GENEL
CREAVIT SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ADIMLARINI GÜÇLENDİRİYOR

Yayınlandı
4 saat önce-
Yazar:
yapiinsaatdergisi
Türkiye’nin lider banyo ve vitrifiye markalarından Creavit, sürdürülebilirlik vizyonunu güçlendirmek ve çevresel sorumluluklarını geleceğe taşıyabilmek amacıyla Yeşil Mutabakat uyum sürecinde kapsamlı bir dönüşüm başlattı.
Sıfır emisyon hedefiyle hidrojen teknolojisine öncülük eden Creavit, Yeşil Mutabakat uyum sürecinde sürdürülebilir üretim ve çevresel dönüşüm odaklı projeleriyle sektöründe fark yaratıyor. Ticaret Bakanlığı tarafından başlatılan Responsible® – Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği Programı’na dahil edilen Creavit, bu kapsamda sürdürülebilirlik odaklı kurumsal dönüşümünü yeni bir aşamaya taşıyor. Programla birlikte şirket, karbon emisyonlarını azaltma, enerji verimliliğini artırma ve kaynak kullanımında çevreci çözümler geliştirme hedeflerine daha sistemli ve veriye dayalı bir yaklaşımla ilerliyor. Bu dönüşüm süreci, yalnızca çevresel hedeflerle sınırlı kalmayıp, üretimden pazarlamaya kadar tüm birimlerin işbirliği ile yürütülüyor.
Creavit bünyesinde yeni kurulan Sürdürülebilirlik ve Enerji Yönetimi Birimi, şirket genelindeki sürdürülebilirlik verilerini derleyerek geçmiş uygulamaları analiz etmekte ve gelecek projeleri stratejik olarak planlamakta. Pazarlama biriminin dijital kampanyalardan elde ettiği çevresel etki analizleri, çevre dostu ürün satış verileri ve toplumsal katkı çalışmaları da bu stratejik veriler arasında yer alıyor. Şirketin sürdürülebilirlik politikası, yalnızca kurumsal uyum değil, aynı zamanda toplumsal bilinç oluşturmayı da amaçlıyor.
Nisan ayında Sürdürülebilirlik ve Enerji Yönetimi Birimi ve Ar-Ge Merkezi tarafından yürütülen faaliyetler, Creavit’in yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusundaki ilerlemesini gözler önüne serdi. Zonguldak Ekonomi Zirvesi’nde gerçekleştirilen sunumda, vitrifiye üretiminde %100 hidrojen kullanımına yönelik Ar-Ge çalışmaları paylaşıldı. Fosil yakıtların yerine hidrojenin kullanıldığı bu süreç, çevre dostu üretim tekniklerinin sektöre etkisini vurgulayan önemli bir örnek olarak öne çıktı. Sunumda ayrıca düşük karbonlu üretim modellerine dair uygulamalar da kamuoyu ile paylaşıldı. Aynı sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda, TÜBİTAK 1832 Sanayide Yeşil Dönüşüm Çağrısı’na iki ayrı proje ile başvuruda bulunuldu. Bu projelerden biri aktif olarak sürdürülmekte olup, diğeri değerlendirme sürecindedir. Her iki proje, enerji verimliliği ve çevreci üretim uygulamalarının yaygınlaştırılmasını amaçlıyor.
Creavit’in Responsible® Programı’yla örtüşen birçok yenilikçi uygulaması, markanın sürdürülebilir üretimdeki kararlılığını açıkça ortaya koyuyor. Bunların başında, %100 geri dönüştürülmüş seramik atıklardan üretilen Savior lavabo serisi geliyor. Her biri benzersiz renk ve dokuya sahip olan Savior ürünleri, tasarım estetiğiyle çevresel bilinci bir araya getiriyor. Bir diğer çığır açan yenilik ise, Creavit’in dünyada ilk kez gerçekleştirdiği %100 hidrojenle fırınlanmış vitrifiye üretimi. Bu teknoloji, fosil yakıt kullanımını en aza indirerek, karbon salınımını en düşük seviyeye indirmeyi hedefleyen devrim niteliğinde bir gelişme sunuyor.
Ayrıca, SafeTouch, UltraClean ve HydroGlide gibi özel yüzey teknolojilerine sahip ürünlerle hijyen standartları en üst seviyeye taşınırken, Smart Showers, LED aydınlatmalı aynalar ve sensörlü bataryalar gibi su ve enerji tasarrufu sağlayan çözümler de sürdürülebilir yaşamı destekliyor. Tüm üretim tesislerinde güneş enerjisi ile %100 yenilenebilir enerji kullanımı sağlanırken, yıllık 6 milyon kilogram karbon salınımının önüne geçiliyor. Geri kazanım sistemleriyle 250 ton atık çamur tekrar kullanıma kazandırılırken, 300.000 ağacın kesilmesinin de önüne geçilmiş durumda.
Creavit, 2025 hedefleri doğrultusunda, günlük 150 ton arıtma çıkış suyunun yeniden kullanılması, doğal gaz tüketiminin azaltılması ve atık dönüşümünün artırılması gibi somut adımlarla, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumlu ilerliyor. IREC sertifikalı elektrik kullanımı ile enerji tüketiminde karbon salımını sıfırlayan şirket, sürdürülebilirlik stratejisini ürün, üretim ve tüketici davranışlarını içine alan bütüncül bir yaklaşımla sürdürüyor.
Responsible® Programı ile başlayan bu yeni dönem, Creavit’in doğaya duyarlı üretim vizyonunu güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya hedefini de somutlaştırıyor. Çevreye, insana ve geleceğe duyulan sorumlulukla tasarlanan bu dönüşüm süreci, Creavit’i yalnızca sanayi üreticisi değil, aynı zamanda sürdürülebilir yaşamın mimarlarından biri konumuna taşıyor.
Bunları da Beğenebilirsin
GENEL
“SANAYİCİNİN DEPREM VE ÜRETİM KAYGISINI ANCAK ‘GÜVENLİ VE TEKNOLOJİK TİCARETHANELER’LE ÇÖZEBİLİRİZ!”

Yayınlandı
2 saat önce-
Nisan 30, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
İstanbul Avrupa Yakası’nda İkitelli’den Beylikdüzü’ne, Anadolu Yakası’nda Dudullu’dan Tuzla’yakadar faaliyette olan 8 OSB’de bugün yüzbinlerce kişi çalıştığını kaydeden AkyapıYönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel, “Çoğu 40-50 yıllık binalardan oluşan bu merkezlerde olası bir depremde ticari hayatın felce uğramaması ve can kaybı yaşanmaması için sanayi yapılarını acil olarak dönüştürmeliyiz” dedi. Dönüşüme Ticarethane projeleriyle önderlik ettiklerini belirten Dinçel, 4’üncüsünü Dudullu’da hayata geçirdikleri ‘Ticarethane’lerindayanıklılığı, yüksek kapasitesi, modern üretim donanımları ve yeşil bina sertifikalarıyla depremdirençli olduğunu kaydetti
Gerçekleştirdiği pek çok konut, ofis, alışveriş, yaşam merkezi, üretim ve lojistik tesisi ile gayrimenkul sektörüne 27 yıldır yön veren Akyapı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel,İstanbul’da konutta yapılması gerekendönüşümün sanayi yapılarında da acil olarak gündeme gelmesi gerektiğini vurguladı. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alan; İstanbul, Kocaeli, Tekirdağ ve Bursa gibi sanayinin kalbi kentlerde 50’nin üzerinde organize sanayi bölgesi (OSB) bulunduğunu hatırlatan AkyapıYönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel, “Avrupa Yakası’nda İkitelli’den Beylikdüzü’ne, Anadolu Yakası’nda ise Dudullu’dan Tuzla’ya kadar İstanbul’da toplam yaklaşık 15 milyon metrekarelik alandafaaliyette olan ve bugün firmaların neredeyse tam doluluk oranıyla çalıştığı 8 OSB’deyüzbinlerce kişi istihdam ediliyor.Ülkemizde mevcut sanayi alanlarının en belirgin özelliği, binalarının 40- 50 yıl öncesinin ihtiyaçları gözetilerek yapılmış olmaları. Olası bir depremde can kaybının çoğalmaması, ticari hayatın felce uğramaması ve Türkiye’nin en büyük 500 kuruluşları listesine giren en önemli üretim merkezlerinin yara alarak ekonomimizin olumsuz etkilenmemesi için depremden en çok etkilenecek İstanbul’da sanayi yapılarının dönüşümü şart” değerlendirmesini yaptı.
İSTANBUL 15 MİLYONDAN FAZLA NÜFUSUYLA TİCARİ HAYATIN CAN DAMARI
Konunun ekonomi için de hayati bir önem taşıdığına dikkat çeken Dinçel, “700 binden fazla konut ve benzeri yapının dönüştürmenin şart olduğu İstanbul’da bunların önemli bir bölümü de işyeri olarak kullanılan alanlar. Bu kapsamda yerleşim yerlerinde, sanayi sitelerinde, üretim bölgelerinde onbinlerce işyerinin dönüşmesi gerekiyor. Özellikle İstanbul, 15 milyondan fazla nüfusuyla sadece yaşam değil ticari hayat açısından da ülkemizin can damarı” dedi.
Nitelikli ve deprem dirençli yapı dönüşümündegayrimenkul üreticilerinin sorumluluk alması gerektiğine dikkat çeken Dinçel, “Gayrimenkul sektörünün gelişmesi için yeni üretime olduğu kadar,hayatı tehdit eden yapıları yenilemeye duyulan ihtiyaç da çok büyük. 27 yıldır konut, villa, ofis, iş, alışveriş ve yaşam merkezi, sanayi ve lojistik merkezleri gibi gayrimenkulün her alanında ürettiğimiz projelerle toplam 4,5 milyon metrekarenin üzerinde inşaat alanına ulaştık.Dayanıklı ve nitelikli proje üretme çıtamızı ise 2023 yılında teslim ettiğimiz Türkiye’nin ‘deprem izolatörlü ilk toplu konut projesi’ olan Mavera Comfort ile zirveye taşıdık. Sanayi yapıları alandaki dönüşüme ise ‘Yüksek standartlı sanayi merkezleri’ olarak adlandırdığımız Ticarethane Hadımköy, Ticarethane Başakşehir, Ticarethane Metkap ve Ticarethane Dudullu projeleri ile önderlik ediyoruz” diye konuştu.
“TİCARETHANE” PROJELERİNİN EN BÜYÜĞÜ DUDULLU’DA HAYAT BULUYOR
Kapasitelerini genişletmeye ihtiyaç duyan sanayicilerin daha iyi ve modern imkanlarla üretim yapmalarını desteklemek için 3 yıl önce geliştirmeye başladıkları Ticarethane projelerinin en büyüğünü Dudullu OSB’de hayata geçireceklerini hatırlatan Dinçel, “Ticarethane Dudullu; kooperatifleri, fabrika alanları ve bağımsız firmalarıyla yıllık 2 milyar doları aşan ihracata sahip olan ve Türkiye’nin en önemli üretim üslerinden biri olan Dudullu OSB’de 555 adet bağımsız bölümden oluşuyor. Projemiz deprem güvenliği başta olmak üzere mevcut sanayi yapılarının karşılayamadığı üretim, teknoloji ve altyapı ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanarak hem sanayicilerimize güven veriyor hem de yüksek kapasitede ve modern şartlarda üretim yapma kaygılarını çözüyor” diye konuştu.
SANAYİCİLER,İHRACAT KOLAYLIĞI VE YATIRIM TEŞVİKİ AÇISINDAN DA AVANTAJLI
Ticarethane Dudullu’nun OSB içinde yer alması sebebiyle alıcılarına uygun enerji maliyeti, yatırım teşvikleri ve vergi muafiyeti gibi ekstra avantajlar ve kolaylıklar da sağladığını belirten Dinçel şöyle devam etti: “Blokların her katta sirkülasyon sistemi ve köprüler ile birbirine bağlı olacağı projede bölümler, 200 m2’den başlayıp 32.000 m2’ye kadar birleştirilebilecek. Yüksek taşıma kapasiteli, 8 metreye varan kat yüksekliği ve 13 metreye varan kolon açıklığı ile her kata tır girişine uygun olan projede ‘Ticarethane Dinamik’ adında bir de sosyal tesis planladık. Burada dinlenme alanları, ortak çalışma ve toplantı alanları, kafe ve yeme-içme alanları, fitness merkezi, oyun salonu ve mescit yer alacak. İmalathane, özel teknik alan, sığınak, elektrikli araç ve scooter üniteleri, depo alanları, jeneratör, 7/24 güvenlik ve her bağımsız bölüme özel otopark bulunan proje, ayrıca ‘Yeşil Bina Sertifikası’na da sahip. ‘Yeşil Bina Sertifikası’ ile Ticarethane projelerinde işyeri sahibi olanların, Avrupa Ekonomik Topluluğu (AB) gibi dünyanın en önemli ekonomik bölgelerine düşük vergi avantajı ve ihracat kolaylığı bulunuyor. Buna ek olarak düşük enerji ve su tüketimi, sürdürülebilirlik ve düşük maliyetler gibi birçok avantajı da bulunuyor.”
GENEL
Buderus’tan Yaşam Alanları İçin Yeni Karbonmonoksit Alarm Cihazı

Yayınlandı
7 saat önce-
Nisan 30, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Buderus, karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı geliştirdiği yeni ürünü Karbonmonoksit Alarm Cihazı’nı piyasaya sundu. Karbonmonoksit gazının sızıntılarını erken aşamada tespit ederek kullanıcıları uyaran cihaz, yaşam alanlarında güvenliği artırmayı hedefliyor.
Buderus’un uzmanlığıyla geliştirilen Karbonmonoksit Alarm Cihazı, yanma sistemlerinin genel güvenlik seviyesini artırmak üzere tasarlanmış olup artırılmış yakıcı sistem güvenliği ile donatıldı. Cihaz, olası bir karbonmonoksit sızıntısı durumunda hem görsel hem de işitsel olarak uyarı veriyor. Sensör üzerindeki ışıklı “ALARM” yazısı ve yüksek sesli alarm, kullanıcıların tehlikeyi anında fark etmesini sağlıyor.
Doğalgaz yakıtlı cihazların bulunduğu her ortam için uygun
Buderus, Karbonmonoksit Alarm Cihazı’nın, evlerde baca hattının geçtiği alanlarda veya tercih edilen herhangi bir odada kullanılmasını tavsiye ediyor.
Basit kurulumu ve kolay kullanımıyla da kullanıcıların hayatını kolaylaştıran Buderus Karbonmonoksit Alarm Cihazı, evlerde, iş yerlerinde ve karbonmonoksit riski taşıyan diğer tüm mekanlarda güvenle kullanılabilecek pratik bir çözüm sunuyor.
Kullanıcı dostu tasarım ve uzun ömürlü kullanım
Kullanıcı dostu özellikleriyle de dikkat çeken cihazın üzerindeki ışıklı göstergelerin parlaklığı ayarlanabiliyor. Ayrıca, Alarm Hafıza Modu sayesinde, kullanıcıların fark etmediği bir karbonmonoksit alarmı durumunda cihaz 48 saate kadar bildirimde bulunuyor.
Uluslararası kabul görmüş BSI Kitemark ürün ve hizmet kalite belgesine sahip olan Buderus Karbonmonoksit Alarm Cihazı, uzun ömürlü pili ve yüksek kalitedeki tasarımı sayesinde öne çıkıyor. Cihaz, kablolama veya harici bir güç kaynağına ihtiyaç duymadan 10 yıl boyunca pil değişimi ve kalibrasyon gerektirmeden çalışabiliyor. Bu sayede, kullanıcılar uzun yıllar boyunca güvenli bir şekilde cihazı kullanabiliyor.
Buderus, yeni Karbonmonoksit Alarm Cihazı ile karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı etkili bir koruma sağlayarak, kullanıcıların güvenli ve konforlu bir yaşam sürmelerine katkıda bulunmayı amaçlıyor.
GENEL
Masdaf ve Allianz Teknik’ten Yangın Güvenliği İçin Ortak Buluşma

Yayınlandı
8 saat önce-
Nisan 30, 2025Yazar:
yapiinsaatdergisi
Yangın güvenliği farkındalığını artırmak amacıyla Masdaf ile Allianz Teknik Deprem & Yangın Test ve Eğitim Merkezi ev sahipliğinde önemli bir etkinlik düzenleniyor. 30 Nisan 2025 Çarşamba günü gerçekleştirilecek bu özel buluşmada, yangın güvenliği alanındaki kritik konular masaya yatırılıyor.
Etkinliğe Masdaf Genel Müdürü Erhan Özdemir, Allianz Türkiye Risk Mühendisliği ve Allianz Teknik Direktörü Dr. Ceyhun Eren ile Türkiye İMSAD Yapısal Yangın Güvenliği Çalışma Grubu Başkanı İlker İbik konuşmacı olarak katıldı.
Katılımcılar, yangın pompalarının güvenli bina altyapılarındaki hayati rolü, sigorta sektörüne etkileri ve inşaat sektöründeki uygulamaları hakkında kapsamlı bilgi ediniyor. Ayrıca, yangın risklerini en aza indirmek için alınması gereken önlemler ve sektördeki en iyi uygulamalar üzerine değerli içgörüler paylaşılıyor.
Etkinlik, yangın güvenliği alanında çalışan profesyoneller, sigorta sektörü temsilcileri ve inşaat mühendisleri için önemli bir bilgi ve deneyim paylaşım platformu olma niteliği taşıyor.
Son Yazılar
- “SANAYİCİNİN DEPREM VE ÜRETİM KAYGISINI ANCAK ‘GÜVENLİ VE TEKNOLOJİK TİCARETHANELER’LE ÇÖZEBİLİRİZ!” Nisan 30, 2025
- CREAVIT SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ADIMLARINI GÜÇLENDİRİYOR Nisan 30, 2025
- Buderus’tan Yaşam Alanları İçin Yeni Karbonmonoksit Alarm Cihazı Nisan 30, 2025
- Masdaf ve Allianz Teknik’ten Yangın Güvenliği İçin Ortak Buluşma Nisan 30, 2025
- Çimsa, iş sağlığı ve güvenliğinde ‘sıfır tolerans’ ilkesini Smart Akademi ile güçlendiriyor Nisan 30, 2025
- İSRA HOLDİNG’DEN AĞRI’YA 500 MİLYON DOLARIN ÜZERİNDE DEV YATIRIMLAR Nisan 30, 2025
- SPOINT İnşaat, Viva İskele projesi ile yatırımcıların gözdesi oldu Nisan 29, 2025
- Mplus Türkiye, müşteri deneyiminde yapay zekâ ürünleriyle fark yaratıyor Nisan 29, 2025
- Kombileri, Yaz – Kış Tasarruflu Kullanmak İçin Yapılması Gerekenler Nisan 29, 2025
- TÜRKİYE VE AMERİKA JENERATÖR SEKTÖRLERİ ARASINDA STRATEJİK İŞ BİRLİĞİ Nisan 29, 2025
- Wilo, Niğde Tema Park AVM’nin Tercihi Oldu Nisan 29, 2025
- İZODER, Binalarda Enerji Verimliliği ve Isı Yalıtımı Seminerlerinin ilkini Gaziantep’te gerçekleştirecek Nisan 29, 2025
- Volvo Trucks, CNR Lojistik ve Taşımacılık Fuarı’nda Enerji Verimliliğine Odaklandı Nisan 29, 2025
- İmbat’ta Dönüşüm Rüzgârı: IT, Üretim ve Planlamada Yeni Yapılanma Nisan 29, 2025
- Modüler inşaatla 3 yılda 1 milyon konut üretmek mümkün Nisan 29, 2025
Trendler
- RÖPORTAJ10 ay önce
“İklimlendirme Sektöründe Kullanıcıların Daha İyi Bir Yaşam Sürmelerine Yardımcı Olacak Yeniliklere Öncülük Etmeyi Sürdüreceğiz”
- GENEL11 ay önce
Alarko Carrier, 11 Yıldır İhracatta Zirvenin Sahibi!
- GENEL1 yıl önce
Sika Yapı Kimyasalları, Deprem ile İlgili Bilinçlendirme Projesine devam ediyor
- GENEL1 yıl önce
Enerji verimliliğinin yolu ısı yalıtımından geçiyor
- SEKTÖREL1 yıl önce
Doka Türkiye, 17-20 Nisan 2024 tarihleri arasında bu yılın merakla beklenen TurkeyBuild Fuarı’na katılım sağlayacak
- GENEL9 ay önce
Irak Kalkınma Yolu ile yıllık 5 milyar dolarlık potansiyel
- GENEL9 ay önce
İzocam’dan evinizin ısısını yaz-kış dengede tutan yalıtım çözümleri!
- GENEL9 ay önce
İsra Portföy’ün Birinci ve İkinci GSYF İhraç Belgelerine SPK’dan Onay Geldi