Bizimle iletişime geçin

GENEL

Çimsa, iş sağlığı ve güvenliğinde ‘sıfır tolerans’ ilkesini  Smart Akademi ile güçlendiriyor

Yayınlandı

-

Dünyada gri çimento, beyaz çimento ve kalsiyum alüminat çimento üretimi yapabilen tek tesis olarak yapı malzemeleri literatürüne geçen Çimsa Mersin Fabrikası, ev sahipliği yaptığı Smart Akademi ile iş sağlığı ve güvenliği alanında da sektörüne örnek oluyor.

 

Sabancı Topluluğu şirketlerinden Çimsa, sürdürülebilir üretim ve insan odaklı yaklaşımı doğrultusunda, çalışan gelişimine yönelik önemli bir adım daha attı. 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü’nde, Mersin Fabrikası bünyesinde hayata geçirilen Smart Akademi’nin açılışı gerçekleştirildi. İş sağlığı ve güvenliği başta olmak üzere, kalite ve süreç eğitimleri için tasarlanan Smart Akademi; teknolojik altyapısı, deneyimleme alanları ve fonksiyonel yapısıyla öne çıkıyor.

 

Akademi binasında tamamen LED ekranlardan oluşan bir simülasyon odası, VR gözlüklerle sanal fabrika turu yapılabilen bir deneyim alanı, üretim süreçlerinin anlaşılmasını kolaylaştıran özel maketler ile eğitim ve konferans salonları yer alıyor. Türkiye’de benzeri olmayan mekanik fabrika dioraması ile tüm çimento üretim süreci, 3D bir maket üzerinde canlı ve anlaşılır bir şekilde sergilenirken, bu sayede karmaşık süreçlerin en basit şekilde kavranması hedefleniyor. Ayrıca, sanal fabrika gezisi uygulaması sayesinde iş sağlığı ve güvenliği süreçleri, sahaya çıkmadan, güvenli ve etkileşimli bir şekilde deneyimlenebiliyor. Sanal gerçeklik (VR) simülasyonları ile de karmaşık konular anlaşılır hale getirilerek, öğrenme deneyimi daha etkili ve kalıcı bir hale getiriliyor.

 

Çalışanların yanı sıra tesisi ziyaret eden misafirlerin de faydalanabileceği Smart Akademi, sahaya çıkmadan önce üretim ortamını tüm detaylarıyla deneyimleme fırsatı sunarak, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün sahadan önce zihinlerde inşa edilmesini amaçlıyor. Dijitalleşmenin sunduğu olanakları kullanarak saha-simülasyon entegrasyonunu mümkün kılan Smart Akademi ile çalışanların gelişimi sadece teorik bilgiyle değil, davranışsal metotlarla destekleniyor.

 

“İSG SADECE BİR REGÜLASYON, BİR KURAL SETİ DEĞİL; BİR KÜLTÜR MESELESİ”

 

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çimsa CEO’su Umut Zenar, Çimsa’nın çok önemli bir dönüşüm sürecinde olduğunu hatırlatırken, “Dünyada ve Türkiye’de devreye aldığımız büyük yatırımlarla artık yapı malzemeleri alanında küresel bir oyuncu olmanın gururunu yaşıyoruz. Bununla birlikte, biz büyüklüğü, liderliği sadece üretimle ifade etmiyoruz. Çalışanlarımıza verdiğimiz değer, hedeflediğimiz kültürel dönüşüm bu sürecin ayrılmaz parçaları. Bu yatırım da aslında bu vizyonumuzun bir göstergesi. İş sağlığı ve güvenliği konusu bizim için bir regülasyon ya da bir kural seti değil; bir kültür meselesi. Bu alandaki yaklaşımımızı sıfır tolerans ilkesiyle tanımlıyoruz. Smart Akademi ile sadece bilgilendirmeyi değil, deneyimleyerek öğrenmeyi hedefliyoruz. ‘Söylersen unuturum; öğretirsen hatırlar, dahil edersen öğrenirim’ mottomuzu bu akademi ile hayata geçiriyoruz. Bu merkez aynı zamanda yetkinlik temelli bir gelişim anlayışının ürünü. Üretimden önce sahayı zihinde gezmek, süreçleri riskleriyle birlikte kavramak, davranışsal dönüşümü beraberinde getiriyor. Smart Akademi, yalnızca bir eğitim alanı değil, Çimsa’daki insan odaklı kültürel dönüşümün somut bir göstergesi” dedi.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

CREAVIT SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ADIMLARINI GÜÇLENDİRİYOR

Yayınlandı

-

 

Türkiye’nin lider banyo ve vitrifiye markalarından Creavit, sürdürülebilirlik vizyonunu güçlendirmek ve çevresel sorumluluklarını geleceğe taşıyabilmek amacıyla Yeşil Mutabakat uyum sürecinde kapsamlı bir dönüşüm başlattı.

