Bizimle iletişime geçin

GENEL

İZODER yangın yalıtımının hayati önemine dikkat çekiyor

Yayınlandı

-

Yangından Korunma Haftası dolayısıyla bir mesaj yayınlayan İZODER-Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, yangınlara karşı binalarda doğru malzeme seçimi, doğru uygulama, etkin denetim ve önleme sistemlerinin önemine dikkat çekti. Emrullah Eruslu, yürürlükte olan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’in eksiksiz şekilde uygulanması ve denetimlerin sıkılaştırılması gerekliliğinin de altını çizdi.

Yalıtımın önemi konusunda kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla çalışmalar yürüten İZODER, 25 Eylül-1 Ekim tarihlerinde kutlanan Yangından Korunma Haftası dolayısıyla bir açıklama yaptı. Ülkemizde her yıl çok sayıda yangının meydana geldiğini, can kayıplarının yanı sıra maddi kayıplara da neden olan yangınlara karşı çok daha sıkı önlemler alınması gerektiğini belirten İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın yayımladığı 2019-2023 yılı istatistikleri, yangın ile ilgili vahameti ortaya koyuyor. 2023 yılında sadece İstanbul’da 9 bin 922 bina yangınının meydana geldiğini görüyoruz. Söz konusu rakamları aşağı çekebilmek için yangın yalıtımının göz ardı edilmemesi gerekiyor.”

Yangın yalıtımı ile binaları güvenli hale getirmek mümkün

Yangın yalıtımının, yangının zararlı etkilerinin sınırlandırılması ve güvenli kaçış bölgelerinin oluşturulmasını sağladığını belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Yangın doğası gereği çok hızlı ilerlediğinden dakikalar hatta saniyeler bile çok kıymetli. Yangın yalıtımında, yangın sırasında güvenli kaçış bölgeleri oluşturularak zaman kazandırılması ve bu sürede binada bulunanların tahliye edilmeleri temel amaçtır. Güvenli kaçış bölgeleri oluşturmak amacıyla duvar, tavan ve döşemelere, duvar veya döşemelerde tesisat geçişlerinin olduğu bölgelere, havalandırma sistemlerine ve yapısal olarak tüm gerekli noktalara yapılacak yangın yalıtımı ile binaları güvenli hale getirmek mümkün. Böylece yangın yalıtımı uygulamaları ile bina içerisindeki kişilerin yangın yerinden güvenli bir şekilde tahliye edilmeleri, can ve mal kayıplarının en aza indirilmesi sağlanır. Yapılarımızı yangın güvenli tasarlamak için yapısal olarak alınması gereken yangın yalıtım önlemlerini; yangın söndürme, algılama, uyarı gibi yangın anında devreye giren aktif önlemlerle birlikte planlamalıyız” dedi.

Dış cephe kaplamalarında kullanılan malzemeler yanmaz özellikte olmalı

Dış cephelerde estetik kaygılar nedeniyle yapılan hatalara da değinen Emrullah Eruslu, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü: “Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik, dış cephelerde meydana gelen yangınlardaki tecrübeler dikkate alınarak revize edildi. Yapılan değişiklik ile havalandırmalı cephe detaylarında hiçbir malzemenin yanmaması gerektiği özellikle vurgulanıyor. Dış cephe kaplamaları, dış duvar ile arasında havalandırma boşluğu kalacak şekilde cepheye yerleştiriliyor. Bu havalandırma boşluğu, yangınlarda baca etkisi yaparak alevlerin cephede hızla yayılmasına neden olduğu için yönetmelikte, bu tür havalandırmalı giydirme cephe detaylarında yalıtım malzemeleri de dahil olmak üzere hiçbir malzemenin yanmaması gerektiği belirtiliyor. Estetik kaygılar ile yangın güvenliği önlemlerinin aksatıldığı giydirme cephe uygulamalarında kötü sonuçlarla karşılaşmamak adına doğru detay ve malzeme seçimi konusundaki denetimlerin sıkılaştırılması gerekiyor.”

