan Emrullah Eruslu, Bonus Yalıtım’ın üretim gücünü ülke genelinde yaygınlaştırmayı hedeflediklerini belirtti. Yatırımların hız kesmeden devam edeceği; Ar-Ge ve dijital dönüşüm odaklı projelerle Bonus Yalıtım’ın, geleceğin güçlü, yenilikçi ve çevreci üretim modeli olma yolunda kararlılıkla ilerlediği vurgulandı.

Toplantı kapsamında, şirkete uzun yıllardır emek veren çalışanlara 10., 15. ve 20. yıl kıdem ödülleri takdim edildi. Program, ilham verici sunumuyla konuk konuşmacı Fazıl Oral’ın katkısıyla keyifli bir şekilde devam etti.

Birlikte Güçlü, Yönümüz “İleri Doğru”

Etkinliğin ikinci gününde gerçekleştirilen takım aktiviteleri kapsamında oynanan “Otoban” oyunu, çalışanların ekip ruhunu, yaratıcılığını ve iletişim becerilerini güçlendirdi. Düzenlenen oyunda, katılımcılar “İleri Doğru” temasını gerçeğe dönüştürerek bireysel katkıların bir araya geldiğinde nasıl büyük başarılara dönüştüğünü deneyimledi.

Çeyrek asrı geçen deneyimi, yenilikçi vizyonu, güçlü yatırımları ve insan odaklı kurum kültürüyle Bonus Yalıtım, 2030 yılına kadar yalnızca üretim gücüyle değil, değerleriyle de sektöre yön veren bir marka olma yolculuğunu kararlılıkla sürdürüyor.

DYO, her yıl merakla beklenen “Yılın Rengi” seçimini bu yıl “Sessiz Güç” olarak belirledi.  Okyanus derinliklerinden ilham alan özgün bir mavi-yeşil renk tonu olan Sessiz Güç, mekanlara hem dinginlik hem de kararlı bir enerji katarak bulunduğu ortama sessiz bir otorite hissi katıyor. 

Yeni yılın rengini Sessiz Güç olarak belirleyen DYO, doğadaki ormanların ve denizlerin birleşimini andıran mavi-yeşil renk tonuyla, yoğun şehir hayatı içinde huzurlu bir sığınak yaratmayı amaçlıyor. Bu renk, iç mekanlarda duvar rengi veya mobilya vurgusu olarak kullanıldığında zamansız ve sofistike bir atmosfer oluşturuyor. Mimaride yeni nötr olarak kabul edilebilecek çok yönlü bir renk olan Sessiz Güç hem konut hem ticari mekânlarda, özellikle kişisel çalışma odası, meditasyon köşesi veya giriş gibi alanlarda ferahlatıcı ortam yaratmayı hedefliyor.

Sessiz Güç, 2026 paletinde yumuşak tonlarla uyumlanıyor

Sakin tonlar trendinin bir parçası olarak pastel maviler ve açık yeşillerin huzur verdiği, sıcak toprak tonlarının doğal bir atmosfer sağladığı 2026 paletinde Sessiz Güç, bu yumuşak tonlarla da uyumlanıyor.  Aynı zamanda derin ve dingin koyu renklerin modern lüks etkisi yarattığı alanlarda vurgulu bir duvar rengi ya da mobilya kumaşı olarak kullanıldığında karakterini ortaya koyuyor. İstanbul’daki iç mekan trendlerinde de benzer şekilde soft pastel ve sıcak toprak tonlarının yanında derin nötr renklerin dengeli biçimde kullanıldığı görülüyor. Sessiz Güç’ün zemini andıran mavimsi yeşili, İstanbul’un geleneksel motifleri ve doğal malzemeleriyle de uyum sağlayarak hem modern hem de kültürel bir mekân estetiği yakalıyor. İddiasını sessizce ortaya koyan bu renk, mekânlara güç katan ama onları bunaltmayan bir denge unsuru haline geliyor.