Bizimle iletişime geçin

RÖPORTAJ

İstanbul Teknik: Türkiye’den Dünyaya Güçlü İhracat ve Yenilikçi Çözümler

Yayınlandı

-

2024’te ihracat gelirlerini %40’a çıkaran İstanbul Teknik, özellikle Balkanlar’daki yatırımlarıyla uluslararası alanda etkisini güçlendirdi.

  1. Global ölçekte ve bölgesel olarak markanızın/firmanızın genel değerlendirmenizi alabilir miyiz?  Sektördeki konumunuz ile ilgili neler söylemek istersiniz?

İstanbul Teknik olarak Türkiye’de özellikle geosentetikler alanında lider konumdayız ve dünya çapında da sektörün büyük oyuncularından biriyiz. 1998 yılından bu yana geosentetik, yalıtım ve asfalt sektörlerinde faaliyet gösteriyoruz.

Türkiye’de hizmet verdiğimiz her sektörde yüksek kalite ve güçlü üretim kapasitemizle pazarda öne çıkıyor, güvenilirliğimizle sektördeki en prestijli firmalardan biri olarak konumlanıyoruz.

Yalnızca satış değil, üretim, projelendirme ve uygulama alanlarında da aktif olarak müşterilerimize katma değer sağlayan yüksek kaliteli hizmetler sunuyoruz.

Ayrıca, özellikle yurt dışında faaliyet gösteren Türk müteahhitlerinin güvenilir çözüm ortağı olarak projelerinde önemli bir rol üstleniyoruz. 2012 yılından bu yana Uluslararası Geosentetik Derneği (IGS) kurumsal üyesi olarak, küresel ölçekte tanınırlığımızı artırdık. Bugün 5 kıtada, 80’den fazla ülkeye ihracat yapıyor ve 3 uluslararası ofisimizle dünya çapındaki projelere katkı sağlıyoruz.

  1. 2024 yılı için, sektörümüzdeki en belirgin trendler ve firmanız özelinde en belirgin değişimler neler oldu? 2024 yılı nasıl geçti, kısa bir bilgilendirme alabilir miyiz?

2024 yılı, sektörümüz açısından dalgalanmalar yaşanan bir dönem oldu. Yurt içi pazarda genel bir daralma gözlemlenirken, özellikle deprem bölgesindeki yatırımlar sektöre hareketlilik kazandırdı. İstanbul Teknik olarak, bu süreçte altyapı ve üstyapı projelerine odaklanarak yıl başında belirlediğimiz hedeflere büyük ölçüde yaklaştık.

Bununla birlikte, yurt dışı pazarlarda büyümeyi sürdürme stratejimiz 2024’te belirgin sonuçlar verdi. Özellikle Balkanlar’daki yatırımlarımız beklentilerimizin ötesinde bir başarı getirdi. Bu bölgedeki projelerde güçlü bir yer edinerek marka bilinirliğimizi artırdık ve pazar payımızı genişlettik.

İhracat tarafında yakaladığımız ivme, şirketimizin ihracat gelirlerinin toplam içindeki payını %22’den yaklaşık %40’a yükseltti. Bu gelişme, İstanbul Teknik’in küresel pazarda daha güçlü bir oyuncu olma hedefini destekleyen önemli bir adım oldu.

Özetle, 2024 yılı yurt içinde zorluklara rağmen dengeli bir büyüme sağladığımız, yurt dışında ise özellikle ihracat ve yatırımlar açısından oldukça verimli bir yıl olarak geçti. Önümüzdeki dönemde, küresel pazarlardaki etkinliğimizi artırmaya ve yenilikçi çözümlerimizle sektörümüze değer katmaya devam edeceğiz.

  1. 2025 yılı sektörel ön görünüz doğrultusunda, başlıklarınız ve belirlediğiniz hedefleriniz neler olacaktır? 2025 yılında sektörümüzdeki gelişmeler ve markanızdaki/ürünlerinizdeki yenilikler neler olacak? Kısaca, 2025 nasıl geçecek, beklentinizi öğrenebilir miyiz?

2024 yılında özellikle ihracat alanında yakaladığımız ivmeyi 2025 yılında daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. Yurt dışı pazarlardaki etkinliğimizi artırarak yeni bölgelerde güçlü bir varlık göstermeyi amaçlıyoruz.

Bunun yanı sıra, yalıtım ve asfalt ürün gruplarında üretimine başladığımız yeni ürünlerimizle hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlarda daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmayı planlıyoruz. Özellikle sektöre yenilikçi çözümler sunan, dayanıklılığı artıran ve sürdürülebilir özelliklere sahip ürünler üzerinde yoğunlaşıyoruz.

2025’in, küresel ekonomik dinamikler ve sektörel gelişmeler açısından zorluklar barındıran bir yıl olacağını öngörmekle birlikte, bu süreçte yeni ihracat organizasyonumuz, genişleyen ürün portföyümüz ve stratejik büyüme planlarımızla her noktaya ulaşarak hedeflerimize adım adım ilerlemeyi amaçlıyoruz.

  1. 2024 yılı ihracatınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Belirlenmiş olan yeni bölgelerdeki ilgili pazarlarda gerçekleştirdiğiniz yıllık ihracatınız ile ilgili neler söylemek istersiniz? 

2024 yılı, ihracat odaklı büyüme stratejimizin meyvelerini topladığımız bir yıl oldu. Yurt dışındaki varlığımızı güçlendirmek amacıyla Azerbaycan ve Bosna Hersek’ten sonra Romanya’da kurduğumuz yeni uluslararası ofisimizle bölgedeki operasyonlarımızı hızlandırarak daha çevik ve etkin bir yapıya ulaştık. Bu sayede, yerel pazarlara daha hızlı adapte olup, müşteri taleplerine anında yanıt verebilme kabiliyetimizi artırdık. 2024 yılında hem yerel hem de uluslararası müteahhitlere hizmet verdik. Bu adım, bölgesel pazarlarda daha etkin olmamızı sağladı ve markamızın bilinirliğini artırdı.

Ayrıca, Avrupa’nın büyük yapı marketleriyle iş birliği yaparak malzeme tedarikine başladık. Özellikle Balkanlar, Polonya, Almanya ve çevre ülkelerde müşteri ağımızı genişlettik. Tüm uluslararası kalite ve uyumluluk sertifikalarımızı alarak, ürünlerimizin yüksek kalite standartlarına sahip olduğunu kanıtladık ve global pazarda rekabet gücümüzü artırdık.