Sıfır emisyon hedefiyle hidrojen teknolojisine öncülük eden Creavit, Yeşil Mutabakat uyum sürecinde sürdürülebilir üretim ve çevresel dönüşüm odaklı projeleriyle sektöründe fark yaratıyor. Ticaret Bakanlığı tarafından başlatılan Responsible® – Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği Programı’na dahil edilen Creavit, bu kapsamda sürdürülebilirlik odaklı kurumsal dönüşümünü yeni bir aşamaya taşıyor. Programla birlikte şirket, karbon emisyonlarını azaltma, enerji verimliliğini artırma ve kaynak kullanımında çevreci çözümler geliştirme hedeflerine daha sistemli ve veriye dayalı bir yaklaşımla ilerliyor. Bu dönüşüm süreci, yalnızca çevresel hedeflerle sınırlı kalmayıp, üretimden pazarlamaya kadar tüm birimlerin işbirliği ile yürütülüyor.

Creavit bünyesinde yeni kurulan Sürdürülebilirlik ve Enerji Yönetimi Birimi, şirket genelindeki sürdürülebilirlik verilerini derleyerek geçmiş uygulamaları analiz etmekte ve gelecek projeleri stratejik olarak planlamakta. Pazarlama biriminin dijital kampanyalardan elde ettiği çevresel etki analizleri, çevre dostu ürün satış verileri ve toplumsal katkı çalışmaları da bu stratejik veriler arasında yer alıyor. Şirketin sürdürülebilirlik politikası, yalnızca kurumsal uyum değil, aynı zamanda toplumsal bilinç oluşturmayı da amaçlıyor.

Nisan ayında Sürdürülebilirlik ve Enerji Yönetimi Birimi ve Ar-Ge Merkezi tarafından yürütülen faaliyetler, Creavit’in yeşil dönüşüm hedefleri doğrultusundaki ilerlemesini gözler önüne serdi. Zonguldak Ekonomi Zirvesi’nde gerçekleştirilen sunumda, vitrifiye üretiminde %100 hidrojen kullanımına yönelik Ar-Ge çalışmaları paylaşıldı. Fosil yakıtların yerine hidrojenin kullanıldığı bu süreç, çevre dostu üretim tekniklerinin sektöre etkisini vurgulayan önemli bir örnek olarak öne çıktı. Sunumda ayrıca düşük karbonlu üretim modellerine dair uygulamalar da kamuoyu ile paylaşıldı. Aynı sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda, TÜBİTAK 1832 Sanayide Yeşil Dönüşüm Çağrısı’na iki ayrı proje ile başvuruda bulunuldu. Bu projelerden biri aktif olarak sürdürülmekte olup, diğeri değerlendirme sürecindedir. Her iki proje, enerji verimliliği ve çevreci üretim uygulamalarının yaygınlaştırılmasını amaçlıyor.

Creavit’in Responsible® Programı’yla örtüşen birçok yenilikçi uygulaması, markanın sürdürülebilir üretimdeki kararlılığını açıkça ortaya koyuyor. Bunların başında, %100 geri dönüştürülmüş seramik atıklardan üretilen Savior lavabo serisi geliyor. Her biri benzersiz renk ve dokuya sahip olan Savior ürünleri, tasarım estetiğiyle çevresel bilinci bir araya getiriyor. Bir diğer çığır açan yenilik ise, Creavit’in dünyada ilk kez gerçekleştirdiği %100 hidrojenle fırınlanmış vitrifiye üretimi. Bu teknoloji, fosil yakıt kullanımını en aza indirerek, karbon salınımını en düşük seviyeye indirmeyi hedefleyen devrim niteliğinde bir gelişme sunuyor.

Ayrıca, SafeTouch, UltraClean ve HydroGlide gibi özel yüzey teknolojilerine sahip ürünlerle hijyen standartları en üst seviyeye taşınırken, Smart Showers, LED aydınlatmalı aynalar ve sensörlü bataryalar gibi su ve enerji tasarrufu sağlayan çözümler de sürdürülebilir yaşamı destekliyor. Tüm üretim tesislerinde güneş enerjisi ile %100 yenilenebilir enerji kullanımı sağlanırken, yıllık 6 milyon kilogram karbon salınımının önüne geçiliyor. Geri kazanım sistemleriyle 250 ton atık çamur tekrar kullanıma kazandırılırken, 300.000 ağacın kesilmesinin de önüne geçilmiş durumda.

Creavit, 2025 hedefleri doğrultusunda, günlük 150 ton arıtma çıkış  suyunun yeniden kullanılması, doğal gaz tüketiminin azaltılması ve atık dönüşümünün artırılması gibi somut adımlarla, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumlu ilerliyor. IREC sertifikalı elektrik kullanımı ile enerji tüketiminde karbon salımını sıfırlayan şirket, sürdürülebilirlik stratejisini ürün, üretim ve tüketici davranışlarını içine alan bütüncül bir yaklaşımla sürdürüyor.

Responsible® Programı ile başlayan bu yeni dönem, Creavit’in doğaya duyarlı üretim vizyonunu güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya hedefini de somutlaştırıyor. Çevreye, insana ve geleceğe duyulan sorumlulukla tasarlanan bu dönüşüm süreci, Creavit’i yalnızca sanayi üreticisi değil, aynı zamanda sürdürülebilir yaşamın mimarlarından biri konumuna taşıyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Buderus’tan Yaşam Alanları İçin Yeni Karbonmonoksit Alarm Cihazı

Yayınlandı

-

Buderus, karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı geliştirdiği yeni ürünü Karbonmonoksit Alarm     Cihazı’nı piyasaya sundu. Karbonmonoksit gazının sızıntılarını erken aşamada tespit ederek kullanıcıları uyaran cihaz, yaşam     alanlarında güvenliği artırmayı hedefliyor.

 

Buderus’un uzmanlığıyla geliştirilen Karbonmonoksit Alarm Cihazı, yanma sistemlerinin genel güvenlik seviyesini artırmak üzere tasarlanmış olup artırılmış yakıcı sistem güvenliği ile donatıldı. Cihaz, olası bir karbonmonoksit sızıntısı durumunda hem görsel hem de işitsel olarak uyarı veriyor. Sensör üzerindeki ışıklı “ALARM” yazısı ve yüksek sesli alarm, kullanıcıların tehlikeyi anında fark etmesini sağlıyor.

 

Doğalgaz yakıtlı cihazların bulunduğu her ortam için uygun

Buderus, Karbonmonoksit Alarm Cihazı’nın, evlerde baca hattının geçtiği alanlarda veya tercih edilen herhangi bir odada kullanılmasını tavsiye ediyor.

Basit kurulumu ve kolay kullanımıyla da kullanıcıların hayatını kolaylaştıran Buderus Karbonmonoksit Alarm Cihazı, evlerde, iş yerlerinde ve karbonmonoksit riski taşıyan diğer tüm mekanlarda güvenle kullanılabilecek pratik bir çözüm sunuyor.

 

Kullanıcı dostu tasarım ve uzun ömürlü kullanım

Kullanıcı dostu özellikleriyle de dikkat çeken cihazın üzerindeki ışıklı göstergelerin parlaklığı ayarlanabiliyor. Ayrıca, Alarm Hafıza Modu sayesinde, kullanıcıların fark etmediği bir karbonmonoksit alarmı durumunda cihaz 48 saate kadar bildirimde bulunuyor.

Uluslararası kabul görmüş BSI Kitemark ürün ve hizmet kalite belgesine sahip olan Buderus Karbonmonoksit Alarm Cihazı, uzun ömürlü pili ve yüksek kalitedeki tasarımı sayesinde öne çıkıyor. Cihaz, kablolama veya harici bir güç kaynağına ihtiyaç duymadan 10 yıl boyunca pil değişimi ve kalibrasyon gerektirmeden çalışabiliyor. Bu sayede, kullanıcılar uzun yıllar boyunca güvenli bir şekilde cihazı kullanabiliyor.

Buderus, yeni Karbonmonoksit Alarm Cihazı ile karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı etkili bir koruma sağlayarak, kullanıcıların güvenli ve konforlu bir yaşam sürmelerine katkıda bulunmayı amaçlıyor.

 

Okumaya Devam Et

GENEL

Masdaf ve Allianz Teknik’ten Yangın Güvenliği İçin Ortak Buluşma

Yayınlandı

-

Yangın güvenliği farkındalığını artırmak amacıyla Masdaf ile Allianz Teknik Deprem & Yangın Test ve Eğitim Merkezi ev sahipliğinde önemli bir etkinlik düzenleniyor. 30 Nisan 2025 Çarşamba günü gerçekleştirilecek bu özel buluşmada, yangın güvenliği alanındaki kritik konular masaya yatırılıyor.

Etkinliğe Masdaf Genel Müdürü Erhan Özdemir, Allianz Türkiye Risk Mühendisliği ve Allianz Teknik Direktörü Dr. Ceyhun Eren ile Türkiye İMSAD Yapısal Yangın Güvenliği Çalışma Grubu Başkanı İlker İbik konuşmacı olarak katıldı.

Katılımcılar, yangın pompalarının güvenli bina altyapılarındaki hayati rolü, sigorta sektörüne etkileri ve inşaat sektöründeki uygulamaları hakkında kapsamlı bilgi ediniyor. Ayrıca, yangın risklerini en aza indirmek için alınması gereken önlemler ve sektördeki en iyi uygulamalar üzerine değerli içgörüler paylaşılıyor.

Etkinlik, yangın güvenliği alanında çalışan profesyoneller, sigorta sektörü temsilcileri ve inşaat mühendisleri için önemli bir bilgi ve deneyim paylaşım platformu olma niteliği taşıyor.

Okumaya Devam Et

Trendler