İZODER’den Yangından Korunma Haftası’nda yangın yalıtımı eğitimi

İZODER olarak tüm paydaşlar açısından yalıtım bilincini en üst seviyeye çıkarmayı hedeflediklerini belirten Eruslu, “Yalıtım sektörünün çatı kuruluşu olarak sektörümüzü en doğru şekilde tanıtmak, yalıtımın güvenli ve sağlıklı yapıların ayrılmaz bir parçası olduğunu anlatmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Yaptığımız çalışmaların en önemlilerinden biri de düzenlediğimiz “Yalıtım Seminerleri”. Pek çok kurum ve kuruluşla gerçekleştirdiğimiz seminerler, yalıtım konusunda önemli bir bilgi paylaşım platformu olarak değerli katkılar sağlıyor. Son olarak TMMOB Mimarlar Odası ile yaptığımız eğitim iş birliği çerçevesinde 25 Eylül-1 Ekim tarihlerini kapsayan Yangından Korunma Haftası’nda, “Yangın Yalıtımına Giriş ve Genel Bilgilendirme” başlığı ile serinin ilk eğitimini çevrimiçi olarak vereceğiz. Yıl sonuna kadar gerçekleştirilecek dört ayrı eğitim ile Yangın Yalıtımı Eğitim serimiz tamamlanmış olacak. Önümüzdeki dönemlerde de Yalıtım Seminerlerimize hız kesmeden devam edeceğiz.” diyerek açıklamalarını bitirdi.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Elite World, Rezidans Konseptine İstanbul’da Bir Halka Daha Ekledi 

Yayınlandı

-

Elite World Hotels & Resorts, franchise iş modeliyle büyümeye devam ediyor. Zincir, rezidans kategorisindeki yeni oteli Elite World Residence İstanbul Başakşehir için Hayat Group İnşaat ile anlaşma imzaladı.

Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels & Resorts, rezidans konseptindeki otellerine bir yenisini daha ekledi. Zincir, bu kapsamda İstanbul’un gelişen bölgesi Başakşehir’de Hayat Group İnşaat ile Elite World Residence İstanbul Başakşehir projesi için franchise anlaşması imzaladı.

Konforlu Yaşam Alanları ve Geniş Sosyal Olanaklar

2027 Ocak ayında kapılarını açması planlanan Elite World Residence İstanbul Başakşehir, 45 otel odası ve 70 rezidans dairesi ile misafirlerini ağırlayacak. 2 bloktan oluşan ve 15 katlı ana binası otel ve rezidans olarak konumlandırılan proje, 600 metrekare alana sahip spa ve fitness alanı, 250 metrekarelik restoranı, açık alışveriş alanı, havuzu ve 400 kişilik 2 toplantı salonuyla iş ve tatil amaçlı konaklamalar için ideal bir deneyim sunacak. İstanbul Havalimanı ve Taksim’e 30 kilometre, Çam Sakura Hastanesi’ne yürüme mesafesinde yer alan proje, hem uzun hem de kısa süreli konaklamalarda iş seyahati, tatil ve sağlık turizmi hedef kitlesine hitap edecek şekilde tasarlandı.

Yeni Dönem İçin Güçlü Adım

Elite World Hotels & Resorts Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu,  “Elite World Hotels & Resorts olarak, markamızı Türkiye’nin ve dünyanın farklı noktalarına taşımak için yatırımcılarımızla güç birliği yapmaya devam ediyoruz. Yeni otelimizle birlikte sadece konaklama değil; bulunduğumuz şehre değer katacak, istihdam ve turizm potansiyeli yaratacak adımlar atıyoruz. Elite World Residence İstanbul Başakşehir, zincirimizin rezidans konseptindeki 3. oteli olarak sürdürülebilir büyümemizin örneğini teşkil ediyor. Misafirlerimizin ihtiyaçlarına uygun konfor ve hizmet standartlarımızı her geçen gün daha geniş bir kitleyle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi. 

Elite World Hotels & Resorts CEO’su Orkun Petekçi ise  “Bugün imza attığımız bu anlaşma, franchise iş modeliyle büyüme stratejimizdeki kararlılığımızın önemli bir örneğini oluşturuyor. Zincirimizin İstanbul’daki 9’uncu oteli olacak bu tesis, portföyümüzdeki çeşitliliğin de önemli bir parçası olacak. Yeni otelimizin, İstanbul turizminin gelişimine katkı sağlayacağına ve markamızın büyüme yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olacağına inanıyoruz. Yatırımcılarımızın vizyonunu Elite World’ün uluslararası hizmet kalitesiyle buluşturarak güçlü ve sürdürülebilir büyümeye devam ediyoruz.” diye konuştu.

Hayat Group İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mohamed Abdel Halim ise yatırımla ilgili olarak şunları kaydetti: “Gayrimenkul ve karma yaşam projelerinde edindiğimiz deneyimi, turizm sektörünün güçlü markalarından Elite World ile yeni bir boyuta taşıyoruz. Elite World Residence İstanbul Başakşehir, grup olarak markalı otel ve rezidans projelerimizdeki ilk büyük adımımız olacak. Elite World’ün uluslararası hizmet kalitesiyle bölgeye ve İstanbul’a değer katacağımıza inanıyoruz.” 

Okumaya Devam Et

GENEL

Şeffaf iletişim marka sadakatini yüzde 94’e çıkarıyor

Yayınlandı

-

Günümüzde markaların tüketicilerle kurduğu ilişkinin doğası köklü bir değişimden geçiyor. Sadece kaliteli bir ürün ya da hizmet sunmak, müşterilerin güvenini kazanmak için artık yeterli değil. Tüketiciler, markaların arkasındaki değerleri, iş yapış biçimlerini, toplumsal sorumluluklarını ve hatta kriz anlarında sergiledikleri tavırları daha yakından takip ediyor. Özellikle dijitalleşmenin hız kazandığı çağımızda bilgiye erişimin hiç olmadığı kadar kolay hale geldiğini vurgulayan İnomist iletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Sibel Selvi, şeffaf iletişimin markalara kazandırdığı avantajlara dikkat çekiyor.

Tüketicilerin yüzde 90’ı satın alma kararında şeffaflığa öncelik veriyor

Şeffaf iletişimin artık bir tercih olmanın ötesinde zorunluluk haline geldiğine dikkat çeken Sibel Selvi, şunları söylüyor: Araştırmalar bu dönüşümü net bir şekilde ortaya koyuyor. NielsenIQ verilerine göre tüketicilerin yüzde 72’si, bir markanın amacını ve değerlerini açıkça ortaya koymasının satın alma kararlarını doğrudan etkilediğini belirtiyor. Label Insight tarafından yapılan başka bir araştırma ise tüketicilerin yüzde 94’ünün şeffaf davranan markalara daha sadık kaldığını gösteriyor. Benzer şekilde WebFX’in yayımladığı istatistiklere göre tüketicilerin yaklaşık yüzde 90’ı satın alma kararında şeffaflığı en önemli faktörlerden biri olarak görüyor. Bu oranlar, şeffaflığın artık marka değerinin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini açıkça ortaya koyuyor.

Güven inşa etmenin en etkili yolu açık iletişim

Peki, şeffaf iletişim neden bu kadar önemli? Öncelikle güven inşa etmenin en etkili yolu açık iletişimden geçiyor. Tüketiciler, markaların hatalarını gizlemesindense sorumluluk almasını ve çözüm yolunu şeffaf şekilde paylaşmasını tercih ediyor. Kriz dönemlerinde şeffaf iletişimi öncelik haline getiren şirketler, tüketiciler tarafından çok daha güvenilir bulunuyor. Bu da itibar yönetiminde şeffaflığın kritik bir rol oynadığını gösteriyor. Bununla birlikte şeffaflık, müşteri sadakatini ve marka bağlılığını artırıyor. Şeffaf markalar yalnızca tercih edilmekle kalmıyor, aynı zamanda tüketicilerin gözünde “savunulmaya değer” hale geliyor.

Şeffaflık, verilerin güvenilir şekilde paylaşılmasını gerektiriyor

Elbette markaların şeffaflık konusunda adım atması kolay değil. Ölçülmesi güç veriler, farklı kültürel beklentiler ve rekabet kaygıları şirketlerin önüne önemli engeller çıkarabiliyor. Bu noktada şeffaflık sağlamak, birçok farklı aktörün verilerinin uyumlu ve güvenilir şekilde paylaşılmasını gerektiriyor. Ancak bu süreçte bilgi eksiklikleri veya doğrulama sorunları yaşanabiliyor. Şeffaflık ile “ticari sırların korunması” arasındaki ince denge, markalar için zaman zaman kafa karıştırıcı bir alan oluşturuyor. Çok fazla bilgi paylaşımı rakipler için avantaj yaratabileceği gibi tüketicilerde de karmaşa doğurabiliyor. Bununla birlikte, dünyada öne çıkan uygulamalar şeffaf iletişimin doğru şekilde kurgulandığında markalar için ciddi bir değer yarattığını ortaya koyuyor. Vogue Business tarafından “radikal dürüstlük” olarak tanımlanan akım, markaların başarılarının yanı sıra hatalarını da samimiyetle paylaşmasını kapsıyor. Bu yaklaşım özellikle genç kuşak tüketiciler arasında büyük yankı buluyor.

Uzun vadeli başarının temel koşulu, şeffaf iletişim stratejisi

Gelinen noktada şeffaf iletişim stratejisi oluşturmak günümüz markaları için artık bir tercih değil, uzun vadeli başarının temel koşullarından biri. Tüketiciler markalardan dürüstlük, hesap verebilirlik ve samimiyet bekliyor. Bu beklentiyi karşılayabilen şirketler hem güven hem de sadakat kazanarak rekabette öne çıkıyor. Buna karşın şeffaflıktan uzak duran markaların, dijital çağda itibarlarını koruması giderek zorlaşıyor. Şeffaf iletişim, geleceğin güçlü markalarının olmazsa olmaz yapıtaşı olmaya aday görünüyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

GAYRİMENKULDE İLKLERİN MARKASI BİZİM EVLER, YAPAY ZEKAYLA HAZIRLANAN İKİNCİ REKLAM FİLMİYLE YENİDEN SAHNEDE

Yayınlandı

-

“Sektörde ilk yapay zekâ reklam filmi de Bizim Evler için hazırlanmıştı” 

İhlas Holding İnşaat Grubu, binlerce aileyi ev sahibi yaptığı Ispartakule bölgesindeki Bizim Evler markalı projeleri için yeni bir reklam filmi hazırlattı. Şubat ayında yayınlanan ve gayrimenkul sektöründe ilk olma özelliği taşıyan yapay zekâ destekli reklam filmiyle büyük ses getiren marka, şimdi ikinci filmle bu yenilikçi yaklaşımı sürdürüyor. Bizim Evler için yapay zekâ teknolojisiyle hazırlanan her iki reklam filminde de yarım asra yakın tecrübesiyle Fikirevim Reklam Ajansı’nın imzası bulunuyor.

İstanbul’da planlı şehir hayatının en başarılı örnekleri arasında yer alan Ispartakule bölgesinin, en güçlü inşaat firması İhlas Holding İnşaat Grubu, Bizim Evler markası için yapay zekâ teknolojisiyle yeni bir reklam filmi hazırlattı. Daha önce Şubat ayında hazırlanan ve büyük ses getiren reklam filmi, “Yapay zekâ teknolojisiyle gayrimenkul sektöründe hazırlanan ilk reklam filmi” olmuştu.

HER DETAYDA YAPAY ZEKA TEKNOLOJİSİ

Senaryodan müziğe, görsellerden metinlere kadar tüm aşamalarda yapay zekâ teknolojisiyle üretilen yeni reklam filminde, teslime hazır Bizim Evler 10 ve yapımı süren Bizim Evler 11 projesindeki 48 aylık vade kampanyası anlatılıyor. Bu öncü çalışmada, yapay zeka teknolojisiyle hazırlanan ilk reklam filminde olduğu gibi yarım asra yaklaşan tecrübesi ve yenilikçi bakış açısına sahip Fikirevim Reklam Ajansı’nın imzası bulunuyor.

GEÇMİŞTEN İLHAM, GELECEĞE VİZYON

Hazırlanan yeni reklam filminde, Bizim Evler projeleriyle özlenen mahalle kültürü ve  komşuluk değerlerinin yeniden hayat bulduğu mesajı veriliyor. Ayrıca yapay zekâ teknolojisiyle hazırlanan yeni reklam filmiyle İhlas Holding İnşaat Grubu, tıpkı ilk filmde olduğu gibi teknoloji ile gayrimenkul sektörü arasında önemli bir bağ kurarak benzersiz bir müşteri deneyimi yaşatmayı hedefliyor. 

Okumaya Devam Et

Trendler