  1. 2025 yılı için ihracat hedeflediğiniz yeni bölgelerdeki yeni ihracat stratejilerinizi öğrenebilir miyiz? Bu kapsamda ihracat odaklı yeni üretim / yeni ürün yatırımlarınız ile ilgili bilgi almak, kısaca 2025 yılı için ihracat beklentinizi de öğrenebilir miyiz?

2025 yılı, ihracat açısından büyümeye devam edeceğimiz ve yeni pazarlarda güçlü adımlar atacağımız bir yıl olacak. Özellikle Suudi Arabistan’daki hayata geçirilecek büyük altyapı projeleri, geosentetik ve yalıtım ürünlerimiz için önemli fırsatlar sunuyor. Bu nedenle, Suudi Arabistan’da şirket yapılanmamızı tamamlayarak pazara daha güçlü bir giriş yapmayı hedefliyoruz. 

Ek olarak 2025 yılında Balkanlar ve Doğu Avrupa’daki penetrasyonumuzu artırarak bölgedeki Pazar payımızı arttırmayı hedefliyoruz. 

2024’ün son çeyreğinde devreye aldığımız 3. geogrid hattımızla üretim kapasitemizi %50 artırdık. Üretim verimliliğimizi arttırmak için yatırımlarımıza 2025 yılında da devam edeceğiz.

Özetle, doğru strateji ve yatırımlarla hem mevcut pazarlarda büyümeyi hem de yeni pazarlarda güçlü bir yer edinmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda ihracat oranımızı daha da artırarak yılı başarıyla tamamlamayı planlıyoruz.

  1. Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri doğrultusunda, 2024 yılında gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız ile Sosyal Sorumluluk Projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz? 2025 yılı Sürdürülebilir Vizyonunuz hakkında ve planladığınız Sosyal Sorumluluk Projeleriniz ile ilgili de bilgi almak isteriz.

Sürdürülebilir bir gelecek için çevre dostu enerji kaynaklarına yatırım yapıyoruz. Fabrikamızın çatısına kurulacak Güneş Enerjisi Santrali (GES) projemizde, sunduğumuz statik projelerin onaylanmasıyla önemli bir aşamayı geride bıraktık ve kurulum sürecine bir adım daha yaklaştık. Bu yatırım sayesinde fabrikamızın toplam enerji tüketiminin %18’ini güneş enerjisinden karşılamayı hedefliyoruz. Hem çevresel etkilerimizi azaltmayı hem de enerji maliyetlerimizi optimize etmeyi amaçladığımız bu proje, yeşil dönüşüm yolunda bizim için kritik bir adım olacak.

Kurumsal sürdürülebilirlik stratejimizin temelinde, inşaat sektöründe çevre dostu malzemelerin kullanımını artırmak ve doğru ürünün doğru projede kullanılmasını sağlamak yer alıyor. Her fırsatta belirttiğimiz gibi Geosentetikler, altyapıların hizmet ömrünü uzatmakta, projelerde taş ocaklarından çıkarılan aggrega ihtiyacını azaltmakta, erozyon kontrolünde, su kaynaklarını korumada ve benzeri birçok kullanım alanıyla alternatiflerine göre daha çevreci çözümler sunar. Bu haliyle ürettiğimiz ürünler projelerin sürdürülebilirliğine büyük katkı sunar. Bu anlamda geosentetiklerin kullanımının yaygınlaşması için farkındalık oluşturmak, bu konuda sektör paydaşlarını bilgilendirmek de önemli misyonlarımızdan biri. 

Bizler, sürdürülebilirliğin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğuna da inanıyoruz. Şirket olarak eğitimin önemine inanıyor, bu kapsamda genç nesillerin geleceğini desteklemek için projeler geliştiriyoruz. Bu projelerin bazıları kurumsal, bazılarıysa çalışma arkadaşlarımızın gönüllülük esasıyla yürüttüğü projeler oluyor. 

Gerek okullarında ziyaret ederek gerekse de şirketimiz ve fabrikamızda misafir ederek gerçekleştirdiğimiz üniversite buluşmalarımıza 2025 yılında da devam edeceğiz. Geçtiğimiz yıl başlattığımız “Geleceğin Mühendisleri” projemiz ile de Bolu’daki ilk öğretim öğrencilerini fabrikamızda misafir ederek mesleğimizi tanıtmaya devam edeceğiz.  

Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ile yürüttüğümüz iş birliğimiz de 2025 yılında devam edecek.

  1. Röportajımızın sonuna eklemek istediğiniz mesajlar ve duyurular var mıdır? 

%100 Türk sermayesi ile kurulmuş bir firma olarak, ülkemizi tüm dünyada başarıyla temsil etmek adına üzerimize düşen görevleri layıkıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Özellikle yurtdışı projelerinde Türk müteahhitlerin elde ettiği başarılarla gururlanıyoruz ve bu başarılarda katkımızın olması bizi mutlu ediyor. Müteahhitlerimizin yerli üreticileri tercih ederek, ülkemizin dünya çapında başarılarını daha da artırmalarını diliyoruz. Ayrıca, tüm paydaşların yurtdışı projelerinde atılacak doğru adımlar ve alınacak desteklerle, ülkemizin başarılarının daha da artacağına inanıyorum. İhracat yaparak ülkemize değer katan tüm firmalara başarılarla dolu bir yıl diliyorum.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Türkiye’de Yangın Güvenliği Yeni Standartlarla Güçleniyor: Uluslararası Uyum ve Yeni Nesil Çözümler

Yayınlandı

-

Form Endüstri Tesisleri Türkiye Satış Müdürü Sinan Arısoy

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’in 2025 güncellemeleriyle birlikte Türkiye’de yangın güvenliği standartları Avrupa normlarıyla daha da yakınlaştı. Form Endüstri Tesisleri, duman kontrolü ve doğal havalandırma çözümleriyle konut, ticari ve endüstriyel projelerde güvenlik ve konforu aynı çatı altında sunuyor.

  1. Türkiye’deki mevcut Yangın Yönetmeliklerinin uluslararası standartlarla uyumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de yangın güvenliği konusunda uzun süredir yürürlükte olan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, 2025 yılında yayımlanan güncellemelerle uluslararası standartlarla daha güçlü bir uyum yakaladı. Biz, sektör temsilcileri olarak bu düzenlemelerin Avrupa normlarıyla paralellik taşımasının son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte yönetmeliğimiz; endüstriyel tesisler hakkında çok detaylı bilgiler içermiyor. Özellikle kendi konumuz olan duman kontrolü hakkında tasarımcı ve uygulayıcılara net yön göstermektense, yoruma açık anlatımlar içeriyor. Bu nedenle de farklı şehirlerdeki itfaiye birimleri ruhsat açısından değerlendirirken farklı yorumlayabiliyorlar.

  • Son yıllarda Türkiye’deki Yangın Güvenliği standartlarında öne çıkan değişiklikler nelerdir?

Son dönemde en dikkat çekici gelişme, 2025 yılı başında yapılan düzenlemeler oldu. Özellikle konut ve ticari binalarda yangın güvenliği ekiplerinin oluşturulması, acil durum planlarının güncellenmesi ve ekipman eksiklerinin yıl sonuna kadar tamamlanması zorunlu hale getirildi. Ayrıca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayımlanan uygulama kılavuzları sayesinde hem tasarım hem de uygulama tarafında sektör oyuncularının sorumlulukları daha açık şekilde tanımlandı. Biz, bu değişikliklerin uygulamada yeknesaklığı güçlendirdiğini ve ulusal ölçekte güvenlik seviyesini yukarı taşıdığını gözlemliyoruz.

  • Ülkemizdeki Yangın Güvenliği eğitimi ve bilinçlendirmesi, projeler kapsamında standartlara uyumda ne kadar etkili ya da yeterli düzeyde midir?

Eğitim ve bilinçlendirme alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildiğini söyleyebiliriz. Üniversiteler, meslek liseleri ve özel eğitim merkezlerinde yangın güvenliği odaklı sertifika programlarının yaygınlaşması, sektör çalışanlarının teknik bilgi düzeyini artırıyor. Bununla birlikte, bizce hâlâ iyileştirilmesi gereken noktalar mevcut. Standartlara uyum, yalnızca mühendislik tasarımlarıyla değil, aynı zamanda sahadaki çalışanların doğru uygulamaları benimsemesiyle mümkün oluyor. Bu nedenle, periyodik eğitimlerin zorunlu hale gelmesi, denetlenmesi ve bilinçlendirme faaliyetlerinin sahaya daha güçlü şekilde yansıması gerektiğini düşünüyoruz.

  • Denetim süreçlerinde en sık karşılaşılan Yangın Güvenliği eksikleri hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Denetimlerde en sık karşılaşılan eksiklikler, yangın söndürme ve algılama sistemlerinin periyodik bakımının aksatılması, acil çıkış kapılarının uygun kullanılmaması ve tahliye yollarındaki işaretleme ile aydınlatmaların standartlara uygun olmamasıdır. Biz, bu eksiklerin çoğunlukla uygulama ve bakım süreçlerindeki ihmalden kaynaklandığını görüyoruz. Yönetmeliğin güncel hükümleriyle birlikte bu eksiklerin daha sıkı takip edilmesi ve yaptırımların devreye girmesi, güvenlik kültürünün kalıcı şekilde yerleşmesine katkı sağlayacaktır.

  1. Yangın Güvenliğinde Yeni Nesil Çözümler kapsamında, son dönemde geliştirmiş olduğunuz ve pazara sunduğunuz yeni ürünleriniz ve öne çıkan hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Yangın güvenliği kapsamında; doğal duman tahliyesi konusunda, çeşitli marka ve modelde ürünleri projelerle buluşturuyoruz. Endüstriyel yapılarda, uzun ömürlü ve dayanıklı ürün gamına sahip Alman menşeili RODA firmasının duman tahliye kapaklarının tedarik ve montajlarını yapıyoruz. Mimari bakış açısının önemli olduğu projelerde ise Alman Lamilux firmasının ürünlerini tercih ediyoruz. AVM, ofis binaları, eğitim ve sağlık yapıları, oteller gibi estetiğin ön planda olduğu projelerde, mimar ve yatırımcılar cam ışıklık ve cam duman tahliye kapaklarımızı tercih ediyorlar.

  • Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonu sahipsiniz?

Form Endüstri Tesisleri olarak, farklı kullanım alanlarına hitap eden geniş bir ürün portföyüyle sektörde yer alıyoruz. İzmir Pancar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 20.000 m²’lik üretim tesisimizde duman tahliye kapakları, doğal havalandırma sistemleri, günışığı aydınlatma çözümleri ve evaporatif soğutma ürünleri geliştiriyoruz. Ayrıca, su kaynaklı ısı pompaları, klima santralleri, fancoil cihazları ve ısı geri kazanım sistemleri de ürün gamımızda bulunuyor. Lennox’un lisanslı üretimini yapan dünyadaki ilk ve tek üretim tesisi olmamız, uluslararası düzeydeki mühendislik kabiliyetimizi gösteriyor. Ürünlerimiz; konut projelerinde enerji verimliliği sağlayan iklimlendirme çözümlerinden, ticari yapılarda konforu artıran sistemlere, ağır sanayi tesislerinde yüksek güvenlik sunan duman tahliye, doğal aydınlatma ve havalandırma çözümlerine kadar çok geniş bir alanda kullanılabiliyor. Böylece her segmentin ihtiyacına uygun çözümleri tek çatı altında sunabiliyoruz.

  • Doğru sistem / uygun ürün secimi için nelere dikkat edilmeli? 

Her projenin ihtiyaçları farklıdır ve biz bunun bilinciyle hareket ediyoruz. İklim koşulları, kullanım yoğunluğu, mimari tasarım ve enerji hedefleri göz önünde bulundurulmadan yapılan standart ürün seçimlerinin uzun vadede hem maliyet hem de verimlilik açısından sorun yaratabileceğini biliyoruz. Bu nedenle biz, her projeye özel mühendislik yaklaşımıyla çözümler sunuyoruz. Evaporatif soğutmada Fesklima, doğal havalandırmada GAL ve RODA Airstar, gün ışığı aydınlatma çözümlerinde Lamilux ve SunviaTube gibi markalarımızla enerji tasarrufunu ve düşük işletme maliyetini öncelikli hale getiriyoruz. Böylelikle müşterilerimizin kısa vadeli ihtiyaçlarına cevap verirken uzun vadede de sürdürülebilir avantajlar yaratıyoruz.

  • Projelerde tercih edilen ürün ve hizmetlerinizin, satış ya da uygulama sonrası müşterilerinize sağladığı avantajlar/katma değerler hakkında neler söylemek istersiniz?


Bizim en önemli farkımız, yalnızca ürün sunan bir tedarikçi olarak değil; çözüm ortağı olarak sahada yer almamızdır. Müşterilerimizle çalışırken ihtiyaca uygun çözümleri belirliyor, projelendirme aşamasından devreye alma sürecine kadar tüm süreci yönetiyoruz. Satış sonrası da periyodik bakım, teknik destek ve yedek parça temini gibi hizmetlerle müşterilerimizin yanında oluyoruz. Bu yaklaşım, enerji verimliliğini artırıyor, bakım maliyetlerini düşürüyor ve sistemlerin kesintisiz çalışmasını sağlıyor. Böylece biz müşterilerimize sadece teknik çözümler değil, güvenilirlik ve sürdürülebilirlik anlamında da uzun vadeli bir katma değer sunmuş oluyoruz.

