Bizimle iletişime geçin

GENEL

Isı yalıtımı olmayan binaların Türkiye’ye maliyeti yılda 10 milyar dolar

Yayınlandı

-

Türkiye’de binalarda enerji tüketimi, ülke ekonomisi ve bireysel bütçeler üzerinde doğrudan etki yaratıyor. Toplam enerji tüketimimizin yaklaşık yüzde 32,7’si binalarda gerçekleşiyor ve bunun yaklaşık yüzde 80’i yalnızca ısıtma ve soğutma sistemleri nedeniyle harcanıyor. Isı yalıtımında doğru malzeme kullanımı ve uygulamayla elde edilecek enerji tasarrufuna dikkat çeken Baumit Türkiye CEO’su Atalay Özdayı, “Türkiye genelinde yüzde 80’i bulan yalıtımsız binalarda uygulanacak nitelikli ısı yalıtımıyla yıllık 10 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağlanabilir. Bu tasarruf; her yıl 8 şehir hastanesi, 7 Avrasya Tüneli, 3 Marmaray hattı veya 1 İstanbul Havalimanına eşdeğer ölçekte tek bir yatırımı mümkün kılar. Bu rakam, yalıtımın sadece bireysel değil, toplumsal ölçekte de kritik bir yatırım olduğunu gösteriyor” diyor.

Türkiye, enerji tüketimi ve iklimlendirme maliyetleri açısından önemli bir potansiyele sahip olmasına rağmen, binalarda yeterli ısı yalıtımı uygulanmaması nedeniyle büyük bir tasarruf fırsatını kaçırıyor. Enerji verimliliği, sadece bireysel faturaları düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda ülke ekonomisine ve sürdürülebilir şehirleşmeye de doğrudan katkı sağlıyor. Bu bağlamda, binalarda doğru malzeme ve kalınlıkta ısı yalıtımı uygulamaları, enerji tasarrufu ve dolayısıyla ekonomik kazanç sağlamak açısından kritik bir önem taşıyor. Baumit Türkiye CEO’su Atalay Özdayı da doğru malzeme ve uygulama ile hayata geçirilecek nitelikli ısı yalıtımıyla elde edilecek tasarrufun Türkiye ekonomisine katkılarını çarpıcı rakamlarla ortaya koyuyor.  

Nitelikli ısı yalıtımıyla her yıl 8 şehir hastanesi inşa etmek mümkün  

Türkiye’deki binalarda tüketilen enerjinin hem ülke ekonomisi hem de bireysel bütçeler üzerinde doğrudan etki yarattığına dikkat çeken Atalay Özdayı, “Ülkemizde toplam enerji tüketimimizin yaklaşık yüzde 32,7’si binalarda gerçekleşiyor ve bunun yüzde 80’i yalnızca ısıtma ve soğutma sistemleri nedeniyle harcanıyor. Ancak Türkiye’deki yapıların yalnızca yüzde 20’sinde yeterli ısı yalıtımı bulunurken, yüzde 80’i ise yalıtımsız durumda. Bu da bir yandan konutlardaki enerji faturalarını yükseltirken, diğer yandan da ülke genelinde önemli ekonomik kayıplara yol açıyor” dedi.  Doğru malzeme ve uygulama ile hayata geçirilecek ısı yalıtımıyla yılda ortalama 10 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağlanmasının mümkün olduğuna vurgu yapan Özdayı, bu tasarrufun yılda 8 şehir hastanesi, 7 Avrasya Tüneli, 3 Marmaray veya 1 İstanbul Havalimanı büyüklüğünde bir projeyi hayata geçirebilecek seviyede olduğunu belirtti.  Isı yalıtımının sadece bireysel değil, toplumsal ölçekte de kritik bir yatırım olduğunu işaret eden Özdayı, “Isı yalıtımı, enerji verimliliğini artırmanın ne kadar öncelikli bir konu olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle yalıtım bir lüks değil, gelecek yatırımıdır” ifadelerini kullandı.

Isı yalıtımında ilave yüzde 25’lik maliyet, yüzde 100 enerji tasarrufuna dönüşüyor

Isı yalıtımının öneminin yalnızca mevcut yapılarla sınırlı olmadığına dikkat çeken Özdayı, şunları söyledi: “Yeni binalarda uygulanacak doğru kalınlıktaki yalıtım sistemleri, enerji verimliliğini artırıyor, konforu yükseltiyor ve uzun vadede ekonomik geri dönüş sağlıyor. Avrupa ile kıyaslandığında, Türkiye’de yalıtım kalınlıkları oldukça düşük. Örneğin Madrid’de 12 santim olan yalıtım kalınlığı İstanbul’da yalnızca 5 santim, Paris’te 14 santim olan kalınlık Ankara’da 6 santim seviyesinde. Yalıtım kalınlığının iki katına çıkarılması durumunda maliyet yalnızca yüzde 25 artarken, sağlanan enerji tasarrufu yüzde 100 oranında yükseliyor. Toplam bina maliyetinin sadece yüzde 3’üne denk gelen ısı yalıtımı yatırımı, uzun vadede çok daha büyük kazanımlar sunuyor. Bu noktada 1 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe giren yeni TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Standardı, gelecekte daha sağlıklı, konforlu ve sürdürülebilir binaların inşa edilmesinde kilit rol oynuyor. Baumit olarak biz de enerji tasarrufunu artırmak ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamak amacıyla geliştirdiğimiz nitelikli ve yüksek performanslı ısı yalıtımı malzemelerimizle bu standardın gerekliliklerini karşılayan kapsamlı çözümler sunuyoruz. Böylece hem bugünü hem de yarını düşünerek, binalarda konfor ve verimliliği en üst seviyeye taşıyoruz.”

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Kayalar Kimya’dan Elazığ’a Güneş Enerjisi Yatırımı

Yayınlandı

-

Türkiye’nin önde gelen kimya şirketlerinden Kayalar Kimya, sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde Elazığ’da 6 MWp güç üretim kapasitesine sahip güneş enerjisi santrali (GES) yatırımını hayata geçiriyor.

Kayalar Kimya sürdürülebilirlik hedefleri çerçevesinde Elazığ’da GES projesine başlıyor. Yıllık 9 milyon 753 bin 740 kWh elektrik üretimi kapasitesine sahip olacak tesis, şirketin enerji ihtiyacının tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılamasını sağlayacak. Tesis, Elazığ bölgesine çevresel ve ekonomik anlamda da katkı sunacak. 

Yeşil dönüşümün güçlü adımı

Rhofa Enerji tarafından Kayalar Kimya için hayata geçirilecek olan tesis faaliyete geçtiğinde 6.106 ton sera gazı salımını önleyerek 5030 aracın trafikten çekilmesine eşdeğer çevresel fayda yaratacak. Proje tamamlandığında 6096 hanenin elektriğinin karşılanmasına denk elektrik üretimi sağlanacak ve 271.414 ağacın doğaya kazandırılmasıyla eşdeğer bir çevresel etki yaratacak.  22 Ekim’de Kayalar Kimya’nın Tuzla yerleşkesinde gerçekleştirilen imza töreninde proje ile ilgili konuşan Kayalar Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Kenan Kayalar “Elazığ’daki güneş enerjisi santralimiz, Kayalar Kimya’nın sürdürülebilir üretim hedefleri doğrultusunda attığı stratejik bir adımdır. Sanayide yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşması hem çevresel sorumluluğumuzun hem de uzun vadeli rekabetçiliğimizin teminatıdır” dedi. Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Kayalar ise “Kayalar Kimya olarak enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik alanındaki yatırımlarımız, sadece bugünü değil geleceği de şekillendirmeye yöneliktir. Elazığ’daki güneş enerjisi santralimiz, bu vizyonun somut bir yansımasıdır” mesajını verdi.

Okumaya Devam Et

GENEL

Limak Çimento, Anka Fabrikası ile Türkiye’de CSC Platinum sertifikasına sahip ilk ve tek şirket oldu

Yayınlandı

-

Limak Çimento’nun Anka Fabrikası CSC Platinum Sertifikası Aldı

Limak Çimento’nun Anka Fabrikası, çimento endüstrisinin saygın sürdürülebilirlik platformu Concrete Sustainability Council (CSC) tarafından Platinum Sertifikası ile ödüllendirildi.

Anka Fabrikası, kapsamlı değerlendirme süreci sonunda, Türkiye’de beton ve tedarik zinciri için kaynakların sorumlu kullanımı ile CSC Platinum sertifikasını alan ilk ve tek entegre çimento tesisi oldu.

Türkiye çimento sektörünün öncü şirketi Limak Çimento’nun Anka Fabrikası, sürdürülebilirlik alanında sektörün önde gelen değerlendirme platformu Concrete Sustainability Council (CSC) tarafından Platinum Sertifikası ile ödüllendirildi. Anka Fabrikası, Türkiye’de bu sertifikayı almaya hak kazanan ilk ve tek entegre çimento tesisi oldu.

Çimento sektörünün en sürdürülebilir ve ileri teknolojiye sahip tesisleri arasında yer alan Limak Çimento Anka Fabrikası, CSC tarafından yapılan değerlendirmede 100 üzerinden 95,2 başarı oranı elde ederek Platinum sertifikasını almaya hak kazandı. Yönetim, çevre, sosyal ve ekonomik olmak üzere dört ana başlıkta gerçekleştirilen kapsamlı ve titiz değerlendirmeler sonucunda 1 Ekim 2025 itibarıyla Platinum sertifikasına layık görülen Anka Fabrikası, böylelikle sürdürülebilirlik alanındaki yüksek performansını uluslararası standartlarda belgeledi.

Dünya genelinde CSC Platinum sertifikasına sahip çimento üretim tesislerinin sayısı sadece 10 iken şirket düzeyinde ise bu unvana sahip kurum sayısı yalnızca üçle sınırlı.

Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim, CSC Platinum sertifikasına ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Limak Çimento olarak tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ve inovasyon odağında yürütüyor, yeşil dönüşüm odaklı ürün ve çözümlerimizle sektörümüze öncülük ediyoruz. Ankara fabrikamızın, sürdürülebilirlik alanında sektörümüzün en saygın platformlarından biri olan CSC tarafından Platinum sertifikasına layık görülmesi, uluslararası ölçekte de önemli bir başarı niteliğini taşıyor. Sürdürülebilir üretim vizyonumuzun somut bir göstergesi olan bu prestijli sertifika, ‘daha sürdürülebilir bir gelecek’ için attığımız adımların uluslararası düzeyde tescillendiğinin güçlü bir kanıtı. Limak Çimento olarak sürdürülebilirlik ve inovasyonda sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz.”

CSC, çimento endüstrisinde sürdürülebilirliği teşvik ediyor

Beton, agrega ve çimento üreticilerinin sürdürülebilirlik performansını bağımsız ve şeffaf biçimde değerlendiren uluslararası bir sertifikasyon sistemi olan CSC, çimento üreticilerinin uygulamalarını titizlikle ölçerek belgelendiriyor. Bu sistem, çimento sektöründe sürdürülebilir üretimi teşvik ederken, aynı zamanda sektörün şeffaflık ve güvenilirlik düzeyini yükseltmeyi ve tedarik zincirinde sürdürülebilirlik kriterlerini standartlaştırmayı hedefliyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Marshall Boya’nın Genel Müdürü Özgür Orçunus Oldu

Yayınlandı

-

Marshall Boya’nın yeni genel müdürü Özgür Orçunus oldu. 2015’ten bu yana Marshall Boya Ülke Satış ve Pazarlama Müdürü ve Yönetim Kurulu üyeliği görevlerini icra eden Orçunus, Marshall Boya’nın Türkiye’deki operasyonlarına liderlik edecek.  

Boya sektörünün öncü markalarından Marshall Boya, yeni bir atama gerçekleştirdi. Marshall Boya Ülke Satış ve Pazarlama Direktörü ve aynı zamanda Marshall Boya ve Vernik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Özgür Orçunus, şirketin yeni Genel Müdürü oldu. 

Yeni görevine 1 Kasım 2025 tarihinde başlayacak olan Özgür Orçunus, Marshall Boya’nın Türkiye’deki operasyonlarına liderlik ederken, sürdürülebilir büyüme stratejileri, dijital dönüşüm, müşteri deneyimi ve yenilikçi ürün geliştirme vizyonunu daha da ileriye taşımakla sorumlu olacak.

Marmara Üniversitesi Almanca İşletme Bölümü mezunu olan Orçunus, aynı üniversitede Finansman ve Muhasebe alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Ardından University of Houston’da İşletme (MBA) yüksek lisansını yapmıştır. İngilizce ve Almanca bilmektedir.

Marshall Boya’ya katılmadan önce Türkiye’nin önde gelen şirketlerinde ve uluslararası markalarda pazarlama ve satış alanlarında üst düzey yöneticilik görevlerinde bulunan Özgür Orçunus,  2020 yılından bu yana Marshall Boya ve Vernik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev alıyor. 

Okumaya Devam Et

Trendler