Bizimle iletişime geçin

GENEL

Daikin Türkiye 2023 Mali Yılını 350 Milyon Euro İhracatla Kapattı

Yayınlandı

-

İklimlendirme sektöründe dünyada 100’üncü yılını kutlayan Daikin, çevreci ve yenilikçi ürünleriyle Türkiye pazarındaki gücünü her geçen gün artırıyor. 2011 yılında doğrudan yatırımcı olarak Türkiye’de faaliyet göstermeye başlayan şirket, bu süre içerisinde TL bazında 35 kat büyüme başarısı göstererek 2023 mali yılını (1 Nisan 2023 – 31 Mart 2024) 18 milyar 400 milyon TL ciro ile kapattı. 2023 mali yılı sonunda ihracat cirosunu ise 350 milyon Euro’ya çıkardı. 

2023 mali yılını değerlendiren Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder“Daikin Türkiye olarak 2023 mali yılını çok başarılı sonuçlarla kapattık. 2011 yılında doğrudan yatırımcı olarak Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığımızdan bu yana, TL bazında 35 kat büyüyerek ciromuzu rekor seviyeye taşıdık. Bu başarımızın arkasında insan kaynakları geliştirme kabiliyetlerimiz, Türk insanının başarısı, azmi ve müşteri deneyimini en üst seviyeye taşımak isteyen çalışma arkadaşlarımızın önceliği bulunuyor. Daikin’in global olarak kendine has geliştirdiği grup felsefesi ve ortak hedeflere ulaşmadaki tutkusu, başarısında kilit rol oynamaktadır.” dedi

Daikin Türkiye, 2023 yılında 350 Milyon Euro ihracat gerçekleştirerek başarıya imza attı. İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından verilen “2023 İhracatın Liderleri” ödüllerinde, “En Çok Split Klima İhracatı Yapan Firma” kategorisinde bu yıl da birinci olarak ihracattaki başarısını tescillemiş oldu.

Önder, “2023 Mart sonu itibariyle tamamladığımız mali yılımızda özellikle split ürün gamında ve hava temizleme ürün gamlarımızda Daikin adına ciddi bir pazar payı artışı oldu. Bu başarımızı sürdürülebilir kılmak adına önümüzdeki dönemde de iç ortam hava kalitesini artıran aynı zamanda uzaktan kontrol gibi özellikleri ile kullanıcıya kolaylık ve tasarruf sunan ürünlerimizi sektöre sunmaya devam edeceğiz.” dedi. 

DAIKIN TÜRKİYE ENERJİ VERİMLİLİĞİ HİZMETLERİ İLE FARK YARATIYOR

Enerji Verimliliği Hizmetleri’ne verdikleri öneme değinerek bu alandaki gelecek planlarını paylaşan Önder: “Enerji verimliliği proje geliştirme süreçlerimize bağlı olarak otomasyon ve uzaktan izleme sistemi satışına daha fazla odaklanmayı planlıyoruz. Enerji denetimi ile tetiklenen tüm sistem satış tekliflerimizin içeriğine DoS (Daikin On Site), Icm (Intelligent Chiller Manager) ve Enerji Ölçer’i ekliyoruz. Enerji verimliliği danışmanlığı ile ilgili ürün ve hizmet satış kapasitemizi artırmayı ve satışların sürekliliğini sağlamayı amaçlıyoruz. Satış kanalı yapımızı, enerji verimliliği hizmet ve ürün satış faaliyetlerimize katkı sağlayacak şekilde geliştirmeyi hedefliyoruz.” dedi.

DAIKIN YEŞİL DÖNÜŞÜME LİDERLİK EDİYOR 

2050 yılına kadar sıfır enerji hedefi ile ilerleyen Daikin, Sakarya Hendek’te bulunan üretim tesisinde 1.fazını Temmuz 2020’de (5,78 MWp) ve 2.fazını Ağustos 2023’te devreye aldığı toplamda 7,84 MWp kurulu güce sahip olan çatı üstü Güneş Enerji Santrali’nin ürettiği enerjiyi ihraç ederek I-REC sistemine kaydettirmiştir. 7,84 MWp kurulu güce sahip olan çatı üstü Güneş Enerji Santrali’nin ürettiği enerjiyi ihraç ederek; Daikin Türkiye Üretim Tesisi’nin 2023 mali yılında tükettiği 9.634 MWh elektrik enerjisinin tamamının yenilenebilir enerji kaynaklarından kullanıldığı I-REC ile belgelendirilmiştir. Ayrıca projenin başladığı 2020 yılından itibaren fabrikanın enerjisinin %71’i Güneş Enerjisi Santral Projesi’nden karşılanmıştır. 

Ayrıca enerji verimliliğini artırmak amacıyla ısı pompası ve ısı geri kazanım uygulamalı ürün gruplarına daha fazla odaklandıklarını aktaran Önder, “Esco-Enerji Performans Sözleşmeleri için odaklanılmış çalışmalar planladık. Süreci finansal ve teknik ortaklarla yürütmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu. Başta İngiltere olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin ‘yeşil hidrojen’ kullanımı için yoğun çalışmalar yaptığına dikkati çeken Önder, bu bağlamda doğalgaz hatlarına yüzde 20 oranında ‘yeşil hidrojen’in teşvik edildiğini söyleyerek hem kombi, hem de soğutma ürünlerinin bir arada olduğu ısı pompalarının ilerleyen dönemde daha da yaygınlaşacağının altını çizdi. Önder, şöyle devam etti: “Nisan 2022’de Türkiye’nin hidrojen vadisi ve en büyük kapasiteli ilk yerli yeşil hidrojen tesisi için ilk adım atıldı. Bu projelerle Türkiye’ye hidrojende sınıf atlatmak amaçlanıyor. Ülkemizde hidrojene geçiş konusunda GAZBİR-GAZMER proje yürütücüsü olarak EPDK-ETKB’in destekleri ile CleanGaz projesini yürütüyor. Amaç 2053’e giden yolda önce yüzde 20, sonra yüzde 100 doğalgaz taşıma hatlarına hidrojen enjekte etmek. Biz de iklimlendirme sektörünün öncüsü bir marka olarak; bu konuda uzun süredir çalışıyoruz. Avrupa’da yarım asrı devirmiş ve Japonya’da 100’üncü yılını kutlayan bir firma olarak bu global vizyonun sağladığı avantajla hızlı yol kat ediyoruz. Yüzde 20 hidrojen destekli NDJ, CSU ve NDJ Smart model kombilerimizle tüketiciyi yakın geleceğe hazırlıyoruz. Sakarya Hendek’teki fabrikamızda üretilen Daikin kombiler, aynı zamanda Avrupa’ya da ihraç ediliyor ve enerji verimliliği yüksek, çevreci değerleriyle öne çıkan ‘yeşil hidrojen’ kullanımına tam uyumlu olmaları ile tüketicileri regülasyon sonrası olası masraflardan da kurtarıyor.”

DAIKIN GLOBALDE DE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR

100’üncü yılını 21 Mayıs 2024 tarihinde Japonya’nın Osaka şehrinde 2 bin kişinin katılımıyla kutlayan Daikin Industries Ltd., 2023 mali yılını 28 Milyar Euro ciro ile kapattığını duyurdu.  Bu finansal başarı, şirketin 100 yıllık tarihinde şimdiye kadarki en iyi sonucu oldu. 

Şirket, Ekim 1924’te Osaka Metal Industries limited ortaklığıyla kuruldu. Uçaklar için radyatör borularının üretimi işiyle faaliyete başlayan şirket; 1930’lu yıllarda ticari soğutma sistemi, 1950’li yıllarda ise ilk paket klimalar ve VRV multi-split ticari klimalar da dâhil olmak üzere birçok teknoloji geliştirdi. Hem Japon teknolojisi hem de dünyada ilk olan birçok teknolojiyi ticarileştirerek, iklimlendirme ve florokimyasal işiyle başarılı çok uluslu bir şirkete dönüştü. Bugün 170’den fazla ülkede 98 binden fazla çalışanıyla ısıtma, havalandırma, iklimlendirme ve soğutma ekipmanları üreten şirket aynı zamanda kompresör ve soğutucu akışkanları da kendi bünyesinde geliştiren ve üreten dünyadaki tek üretici olarak öncü bir konumda. 

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Elite World, Rezidans Konseptine İstanbul’da Bir Halka Daha Ekledi 

Yayınlandı

-

Elite World Hotels & Resorts, franchise iş modeliyle büyümeye devam ediyor. Zincir, rezidans kategorisindeki yeni oteli Elite World Residence İstanbul Başakşehir için Hayat Group İnşaat ile anlaşma imzaladı.

Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels & Resorts, rezidans konseptindeki otellerine bir yenisini daha ekledi. Zincir, bu kapsamda İstanbul’un gelişen bölgesi Başakşehir’de Hayat Group İnşaat ile Elite World Residence İstanbul Başakşehir projesi için franchise anlaşması imzaladı.

Konforlu Yaşam Alanları ve Geniş Sosyal Olanaklar

2027 Ocak ayında kapılarını açması planlanan Elite World Residence İstanbul Başakşehir, 45 otel odası ve 70 rezidans dairesi ile misafirlerini ağırlayacak. 2 bloktan oluşan ve 15 katlı ana binası otel ve rezidans olarak konumlandırılan proje, 600 metrekare alana sahip spa ve fitness alanı, 250 metrekarelik restoranı, açık alışveriş alanı, havuzu ve 400 kişilik 2 toplantı salonuyla iş ve tatil amaçlı konaklamalar için ideal bir deneyim sunacak. İstanbul Havalimanı ve Taksim’e 30 kilometre, Çam Sakura Hastanesi’ne yürüme mesafesinde yer alan proje, hem uzun hem de kısa süreli konaklamalarda iş seyahati, tatil ve sağlık turizmi hedef kitlesine hitap edecek şekilde tasarlandı.

Yeni Dönem İçin Güçlü Adım

Elite World Hotels & Resorts Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu,  “Elite World Hotels & Resorts olarak, markamızı Türkiye’nin ve dünyanın farklı noktalarına taşımak için yatırımcılarımızla güç birliği yapmaya devam ediyoruz. Yeni otelimizle birlikte sadece konaklama değil; bulunduğumuz şehre değer katacak, istihdam ve turizm potansiyeli yaratacak adımlar atıyoruz. Elite World Residence İstanbul Başakşehir, zincirimizin rezidans konseptindeki 3. oteli olarak sürdürülebilir büyümemizin örneğini teşkil ediyor. Misafirlerimizin ihtiyaçlarına uygun konfor ve hizmet standartlarımızı her geçen gün daha geniş bir kitleyle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi. 

Elite World Hotels & Resorts CEO’su Orkun Petekçi ise  “Bugün imza attığımız bu anlaşma, franchise iş modeliyle büyüme stratejimizdeki kararlılığımızın önemli bir örneğini oluşturuyor. Zincirimizin İstanbul’daki 9’uncu oteli olacak bu tesis, portföyümüzdeki çeşitliliğin de önemli bir parçası olacak. Yeni otelimizin, İstanbul turizminin gelişimine katkı sağlayacağına ve markamızın büyüme yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olacağına inanıyoruz. Yatırımcılarımızın vizyonunu Elite World’ün uluslararası hizmet kalitesiyle buluşturarak güçlü ve sürdürülebilir büyümeye devam ediyoruz.” diye konuştu.

Hayat Group İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mohamed Abdel Halim ise yatırımla ilgili olarak şunları kaydetti: “Gayrimenkul ve karma yaşam projelerinde edindiğimiz deneyimi, turizm sektörünün güçlü markalarından Elite World ile yeni bir boyuta taşıyoruz. Elite World Residence İstanbul Başakşehir, grup olarak markalı otel ve rezidans projelerimizdeki ilk büyük adımımız olacak. Elite World’ün uluslararası hizmet kalitesiyle bölgeye ve İstanbul’a değer katacağımıza inanıyoruz.” 

Okumaya Devam Et

GENEL

Şeffaf iletişim marka sadakatini yüzde 94’e çıkarıyor

Yayınlandı

-

Günümüzde markaların tüketicilerle kurduğu ilişkinin doğası köklü bir değişimden geçiyor. Sadece kaliteli bir ürün ya da hizmet sunmak, müşterilerin güvenini kazanmak için artık yeterli değil. Tüketiciler, markaların arkasındaki değerleri, iş yapış biçimlerini, toplumsal sorumluluklarını ve hatta kriz anlarında sergiledikleri tavırları daha yakından takip ediyor. Özellikle dijitalleşmenin hız kazandığı çağımızda bilgiye erişimin hiç olmadığı kadar kolay hale geldiğini vurgulayan İnomist iletişim Danışmanlığı Ajans Başkanı Sibel Selvi, şeffaf iletişimin markalara kazandırdığı avantajlara dikkat çekiyor.

Tüketicilerin yüzde 90’ı satın alma kararında şeffaflığa öncelik veriyor

Şeffaf iletişimin artık bir tercih olmanın ötesinde zorunluluk haline geldiğine dikkat çeken Sibel Selvi, şunları söylüyor: Araştırmalar bu dönüşümü net bir şekilde ortaya koyuyor. NielsenIQ verilerine göre tüketicilerin yüzde 72’si, bir markanın amacını ve değerlerini açıkça ortaya koymasının satın alma kararlarını doğrudan etkilediğini belirtiyor. Label Insight tarafından yapılan başka bir araştırma ise tüketicilerin yüzde 94’ünün şeffaf davranan markalara daha sadık kaldığını gösteriyor. Benzer şekilde WebFX’in yayımladığı istatistiklere göre tüketicilerin yaklaşık yüzde 90’ı satın alma kararında şeffaflığı en önemli faktörlerden biri olarak görüyor. Bu oranlar, şeffaflığın artık marka değerinin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini açıkça ortaya koyuyor.

Güven inşa etmenin en etkili yolu açık iletişim

Peki, şeffaf iletişim neden bu kadar önemli? Öncelikle güven inşa etmenin en etkili yolu açık iletişimden geçiyor. Tüketiciler, markaların hatalarını gizlemesindense sorumluluk almasını ve çözüm yolunu şeffaf şekilde paylaşmasını tercih ediyor. Kriz dönemlerinde şeffaf iletişimi öncelik haline getiren şirketler, tüketiciler tarafından çok daha güvenilir bulunuyor. Bu da itibar yönetiminde şeffaflığın kritik bir rol oynadığını gösteriyor. Bununla birlikte şeffaflık, müşteri sadakatini ve marka bağlılığını artırıyor. Şeffaf markalar yalnızca tercih edilmekle kalmıyor, aynı zamanda tüketicilerin gözünde “savunulmaya değer” hale geliyor.

Şeffaflık, verilerin güvenilir şekilde paylaşılmasını gerektiriyor

Elbette markaların şeffaflık konusunda adım atması kolay değil. Ölçülmesi güç veriler, farklı kültürel beklentiler ve rekabet kaygıları şirketlerin önüne önemli engeller çıkarabiliyor. Bu noktada şeffaflık sağlamak, birçok farklı aktörün verilerinin uyumlu ve güvenilir şekilde paylaşılmasını gerektiriyor. Ancak bu süreçte bilgi eksiklikleri veya doğrulama sorunları yaşanabiliyor. Şeffaflık ile “ticari sırların korunması” arasındaki ince denge, markalar için zaman zaman kafa karıştırıcı bir alan oluşturuyor. Çok fazla bilgi paylaşımı rakipler için avantaj yaratabileceği gibi tüketicilerde de karmaşa doğurabiliyor. Bununla birlikte, dünyada öne çıkan uygulamalar şeffaf iletişimin doğru şekilde kurgulandığında markalar için ciddi bir değer yarattığını ortaya koyuyor. Vogue Business tarafından “radikal dürüstlük” olarak tanımlanan akım, markaların başarılarının yanı sıra hatalarını da samimiyetle paylaşmasını kapsıyor. Bu yaklaşım özellikle genç kuşak tüketiciler arasında büyük yankı buluyor.

Uzun vadeli başarının temel koşulu, şeffaf iletişim stratejisi

Gelinen noktada şeffaf iletişim stratejisi oluşturmak günümüz markaları için artık bir tercih değil, uzun vadeli başarının temel koşullarından biri. Tüketiciler markalardan dürüstlük, hesap verebilirlik ve samimiyet bekliyor. Bu beklentiyi karşılayabilen şirketler hem güven hem de sadakat kazanarak rekabette öne çıkıyor. Buna karşın şeffaflıktan uzak duran markaların, dijital çağda itibarlarını koruması giderek zorlaşıyor. Şeffaf iletişim, geleceğin güçlü markalarının olmazsa olmaz yapıtaşı olmaya aday görünüyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

GAYRİMENKULDE İLKLERİN MARKASI BİZİM EVLER, YAPAY ZEKAYLA HAZIRLANAN İKİNCİ REKLAM FİLMİYLE YENİDEN SAHNEDE

Yayınlandı

-

“Sektörde ilk yapay zekâ reklam filmi de Bizim Evler için hazırlanmıştı” 

İhlas Holding İnşaat Grubu, binlerce aileyi ev sahibi yaptığı Ispartakule bölgesindeki Bizim Evler markalı projeleri için yeni bir reklam filmi hazırlattı. Şubat ayında yayınlanan ve gayrimenkul sektöründe ilk olma özelliği taşıyan yapay zekâ destekli reklam filmiyle büyük ses getiren marka, şimdi ikinci filmle bu yenilikçi yaklaşımı sürdürüyor. Bizim Evler için yapay zekâ teknolojisiyle hazırlanan her iki reklam filminde de yarım asra yakın tecrübesiyle Fikirevim Reklam Ajansı’nın imzası bulunuyor.

İstanbul’da planlı şehir hayatının en başarılı örnekleri arasında yer alan Ispartakule bölgesinin, en güçlü inşaat firması İhlas Holding İnşaat Grubu, Bizim Evler markası için yapay zekâ teknolojisiyle yeni bir reklam filmi hazırlattı. Daha önce Şubat ayında hazırlanan ve büyük ses getiren reklam filmi, “Yapay zekâ teknolojisiyle gayrimenkul sektöründe hazırlanan ilk reklam filmi” olmuştu.

HER DETAYDA YAPAY ZEKA TEKNOLOJİSİ

Senaryodan müziğe, görsellerden metinlere kadar tüm aşamalarda yapay zekâ teknolojisiyle üretilen yeni reklam filminde, teslime hazır Bizim Evler 10 ve yapımı süren Bizim Evler 11 projesindeki 48 aylık vade kampanyası anlatılıyor. Bu öncü çalışmada, yapay zeka teknolojisiyle hazırlanan ilk reklam filminde olduğu gibi yarım asra yaklaşan tecrübesi ve yenilikçi bakış açısına sahip Fikirevim Reklam Ajansı’nın imzası bulunuyor.

GEÇMİŞTEN İLHAM, GELECEĞE VİZYON

Hazırlanan yeni reklam filminde, Bizim Evler projeleriyle özlenen mahalle kültürü ve  komşuluk değerlerinin yeniden hayat bulduğu mesajı veriliyor. Ayrıca yapay zekâ teknolojisiyle hazırlanan yeni reklam filmiyle İhlas Holding İnşaat Grubu, tıpkı ilk filmde olduğu gibi teknoloji ile gayrimenkul sektörü arasında önemli bir bağ kurarak benzersiz bir müşteri deneyimi yaşatmayı hedefliyor. 

Okumaya Devam Et

Trendler