  1. Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırmaktasınız, emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Biz Ar-Ge’ye yaptığımız yatırımları, geleceğin ihtiyaçlarını bugünden karşılamak için stratejik bir zorunluluk olarak görüyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanmış Ar-Ge Merkezi unvanımızla, enerji verimliliği yüksek, düşük karbon ayak izine sahip ve akıllı teknolojilerle entegre çözümler geliştiriyoruz. İzmir’deki mühendislik merkezimizde kullanıcı alışkanlıklarını, iklim verilerini ve sürdürülebilir mimari trendlerini analiz ederek yeni nesil ürünler geliştiriyoruz. Yatırımlarımız sayesinde hem üretim hatlarımızı çevreci normlara uygun hale getirdik hem de sektörde karbon ayak izini azaltan öncü çözümleri pazara sunduk. Bu çalışmalarla sadece bugünün ihtiyaçlarını değil, geleceğin sürdürülebilir yapılarını da şekillendirmeyi hedefliyoruz.

  • Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz?

Biz geleceği akıllı sistemlerde görüyoruz. Önümüzdeki dönemde geliştireceğimiz yeni nesil havalandırma çözümlerinde dijitalleşmeyi ve yapay zekâ destekli analiz sistemlerini entegre etmeyi planlıyoruz. Özellikle akıllı bina otomasyonlarıyla uyumlu, dış hava koşullarına göre otomatik çalışan kontrol sistemleri önümüzdeki dönemin öne çıkan ürünleri olacak. Ayrıca, ürün yaşam döngüsünde düşük karbon ayak izli malzemelerin kullanımına daha fazla odaklanıyoruz. Bu yaklaşım hem sürdürülebilirlik hedeflerimize hem de müşterilerimizin çevreci beklentilerine yanıt veriyor. Biz yenilikçi çözümlerle sektöre yön vermeye ve geleceğin ihtiyaçlarını bugünden karşılamaya kararlıyız.

  1. Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri doğrultusunda, gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız ile Sosyal Sorumluluk Projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

Biz sürdürülebilirliği yalnızca üretim süreçlerinde değil, toplumsal katkı sağladığımız projelerde de önceliklendiriyoruz. Üretim tesislerimizde enerji ve su tüketimini azaltmak amacıyla sensör tabanlı otomasyon uygulamalarını hayata geçirdik. 

Gençlerin mesleki gelişimlerini desteklemek üzere meslek liseleriyle iş birlikleri kurduk ve bu kapsamda teknik eğitimlere destek veriyoruz. 2025 yılı itibarıyla bu eğitim iş birliklerini daha da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bizim için sürdürülebilir çevre politikaları hem çevresel etkimizi azaltmayı hem de gelecek nesillerin nitelikli iş gücü olarak yetişmesine katkıda bulunmayı kapsıyor.

  • Sürdürülebilir odaklı bir marka olarak geri dönüşüm, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımı konularında neler yaptıklarınızı öğrenebilir miyiz?


Üretim anlayışımızda geri dönüşüm ve enerji verimliliği temel önceliklerimizden biri. Bu kapsamda geri dönüştürülebilir malzeme kullanım oranımızı %65’in üzerine çıkardık ve proseslerimizde sensör tabanlı verimlilik uygulamalarını devreye aldık. Ayrıca İzmir’deki tesisimizde kurduğumuz güneş enerjisi sistemi sayesinde elektrik ihtiyacımızın tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılıyoruz. Karbon ayak izimizi düzenli olarak ölçüyoruz.  2024 yılında sektörümüzde ilk karbon ayak izi raporunu yayımlayan firma olduk. 2030 yılına kadar karbon nötr olma hedefimiz doğrultusunda, atık yönetiminden tedarik zincirine kadar tüm süreçlerimizde çevreci standartları önceliklendiriyoruz.

Okumaya Devam Et

RÖPORTAJ

OYAK Çimento ile Türkiye’de Yangın Güvenliğinde Yenilikçi ve Sürdürülebilir Çözümler 

Yayınlandı

-

OYAK Çimento Endüstriyel Faaliyetler Direktörü Kadir Serdar Mehter

OYAK Çimento, yalnızca yasal gereklilikleri karşılamakla kalmayıp, NFPA ve ATEX gibi uluslararası standartlara uygun yangın güvenliği yatırımları ve dijital risk takip sistemleri ile hem çalışan güvenliğini hem de tesislerin sürdürülebilirliğini sağlıyor.

Öncelikle; firmanızı kısaca tanıyarak, markanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Türkiye Çimento ve Beton sektöründe ilklerin temsilcisi olan OYAK Çimento, bugün geldiği noktada güçlü finansal performansı, sürdürülebilirlik odaklı stratejileri ve yenilikçi uygulamaları ile endüstrinin en dikkat çeken oyuncuları arasında yer alıyor. Bir yandan Türkiye pazarındaki lider konumunu sürdürürken, geleceğe yönelik daha da büyük hedefleri doğrultusunda kararlılıkla ilerliyor. Küresel çimento ihtiyacını analiz ederek yeni pazarlara yatırım yapma, yenilikçilik anlayışı ve sürdürülebilir büyümeye katkı sağlama hedefi, şirketteki bu büyük dönüşümün temelini oluşturuyor. 

Portekiz’in en köklü yapı malzemeleri markalarından biri ve sektör lideri CIMPOR Global Holdings’in Portekiz ve Cape Verde operasyonlarının 2019 yılında OYAK Çimento tarafından satın alınması, OYAK Çimento’nun uluslararası arenadaki ilk önemli adımlarından biriydi. 2024 ise, CIMPOR ve OYAK Çimento için küresel çimento devi TCC Group Holdings çatısı altında güçlerini birleştirerek tarihi adım attıkları bir yıl oldu. Bu birleşme sonrasında, dünya çimento sektöründe (Çin hariç) 3. büyük çimento üreticisi konumuna gelen TCC Group altında faaliyet göstermeye başlayan ve küresel pazarlardaki konumunu daha da güçlendiren bir marka haline gelen CIMPOR, Türkiye inşaat ve yapı malzemeleri sektöründe OYAK Çimento markası ile faaliyet gösteriyor. CIMPOR markasıyla dünya arenasında daha da güçlü bir şekilde ilerleyen şirket, bu yeni dönemde büyümeye, gelişmeye, çevreye duyarlılık ve daha yüksek ürün kalitesi prensipleri doğrultusunda sektörde fark yaratmaya devam ediyor.

Türkiye’deki Yangın Yönetmeliklerinin uluslararası standartlarla uyumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

OYAK Çimento olarak, yangın güvenliği süreçlerimizi yalnızca ulusal yönetmeliklere uyum sağlamak için değil, aynı zamanda uluslararası en iyi uygulamaları hayata geçirmek için kurguluyoruz. Yalnızca “minimum yasal gereklilikleri karşılamak” ile yetinmiyor, fabrikalarımızda NFPA (National Fire Protection Association) ve ATEX direktifleri gibi küresel standartlara uyumlu uygulamaları hayata geçiriyoruz.

Örneğin, yangın pompa odalarımızın NFPA standartlarına göre yeniden düzenlenmesi, FM onaylı ve UL listeli yangın panellerinin kurulması, atık ve kömür konveyör bantlarına otomatik su püskürtme sistemlerinin eklenmesi gibi yatırımlar, güvenlik seviyemizi artırmaktadır.  Bu yaklaşım hem çalışanlarımızın güvenliğini hem de tesislerimizin sürdürülebilir işleyişini garanti altına alıyor.

Son yıllarda Türkiye’deki Yangın Güvenliği standartlarında öne çıkan değişiklikler nelerdir?

Türkiye’deki mevcut yangın yönetmelikleri özellikle son 10 yılda ciddi bir gelişim göstererek Avrupa ile Amerika standartlarıyla daha uyumlu hale gelmiş durumda. Özellikle 2015 sonrası süreçte yangın algılama, sprinkler zorunlulukları, yüksek yapılara yönelik özel tedbirler ve yangına dayanıklı yapı elemanları konularında regülasyonların sıkılaştığını görüyoruz. Biz de OYAK Çimento olarak bu değişimlere hızlı uyum sağlamakla kalmadık, kendi bünyemizde merkezi bir Yangın Riskleri ve Yatırım Takip Komitesi kurarak her yıl düzenli yatırımlar yaptık.

Ülkemizdeki Yangın Güvenliği eğitimi ve bilinçlendirmesi, projeler kapsamında standartlara uyumda ne kadar etkili ya da yeterli düzeyde midir?

OYAK Çimento olarak, yangın güvenliğinin yalnızca teknik yatırımlarla değil, insan kaynağına yapılan yatırımlarla da mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle tüm tesislerimizde çalışanlarımız için düzenli eğitimler, tatbikatlar ve farkındalık çalışmaları yürütüyoruz. Merkezileştirilmiş Risk Takip Platformumuz sayesinde eğitimlerin etkinliği ölçülüyor, tatbikat sonuçları kaydediliyor ve iyileştirme aksiyonları belirleniyor. Bu yaklaşım, yalnızca bireysel farkındalığı artırmakla kalmıyor, aynı zamanda grup genelinde ortak bir güvenlik kültürünün yerleşmesini sağlıyor. Dolayısıyla ülke genelindeki farkındalık düzeyi kademeli olarak artsa da biz kendi ekosistemimizde çıtayı sürekli yükseltiyoruz.

Denetim süreçlerinde en sık karşılaşılan Yangın Güvenliği eksikleri hakkında da bilgi alabilir miyiz?

Denetimlerde en sık karşılaşılan eksikliklerin başında; uygun olmayan kablo tesisatları, kapatılmamış kablo geçişleri, konveyör bantlarda otomatik söndürme sistemlerinin olmaması, yangına dayanıklı kapıların eksikliği ve kritik alanlarda standartlara uygun söndürme altyapısının bulunmaması geliyor. Biz bu konularda kablo galerilerinin yangın geciktirici kaplamalarla güçlendirilmesi, CO₂ bazlı otomatik söndürme sistemleri, sprinkler ve köpük destekli çözümler gibi kapsamlı yatırımlar yapmış durumdayız.

Yangın Güvenliğinde Yeni Nesil Çözümler kapsamında, son dönemde geliştirmiş olduğunuz ve pazara sunduğunuz yeni ürünleriniz ve öne çıkan hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Yangın güvenliği sadece pasif tedbirlerle sınırlı değildir. Biz, dijitalleşme ve Endüstri 4.0 odaklı yeni nesil çözümleri de entegre ediyoruz. Risk Takip Platformumuz, yangın risklerinin tespitinden aksiyonların kapanmasına kadar tüm süreci dijitalleştiriyor. Ayrıca enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik odaklı ürün gamımız içinde düşük karbon ayak izine sahip çimentolar, alternatif yakıt teknolojileri ve döngüsel ekonomi çözümleri öne çıkıyor. Bunlar sadece çevresel değil, aynı zamanda yangın güvenliği açısından da daha düşük risk profili taşıyan çözümler yaratıyor.

Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonu sahipsiniz?

Yapı malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olarak, yangın güvenliği alanında doğrudan pazara sunduğumuz yeni nesil ürün veya hizmet segmentasyonumuz bulunmamaktadır. Bununla birlikte; Çimento, hazır beton ve agrega ürünlerimiz farklı ihtiyaçlara göre özelleşmiş durumda:

Endüstriyel tesisler için yüksek sıcaklığa, yangına ve aşındırıcı ortamlara dayanıklı özel ürünler, konut projeleri için yüksek mukavemetli, çevre dostu beyaz çimento ve hazır beton çözümleri, ticari yapılar içinse estetik ve dayanıklılığı bir arada sunan özel bağlayıcılar geliştiriyoruz. Bunu yanı sıra ürünlerimizi yalnızca satış anında değil, uygulama ve kullanım sonrasında da takip ediyor, müşterilerimize sürekli teknik destek sağlıyoruz.

Doğru sistem / uygun ürün secimi için nelere dikkat edilmeli? 

Doğru sistem seçiminin temelinde, detaylı risk analizi ve bütüncül bir yönetim yatar. OYAK Çimento olarak biz, yangın güvenliği yatırımlarımızı yönetmek üzere merkezi bir Yangın Riskleri ve Yatırım Takip Komitesi kurduk. Bu komite, aksiyon ilerlemelerini, bütçeleri ve yatırım ihtiyaçlarını düzenli olarak değerlendiriyor. Bu sayede, güvenlik sistemlerinin tasarım, uygulama, işletme ve bakım süreçlerini bütüncül ele alarak, tesislerimizi sürekli daha güvenli hale getiriyoruz.

Projelerde tercih edilen ürün ve hizmetlerinizin, satış ya da uygulama sonrası müşterilerinize sağladığı avantajlar/katma değerler hakkında neler söylemek istersiniz?

Satış sonrası hizmetlerimiz; düzenli teknik danışmanlık, saha ziyaretleri, bakım ve performans raporlamaları ile öne çıkıyor. Müşterilerimiz için sadece ürün sağlayıcısı değil, uzun vadeli iş ortağı olmayı hedefliyoruz. Risklerin azaltılması, enerji verimliliği, maliyet optimizasyonu ve çevresel uyum en önemli katma değerlerimiz arasında yer alıyor

Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırmaktasınız, emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Geleceğe yatırım yapmak, büyüme stratejimizin temelini oluşturuyor. Emek yoğun AR-GE çalışmalarımızı ve yatırımlarımızı, özellikle Net Sıfır vizyonumuz ekseninde yoğunlaştırıyoruz.

Karbon emisyonlarını azaltma hedefiyle, Atık Isı Geri Kazanım (WHR) yatırımları ve enerji verimliliği odaklı Ar-Ge faaliyetleri yürütmekteyiz. Ayrıca, üretim süreçlerimizi optimize etmek için dijitalleşme odaklı izleme sistemleri ve ileri veri analitiği çözümlerine yatırım yapıyoruz.

Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz?

Önümüzdeki dönemde özellikle Alternatif Yakıt Yatırımları ve Yenilenebilir Enerji yatırımlarımızla adımızdan söz ettireceğiz. Yakın dönemde gündeme alacağımız yenilikler arasında Düşük karbon ayak izine sahip yeni nesil bağlayıcılar; 3D baskı için özel çimentolar, Yapay Zekâ destekli yangın izleme ve erken uyarı sistemleri ile tamamen dijital izlenebilir beton üretim ve teslimat çözümleri yer alıyor.

Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri doğrultusunda, gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız ile Sosyal Sorumluluk Projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz? Sürdürülebilir odaklı bir marka olarak geri dönüşüm, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımı konularında neler yaptıklarınızı öğrenebilir miyiz?

OYAK Çimento olarak sürdürülebilirlik stratejimizi; çevresel, sosyal ve yönetsel sorumluluklarımızı entegre eden güçlü bir ekosistem üzerine inşa ediyoruz. Bu kapsamda, Sürdürülebilirlik Kurulu ve Komitesi aracılığıyla belirlediğimiz hedefleri operasyonlarımıza entegre ederek iklim değişikliğiyle mücadele, döngüsel ekonomi, enerji verimliliği, doğal kaynakların etkin kullanımı ve toplumsal fayda alanlarında somut adımlar atıyoruz.


Türkiye’de 2050 yılına kadar Net Sıfır olma taahhüdünü ilan eden ilk çimento şirketi olan OYAK Çimento, bu taahhüdünü SBTi tarafından onaylatmıştır. Ayrıca, 2021 yılı baz yıl olmak üzere 2030 yılına kadar kapsam 1 ve kapsam 2 emisyonlarını %22,8 azaltmayı planlıyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik yatırımlarımızı ve yenilikçi projelerimizi hız kesmeden sürdürüyoruz. 


Geri dönüşüm ve atık yönetimi yaklaşımımız ile döngüsel ekonomiye önemli katkılar sağlıyoruz. Geliştirdiğimiz atık besleme sistemleri sayesinde daha fazla endüstriyel ve belediye atığını enerji kaynağı olarak kullanıyor, doğal kaynak tüketimimizi önemli ölçüde azaltıyoruz. 2024 yılı itibarıyla kullandığımız toplam ısıl enerjinin %24,5’ini alternatif yakıtlardan elde ederek Türkiye ortalamasının yaklaşık iki katı performans gösteriyoruz. 


Toplam enerji tüketimimizin %6,5’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılıyoruz. Devam eden Solar ve WHR yatırımlarımızın tamamlanmasıyla bu oranı artırmayı; buna ek olarak diğer stratejik adımlarımızla 2030 yılına kadar %70 seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz.

Düşük emisyonlu yenilikçi ürünlerimizle sektörün yeşil dönüşümüne öncülük ediyoruz. Ayrıca dijitalleşme projelerimizle proses verimliliğimizi artırıyor, AR-GE çalışmalarımızla daha çevreci ürün ve çözümler geliştirerek sürdürülebilirlik yolculuğumuzu güçlendiriyoruz.

Son olarak, röportajımızın sonuna eklemek istediklerinizi bizimle paylaşır mısınız?

OYAK Çimento olarak İSG’yi birincil önceliklerimiz arasında konumlandırıyor, bizim için aynı ölçüde önem arz eden kurumsal sürdürülebilirlik vizyonumuz çerçevesinde çevresel, sosyal ve ekonomik değer yaratmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de gelecek nesillerin yaşam hakkını gözeten bir yaklaşımla, sürdürülebilirlik kültürünü tüm paydaşlarımızla birlikte yaygınlaştırmayı temel görevimiz olarak görmeyi sürdüreceğiz.

Okumaya Devam Et

RÖPORTAJ

Sika: Pasif Yangın Güvenliğinde Uluslararası Standartlarla Uyumlu Çözümler

Yayınlandı

-

Sika Yapı Kimyasalları Ürün Yöneticisi Tuğçe Kurtuluş
102 ülkede faaliyet gösteren ve özel kimyasallar alanında dünya liderleri arasında yer alan Sika, Türkiye’de pasif yangın güvenliği çözümleriyle öne çıkıyor. Uluslararası standartlarla uyumlu yönetmeliklere rağmen sahadaki uygulama eksikliklerine dikkat çeken şirket, denetim, belgelendirme ve eğitim süreçlerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

  • Öncelikle; firmanızı kısaca tanıyarak, markanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Sika, yapı sektöründe ve endüstriyel üretimde sızdırmazlık, yapıştırma, sönümleme, güçlendirme ve korumaya yönelik sistem ve ürünlerin geliştirilmesi ve üretiminde lider konumda olan bir özel kimyasallar şirketidir. Sika, 102 ülkedeki iştirakleri ve 400’den fazla fabrikasıyla dünya genelindeki müşterileri için yenilikçi teknolojiler üretmektedir. Bu sayede, inşaat ve ulaşım sektörlerinin çevresel uyumluluğa geçişinde kritik bir rol üstlenmektedir. 4.000’den fazla çalışanıyla şirket, 2024 yılında 11,76 milyar İsviçre frangı satış geliri elde etmiştir.

  • Türkiye’deki mevcut Yangın Yönetmeliklerinin uluslararası standartlarla uyumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

   Türkiye’deki mevcut yangın yönetmelikleri, özellikle 2007 yılında yürürlüğe giren ve belirli yıllarda revize edilen “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik”, uluslararası standartlara büyük ölçüde uyumlu hale getirilmiştir. Yönetmelik, NFPA (National Fire Protection Association), BS (British Standards) ve EN (European Norms) gibi standartlardan referanslar alarak hazırlanmıştır. Pasif yangın durdurucular özelinde yönetmelikte, yangının bölümlendirilmesi, yangına dayanıklı inşaat malzemeleri, duman kontrolü ve bina bölümleri arasında yangının yayılmasını engelleyici tedbirler yer almaktadır. Ancak uygulama aşamasında bazı sorunlar yaşanabiliyor. Özellikle pasif yangın önlemleri projede yer alsa bile, sahada bu önlemler ya eksik uygulanıyor ya da standartlara uygun olmayan malzemeler kullanılıyor. 2024 yılında “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Kılavuzu” yayınlandı. Bu kılavuz, yönetmelikteki hükümlerin daha anlaşılır biçimde yorumlanmasını ve uygulamada karşılaşılan teknik sorunlara rehberlik etmesini amaçlıyor. Türkiye’nin yangın yönetmelikleri teknik olarak uluslararası standartlarla oldukça uyumlu; ancak bu uyumun daha etkili olabilmesi için saha denetimlerinin, belgelendirme süreçlerinin ve uygulayıcı eğitiminin güçlendirilmesi gerekiyor.

Son yıllarda Türkiye’deki Yangın Güvenliği standartlarında öne çıkan değişiklikler nelerdir?

2021 yılı sonrası Türkiye’de yangın güvenliği standartlarında önemli gelişmeler ve değişiklikler yaşandı. Bu değişiklikler ile hem yönetmelik güncellemeleri hem de uygulama kılavuzlarıyla desteklenerek standartlara uyumun artırılması, uygulamadaki hataların azaltılması ve mevcut yapıların güvenliğinin artırılması hedeflendi. 2021 yılında yapılan değişiklikler tanımsal ve mevzuat ile ilgili düzenlemeleri kapsarken, 2024 yılı sonrası yayınlanan uygulama kılavuzu, yönetmeliği teknik açıdan daha anlaşılır hale getirmeyi amaçlamıştır.

Ülkemizdeki Yangın Güvenliği eğitimi ve bilinçlendirmesi, projeler kapsamında standartlara uyumda ne kadar etkili ya da yeterli düzeyde midir?

Son yıllarda Türkiye’de yangın güvenliği ile ilgili farkındalık ve eğitim çalışmaları artış göstermiş olsa da standartlara uygunluk açısından henüz yeterli seviyeye ulaşmış değildir. Özellikle pasif yangın önlemleri gibi teknik konularda, sahadaki bilgi eksikliği ve uygulama hataları bu eksikliği gözler önüne sermektedir. Bu kapsamda özellikle pasif yangın sistemler için uzman kişilerin uygulamacılara zorunlu, sertifikalı eğitim vermesi ve yeterlilik belgelerini belirli sürelerde güncellenmesi, uzman kişiler tarafından saha denetimlerinin yapılması, belediyeler, yapı denetim firmaları ve meslek odaları aracılığıyla yangın güvenliği hakkında seminerlerin yaygınlaştırılması sağlanabilir. 

  • Yangın Güvenliğinde Yeni Nesil Çözümler kapsamında, son dönemde geliştirmiş olduğunuz ve pazara sunduğunuz yeni ürünleriniz ve öne çıkan hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Sika’nın önceliği standartlara uyumlu, müşteri ihtiyaçlarına yönelik, kolay uygulanabilir ürünlerin geliştirilmesidir. Ticari, kamu ve konut binaları gibi yangına dayanıklı yapıların gerekli olduğu yerlerde “pasif yangın durdurucu” ürünleri ile kapsamlı çözümler sunar. Sika, pasif yangın koruma alanında geliştirdiği yeni nesil ürünleriyle yangın güvenliğini bir üst seviyeye taşıyor. Özellikle servis geçişleri, derzler, boru ve kablo açıklıkları gibi kritik noktalarda etkili olan bu ürünler, hem yangına dayanım hem de kolay uygulama avantajı sağlıyor. Pasif yangın korumada başlıca ürünlerimiz; yangına dayanıklı derz dolguları, harç, kablo kaplaması, köpük, tuğla, macun, destek fitili, mineral yün esaslı levha, intümesan özellikte kelepçe ve sargıdır. 

Konut, Ticari ve Endüstriyel çözümler arasında nasıl bir ürün segmentasyonu sahipsiniz?

Doğru sistem / uygun ürün secimi için nelere dikkat edilmeli? 

Konutları daha düşük katlı, daha sınırlı servis geçişlerine sahip ve estetiğin ön plana çıktığı yapılar olarak değerlendiriyoruz. Bu gibi yapılarda genellikle küçük açıklıklar ve doğrusal derz sızdırmazlığı için yangına dayanıklı köpük ve mastiklerimiz kullanılmaktadır.

İnsan kalabalığının olduğu AVM, otel, hastane vb. ticari binalarda olası bir yangında insanların hızlı tahliyesi için geniş ve yeterli yangın dayanım süresine sahip kaçış yollarına ihtiyaç vardır. Bu gibi yapılarda hem yatay hem de dikeyde yoğun servis geçişleri ve geniş açıklıklar bulunmaktadır. Geniş açıklıklar için konfigürasyona ve beklenen yangın dayanım süresine bağlı olarak, yangına dayanıklı levha ve harcımız ile çeşitli çözümler sunmaktayız. Endüstriyel yapılarda özellikle elektrik odalarında yangına dayanıklı kablo kaplaması, yanıcı boru ve kablolar için intümesan ürünlerimiz ön plana çıkmaktadır. 

Pasif yangın korumada doğru ürün seçimi için aşağıdaki maddeler dikkate alınmalıdır:

  • Kullanılan yapı malzemesinin türü (beton, çelik, vb.)
  • Bölme elemanının yönü (yatay, düşey ve baş üstü uygulanabilir)
  • Bölme elemanının kalınlığı
  • Derzin boyutları (genişlik, derinlik, yükseklik)
  • Derz konfigürasyonu (tek veya çift taraflı uygulama)
  • Beklenen derz hareketi

Projelerde tercih edilen ürün ve hizmetlerinizin, satış ya da uygulama sonrası müşterilerinize sağladığı avantajlar/katma değerler hakkında neler söylemek istersiniz?

Pasif yangın durdurucu sistemlerde doğru ürünün seçimi kadar doğru uygulama ve uzun vadeli güvenlik de kritik önem taşır. Sika, sadece bir ürün tedarikçisi değil, aynı zamanda projeye özel çözüm ortağı olma vizyonuyla hareket ediyor. Ürünlerimizin projelerde tercih edilmesinin temelinde de bu yaklaşım yatıyor. Sika’nın pasif yangın ürün gamı geniş bir yelpazeye sahiptir, ulusal ve uluslararası standartlara (EN, UL, ETA, AS vb.) uygun olarak test edilmiş ve sertifikalandırılmıştır. Bu sayede hem yerel yangın yönetmeliklerine hem de uluslararası projelere rahatlıkla entegre edilebilir. Talep eden müşterilerimize projelerde uzman uygulayıcı bayilerimiz ile uygulama öncesi ve sonrası hizmet vermekteyiz. Uzman kadromuz projelerde hem teorik hem de pratik eğitim desteği sağlayarak, yanlış ürün seçimi ve hatalı uygulamaların önüne geçmektedir. Ayrıca meslek odaları, üniversitelerde gerçekleştirdiğimiz seminerler ile geniş kitlelere ulaşarak yangın güvenliği bilincinin oluşmasına katkı sağlıyoruz. Uygulayıcı ve eğitim desteğinin yanında web tabanlı “Çözüm Bulucu” programımız ile yangın yalıtım çözümlerimizi profesyonel uygulayıcılar ile paylaşıyoruz.

  • Sektörümüzün gelişimi için büyük bütçeler ayırmaktasınız, emek yoğun AR-GE çalışmalarınız ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Yangın güvenliği gibi hayati bir alanda kalıcı ve etkili çözümler sunmak için yenilikçi düşünceyi ve bilimsel gelişmeleri işimizin merkezine koyuyoruz. Sika olarak, yalnızca mevcut yönetmeliklere uygun değil, gelecekteki ihtiyaçları da öngören çözümler geliştirmek üzere AR-GE çalışmaları yürütüyoruz. Ek olarak biz pasif yangın güvenliğini sadece bir gereklilik olarak değil, hayat kurtaran bir sorumluluk olarak görüyoruz.

Önümüzdeki dönemde özellikle konuşacağımız yeni ürünlerinizle ya da yeni hizmet modellerinizle ilgili de kısaca bilgi alabilir miyiz?

Pasif yangın korumada, yangın bölmeleri arasındaki duvar veya zemin açıklıklarını kapatmak için yalnızca test edilmiş ve sertifikalandırılmış çözümlerin kullanılmasına izin verilir. Bir proje için en iyi çözümü bulmak, özellikle bizimki kadar geniş bir ürün yelpazesi olduğunda zor bir iştir. Bu nedenle, dijital bir çözüm bulucu program geliştirdik. Müşterilerimiz çözüm bulucu programı kullanarak ürün bilgilerine ve belirledikleri kriterlere göre uygulama detaylarına erişebilir. Önümüzdeki dönemde, özellikle servis geçişlerinde uygulama kolaylığı ve zaman tasarrufu sağlayan yeni ürünlerimizi müşterilerimizle buluşturacağız. Bunlardan ilki, Sikaseal®-641 Fire Coating, yani FM (Factory Mutual) onaylı yangına dayanıklı kablo kaplamasıdır. Bu ürün, yoğun kablo demetlerinin olduğu alanlarda kablo güzergahları boyunca yangının yayılmasını önler ve devre bütünlüğünü sağlar. Hava koşullarına, yaşlanmaya ve kimyasallara karşı yüksek dirence sahiptir. Hem iç hem de dış mekanda kullanılabilir. Bir diğer yeni ürünümüz Sikaseal®-635 Fire adını taşıyan intümesan köpük, montaj kolaylığı ve hızlı uygulamasıyla, dar alanlardaki servis geçişlerinde büyük avantaj sağlıyor. Sikaseal®-636 Fire Brick, yani yangına dayanıklı tuğla da ürün gamımıza eklenecektir. Bu ürün, özellikle yangın sırasında boru ve kablo geçişlerinin olduğu geniş boşluklarda hızlı, modüler ve dayanıklı bir çözüm sunuyor.

  • Sürdürülebilir Çevre Politikaları ve Yaşanabilir Çevre Stratejileri doğrultusunda, gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız ile Sosyal Sorumluluk Projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

Sika olarak sürdürülebilirlik yaklaşımımız, yapı sektörüne sunduğumuz tüm ürün ve çözümlere yansıyor. Ürünlerimizin çoğu LEED (Leadership in Energy and Environmental Design), GEV Emicode EC1+ – düşük emisyon sınıfı, M1 sertifikası gibi yeşil bina sertifikasyon sistemine katkı sağlayacak şekilde geliştirilmiştir. VOC değerleri düşüktür ve insan sağlığına duyarlı formülasyonlara sahiptir. Bu özellik, iç mekân hava kalitesi açısından kritik öneme sahiptir. 

Sürdürülebilir odaklı bir marka olarak geri dönüşüm, atık yönetimi ve yenilenebilir enerji kullanımı konularında neler yaptıklarınızı öğrenebilir miyiz?

Sürdürülebilirlik, Sika’nın global stratejisinin temel taşlarından biridir. Çevresel etkimizi azaltmak ve kaynakları daha verimli kullanmak adına geri dönüşümden enerji kullanımına kadar birçok alanda somut adımlar atıyoruz. 2028 Sika Stratejisi’nin merkezinde sürdürülebilir çözümler geliştirmek yer alıyor. Ürün yöneticilerimiz, binaların ve endüstriyel uygulamaların ömrünü uzatma, bakım ve karbon emisyonlarını azaltma, enerji ve malzeme verimliliğini artırma; kullanıcı dostu, sağlıklı ve güvenli çözümler sunma gibi net hedeflerle hareket ediyor. Bu amaçla, ambalajlarımızın büyük bir kısmını geri dönüştürülebilir malzemelerden oluşuyoruz. Ayrıca ürünlerimizin düşük VOC içeriği, LEED ve benzeri yeşil bina sistemlerine uyumluluğu, bu döngüsel yaklaşımın bir uzantısıdır.

  • Son olarak, röportajımızın sonuna eklemek istediklerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Öncelikle bize bu değerli röportaj fırsatını sunduğunuz için teşekkür ederim.

Sika olarak, yalnızca yüksek kaliteli ürünler sunmayı değil; aynı zamanda sektöre teknik bilgi ve sürdürülebilir çözümler sağlamayı da sorumluluğumuz olarak görüyoruz.

Pasif yangın güvenliği, çoğu zaman görünmeyen ama hayati öneme sahip bir konu. Bu alanda farkındalık yaratmak, doğru bilgilendirme yapmak ve uygulamada kaliteyi artırmak adına çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.

Son olarak, tüm sektör paydaşlarını yangın güvenliği konusunda daha bilinçli hareket etmeye ve bu konuda eğitim, denetim ve iş birliğini ön planda tutmaya davet ediyoruz.

Saygılarımızla,

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler