Bizimle iletişime geçin

GENEL

LUXERA GYO, PRESTİJLİ DÜKKANLARIYLA KAZANCIN KAPISINI ARALIYOR

Yayınlandı

-

“Yüksek yatırım değerine sahip dükkanlar

cazip ödeme seçenekleriyle satışta”

Gayrimenkul sektörünün önde gelen şirketleri arasında yer alan Luxera GYO, projelerinde yer alan ticari alanlarla yatırımcılar için kazancın kapısını aralıyor. Luxera Nevbahar Life ve Luxera Bahçe Port projelerinde yer alan ticari üniteler, hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için benzersiz fırsatlar sunuyor. Luxera GYO imzası taşıyan ticari birimler bulundukları bölgelere değer katarken, yatırımcılarına maksimum kazanç sağlamayı hedefliyor. Yüksek yatırım değeriyle öne çıkan dükkanlar için alternatif ödeme seçenekleri sunuluyor. Ultra lüks daireler ve alışveriş ile gastronomi gibi birçok ayrıcalığa kolaylıkla ulaşılabilen Luxera GYO projelerindeki dükkanlar cazip ödeme alternatifleriyle yatırımcılarını bekliyor.

Millet bahçesinin içinde yüksek potansiyelli dükkanlar

Luxera Bahçe Port, İstanbul’un dünyaya açılan kapısı olan İstanbul Havalimanı’na ve önemli bağlantı yollarına yakın bir lokasyonda konumlanıyor. Arnavutköy’de, 300.000 metrekarelik millet bahçesinin tam merkezinde yer alan ticari üniteler, avantajlı konumlarıyla yatırımcısına kazandırırken dört mevsim boyunca bölgenin değerine değer katıyor. Benzersiz konumlarıyla öne çıkan Luxera Bahçe Port’un ticari birimleri, yerli ve yabancı yatırımcılar için önemli kazanç fırsatları bir arada sunuyor. Projede dükkanlar için yüzde 50 peşin, kalanı 12 ay vadeyle tamamlama fırsatı da müşterilere sunulan avantajlar arasında yer alıyor.

Kazanç fırsatı şimdi Luxera Nevbahar Life ile Kayaşehir’de

Luxera Nevbahar Life, İstanbul’un gelişen Kayaşehir bölgesinde yatay mimarinin en özel örneklerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Geniş konut seçenekleriyle daire sahiplerine ferah bir yaşam imkanı sunan Luxera Nevbahar Life’ın ticari üniteleri de tüm taleplere yanıt verecek şekilde tasarlandı. Lokasyon değeri sürekli artan ve kazanç sağlayan bölgelerin başında gelen Kayaşehir, Luxera Nevbahar Life’ın ticari birimleriyle de daha cazip hale geliyor. Ferah terasları ve fonksiyonel mimarisi ile yatırımcılara konforlu bir yaşam sunuyor. Projede ön satışta olan dükkanlar için yüzde 35 peşinat ve 24 ay vade farksız ödeme seçenekleri müşterilerin kullanımına sunuluyor. Kayaşehir metro durağına 2 dakika mesafede konumlandırılan projedeki dükkanlar, bulvara 30 metrelik cephesiyle öne çıkıyor.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Isı yalıtımı olmayan binaların Türkiye’ye maliyeti yılda 10 milyar dolar

Yayınlandı

-

Türkiye’de binalarda enerji tüketimi, ülke ekonomisi ve bireysel bütçeler üzerinde doğrudan etki yaratıyor. Toplam enerji tüketimimizin yaklaşık yüzde 32,7’si binalarda gerçekleşiyor ve bunun yaklaşık yüzde 80’i yalnızca ısıtma ve soğutma sistemleri nedeniyle harcanıyor. Isı yalıtımında doğru malzeme kullanımı ve uygulamayla elde edilecek enerji tasarrufuna dikkat çeken Baumit Türkiye CEO’su Atalay Özdayı, “Türkiye genelinde yüzde 80’i bulan yalıtımsız binalarda uygulanacak nitelikli ısı yalıtımıyla yıllık 10 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağlanabilir. Bu tasarruf; her yıl 8 şehir hastanesi, 7 Avrasya Tüneli, 3 Marmaray hattı veya 1 İstanbul Havalimanına eşdeğer ölçekte tek bir yatırımı mümkün kılar. Bu rakam, yalıtımın sadece bireysel değil, toplumsal ölçekte de kritik bir yatırım olduğunu gösteriyor” diyor.

Türkiye, enerji tüketimi ve iklimlendirme maliyetleri açısından önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen, binalarda yeterli ısı yalıtımı uygulanmaması nedeniyle büyük bir tasarruf fırsatını kaçırıyor. Enerji verimliliği, sadece bireysel faturaları düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda ülke ekonomisine ve sürdürülebilir şehirleşmeye de doğrudan katkı sağlıyor. Bu bağlamda, binalarda doğru malzeme ve kalınlıkta ısı yalıtımı uygulamaları, enerji tasarrufu ve dolayısıyla ekonomik kazanç sağlamak açısından kritik bir önem taşıyor. Baumit Türkiye CEO’su Atalay Özdayı da doğru malzeme ve uygulama ile hayata geçirilecek nitelikli ısı yalıtımıyla elde edilecek tasarrufun Türkiye ekonomisine katkılarını çarpıcı rakamlarla ortaya koyuyor.  

Nitelikli ısı yalıtımıyla her yıl 8 şehir hastanesi inşa etmek mümkün  

Türkiye’deki binalarda tüketilen enerjinin hem ülke ekonomisi hem de bireysel bütçeler üzerinde doğrudan etki yarattığına dikkat çeken Atalay Özdayı, “Ülkemizde toplam enerji tüketimimizin yaklaşık yüzde 32,7’si binalarda gerçekleşiyor ve bunun yüzde 80’i yalnızca ısıtma ve soğutma sistemleri nedeniyle harcanıyor. Ancak Türkiye’deki yapıların yalnızca yüzde 20’sinde yeterli ısı yalıtımı bulunurken, yüzde 80’i ise yalıtımsız durumda. Bu da bir yandan konutlardaki enerji faturalarını yükseltirken, diğer yandan da ülke genelinde önemli ekonomik kayıplara yol açıyor” dedi.  Doğru malzeme ve uygulama ile hayata geçirilecek ısı yalıtımıyla yılda ortalama 10 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağlanmasının mümkün olduğuna vurgu yapan Özdayı, bu tasarrufun yılda 8 şehir hastanesi, 7 Avrasya Tüneli, 3 Marmaray veya 1 İstanbul Havalimanı büyüklüğünde bir projeyi hayata geçirebilecek seviyede olduğunu belirtti.  Isı yalıtımının sadece bireysel değil, toplumsal ölçekte de kritik bir yatırım olduğunu işaret eden Özdayı, “Isı yalıtımı, enerji verimliliğini artırmanın ne kadar öncelikli bir konu olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle yalıtım bir lüks değil, gelecek yatırımıdır” ifadelerini kullandı.

Isı yalıtımında ilave yüzde 25’lik maliyet, yüzde 100 enerji tasarrufuna dönüşüyor

Isı yalıtımının öneminin yalnızca mevcut yapılarla sınırlı olmadığına dikkat çeken Özdayı, şunları söyledi: “Yeni binalarda uygulanacak doğru kalınlıktaki yalıtım sistemleri, enerji verimliliğini artırıyor, konforu yükseltiyor ve uzun vadede ekonomik geri dönüş sağlıyor. Avrupa ile kıyaslandığında, Türkiye’de yalıtım kalınlıkları oldukça düşük. Örneğin Madrid’de 12 santim olan yalıtım kalınlığı İstanbul’da yalnızca 5 santim, Paris’te 14 santim olan kalınlık Ankara’da 6 santim seviyesinde. Yalıtım kalınlığının iki katına çıkarılması durumunda maliyet yalnızca yüzde 25 artarken, sağlanan enerji tasarrufu yüzde 100 oranında yükseliyor. Toplam bina maliyetinin sadece yüzde 3’üne denk gelen ısı yalıtımı yatırımı, uzun vadede çok daha büyük kazanımlar sunuyor. Bu noktada 1 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe giren yeni TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Standardı, gelecekte daha sağlıklı, konforlu ve sürdürülebilir binaların inşa edilmesinde kilit rol oynuyor. Baumit olarak biz de enerji tasarrufunu artırmak ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamak amacıyla geliştirdiğimiz nitelikli ve yüksek performanslı ısı yalıtımı malzemelerimizle bu standardın gerekliliklerini karşılayan kapsamlı çözümler sunuyoruz. Böylece hem bugünü hem de yarını düşünerek, binalarda konfor ve verimliliği en üst seviyeye taşıyoruz.”

Okumaya Devam Et

GENEL

İklim Ağı’ndan Açıklama: Türkiye bugünden itibaren emisyonları azaltmayı hedeflemeli

Yayınlandı

-

Türkiye’nin iklim alanında çalışan 15 sivil toplum kuruluşunu bir araya getiren İklim Ağı, yaptığı basın toplantısında, Türkiye’nin yakında açıklayacağı 2035 iklim hedefinin sera gazı emisyonlarını bugünden itibaren azaltacak şekilde belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerine karşı Avrupa’nın en kırılgan ülkesi. Hâlihazırda iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini her geçen gün seller, kuraklık ve yangınlarla deneyimlediğimiz ülkemizde, iklim krizine karşı bizi daha dirençli hale getirecek ve zengin biyolojik çeşitliliği ve doğal sistemlerin korunmasını sağlayacak etkili bir iklim hedefine ihtiyaç var. 

Aynı zamanda, iddialı bir iklim hedefi ekonomilerin karbonsuzlaşmasını zorunlu kılarak toplum için adil dönüşümün zamanında gerçekleşmesini sağlayacak. 

Türkiye, yakın zamanda Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Sekretaryasına, toplumda iklim hedefi olarak bilinen 2035 yılı için ulusal katkı beyanını (NDC, Nationally Determined Contribution) sunacak. 

Türkiye emisyon artırmayı taahhüt etmiştiTürkiye 2022 yılında sunduğu iklim hedefinde, 2030’a kadar artıştan %41 azaltım hedeflemişti. Bu şu anlama geliyor; Türkiye’nin referans aldığı mevcut büyüme senaryosunda sera gazı emisyonları artmaya devam ediyor, iklim hedefi ile bu büyüme senaryosu üzerinden bir azaltım öngörülüyor. Bu artıştan azaltım hedefi aslında emisyonların 2030’a kadar %30’dan fazla artması anlamına geliyor.

İklim Ağı, yaptığı ortak açıklamada, iklim politikası yapım sürecinin en yetkili makamı olan İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu’nda (İDUKK) iklim değişikliği konusunda uzman hiçbir sivil toplum örgütünün olmadığına dikkat çekerek İklim Ağı’nın İDUKK üyesi olması gerektiğini ifade etti. 

Türkiye’nin 1,5 derece eşiği ve 2053 net sıfır hedefine uyumlu olarak vereceği iklim hedefinde yer alması gerekenler şöyle sıralandı: 

  • Fosil yakıtlardan çıkış: Türkiye’nin iklim kriziyle mücadele için emisyonlarını bugünden başlayarak azaltması gerekiyor. Elektrik üretiminde kömür tüketiminin sıfırlanmasına ve gaz ile petrol için yeni yatırımların sonlandırılmasına yönelik bir tarih açıklanmalı. Nükleer enerji, nükleer enerjiden hidrojen üretimi, karbon yakalama ve depolama gibi yanıltıcı çözümlerden uzak durulmalı. 2030 yılına kadar fosil yakıt teşvikleri kaldırılmalı. İletim ve dağıtım şebekesinin kapasitesi geliştirilmeli. 
  • Adil geçiş: Fosil yakıt sektörlerinde işgücü dönüşümü ve enerji yoksulluğuna ilişkin tedbirleri de içerecek biçimde kırılgan grupların “geride kalmamasını” sağlayacak bir “Adil Geçiş Mekanizması” 2030 yılına kadar kurulmalı. 
  • Doğa koruma: 2030’a kadar korunan alanların payı %30’a çıkarılmalı ve bozulmuş ekosistemlerin (orman, sulak alan, tarım alanı vs.) en az %30’u onarılmalı.  
  • Gıda güvencesi: Agroekoloji ve onarıcı tarım uygulamalarının (organik tarım da dâhil olmak üzere) mevcut ülke tarım toprakları içerisinde payı %10’a çıkarılmalı. Tarımda doğru ürün planlaması ve tasarruflu sulama sistemleriyle su tüketimi %50 azaltılmalı. 
  • Orman yangınlarıyla mücadele: Geleneksel yangın önleme yöntemleri yeni iklim projeksiyonları ışığında uygulanmalı, orman yangınları ile mücadele teşkilatı eğitim ve donanım ihtiyaçları yeni yangın rejimine göre güçlendirilmeli.
  • Sağlık: Ekosistem odaklı çözümlerle kişi başına düşen yeşil alan miktarı yaklaşık iki katına çıkmalı. Sıcak hava dalgalarına maruz kalarak sağlık sorunları yaşayan nüfusa dair planlama yapılmalı. Tüm hava kirleticiler ölçülerek izlenmeli, çevre mevzuatında fosil yakıtlı elektrik üretim santralleri ve sanayi tesislerine tanınan kirletme istisnaları kaldırılmalı.

Okumaya Devam Et

GENEL

Wilo’nun Yeni Nesil Hidrofor Sistemleri ile Enerji Tasarrufu ve Üstün Verimlilik

Yayınlandı

-

Wilo, yeni COR-Helix2.0-VE hidrofor serisi ile dayanıklılığı, enerji verimliliğini ve gelişmiş kontrol teknolojilerini bir araya getiriyor. Paslanmaz çelik tasarımıyla uzun ömürlü kullanım sağlayan sistem, IE5 EC motor teknolojisi ve optimize edilmiş yapısıyla enerji tüketimini en aza indirerek işletme maliyetlerini düşürüyor.

Günümüzün artan enerji maliyetleri ve sürdürülebilirlik gereklilikleri, daha verimli ve akıllı su yönetimi çözümlerini zorunlu hale getiriyor. Bu ihtiyaçtan hareketle geliştirilen COR-Helix2.0-VE hidrofor sistemleri, yüksek performans, düşük enerji tüketimi ve kullanıcı dostu kontrol özellikleriyle öne çıkıyor. Bina teknolojilerinde, endüstriyel ve kamusal uygulamalarda güvenilir su yönetimi sağlayan seri, Wilo’nun mühendislik gücü ve yenilikçi yaklaşımıyla sektöre yeni bir standart kazandırıyor.

Wilo COR-Helix2.0-VE serisi, birli ve ikili sistemlerdekontrol panosuna ihtiyaç duymadan çalışabilmesi sayesinde kurulumda büyük kolaylık sunuyor. Bu yenilik, kompakt ve pratik bir yapı sağlarken bina otomasyon sistemlerine uygun haberleşme modülleriyle entegrasyon imkanı veriyor. Üçlü ve dörtlüsistemlerde ise yeni nesil SCE2.0 kontrol panosu devreye giriyor. 4,3 inç renkli ekranı, sade metinli menü yapısı ve döner düğme navigasyonu sayesinde sezgisel kullanım sağlayan pano; görselleştirme desteğiyle maksimum kontrol performansı sunuyor.

Enerji Verimliliği ve Uzun Ömürlü Kullanım

Paslanmaz çelik çok kademeli santrifüj pompalar ve entegre frekans konvertörleriyle donatılan seri, ağır hizmet tipi yapısıyla uzun ömürlü ve güvenilir kullanım sunuyor. Sistem, IE5 EC motor teknolojisi ve basınç kaybı optimize edilmiş tasarımı sayesinde enerji tüketimini en düşük seviyeye indiriyor. Böylece karbon ayak izi azalırken işletme maliyetleri de düşüyor. Kullanıcı dostu arayüz, parametre ve hata açıklamaları ile kurulum rehberi, devreye alma sürecini kolaylaştırıyor; hata riskini azaltıyor ve güvenilir işletim sağlıyor. 

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler