Bi’Boya Comfort Saf Akrilik ile Dış Cephelerde Dayanıklılık ve Estetik Bir Arada - Yapı İnşaat Dergisi
Bizimle iletişime geçin

GENEL

Bi’Boya Comfort Saf Akrilik ile Dış Cephelerde Dayanıklılık ve Estetik Bir Arada

Yayınlandı

-

Kalekim güvencesiyle üretilen Bi’Boya Comfort Saf Akrilik, dış cepheler için güçlü bir çözüm sunarak eski yüzeyleri yenilerken, dayanıklılığı ve estetiği bir araya getiriyor.

%100 saf akrilik emülsiyon esaslı yapısıyla, zorlu iklim koşullarına karşı üstün direnç sağlayan Comfort Saf Akrilik, özel formülü sayesinde içerideki nemi dışarı atarak duvarların nefes almasına yardımcı oluyor.

Üstün Dayanıklılık ve Koruma

Bi’Boya Comfort Saf Akrilik, su geçirmez yapısı ve kimyasal korozyona karşı dayanıklılığıyla kabarma, tuz kusması, don çatlağı gibi dış cephe sorunlarına etkili bir çözüm sunuyor. Yarı mat dokusuyla dekoratif bir görünüm sağlayan ürün, renk solmalarına karşı yüksek direnç göstererek yüzeylerde uzun yıllar boyunca ilk günkü canlılığını koruyor. İçeriğindeki saf akrilik bağlayıcı formülü sayesinde kire karşı güçlü koruma sunan Comfort Saf Akrilik, kolay uygulanabilir yapısıyla kara sıva, beton, çimento levha gibi mineral yüzeylerde ve eski boyalı yüzeylerde mükemmel sonuçlar yaratıyor.

Tamamen su bazlı ve solvent içermeyen Comfort Saf Akrilik, çevre ve insan sağlığını ön planda tutuyor. Kokusuz yapısı ve alkali direnciyle konforlu bir uygulama deneyimi sunarken, çevreye duyarlı formülüyle doğa dostu bir çözüm sunuyor.

Dış Cephe Boyasında Doğru Seçimin Önemi

Dış cephe boyası seçerken sadece görselliği değil, dayanıklılığı da göz önünde bulundurmak önemlidir. Özellikle güneşe dayanıklı ve uzun süre solmaya karşı dirençli bir boya tercih edilmelidir.

Pigmentlerin kalitesi, bağlayıcıların gücü ve kimyasal katkı maddelerinin uyumu, bir boyanın ne kadar dayanıklı olacağını belirler. Bu nedenle Bi’Boya Comfort Saf Akrilik, yüksek kalite standartlarıyla üretilerek uzun ömürlü dış cepheler için ideal bir tercih sunar.

Bi’Boya ile Dış Cephelerinizi Yenileyin

Dış cephelerinizin ihtiyaç duyduğu estetik ve dayanıklılığı Bi’Boya Comfort Saf Akrilik ile karşılayabilirsiniz. Güneşe dayanıklı renk seçenekleri ve uzun ömürlü koruma sağlayan özellikleriyle dış cephe boyası ihtiyaçlarınızı karşılamak için Bi’Boya’nın geniş ürün yelpazesini keşfedin. Detaylı bilgi ve ürün siparişi için www.biboya.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

Okumaya Devam Et
Yorum Yapmak İçin Tıkla

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GENEL

Çimentonun 200 yıllık üretim teknolojisi değişiyor

Yayınlandı

-

CIMPOR, geçmişi 200 yıl öncesine kadar uzanan modern çimento teknolojisinde devrim yaratan deOHclay çözümü ile sektörde öne çıkıyor. Şirket, kalsine kil (LC3) teknolojisi ile global ölçekte en büyük üretici olmayı hedefliyor. 

Geliştirdiği yenilikçi teknolojiler ve malzemelerle, karbon nötr bir geleceğe doğru ilerleyen CIMPOR, deOHclay teknolojisiyle düşük karbonlu çimento üretimine öncülük ederek çimento üretimini döngüsel ekonomiye tam entegre hale getirmeyi ve karbon ayak izini en aza indiren bir ekosistem yaratmayı amaçlıyor.  Karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik bütüncül yaklaşımı doğrultusunda adımlar atan CIMPOR, modern çimento teknolojisinde devrim yaratan yenilikçi kalsine kil çözümlerini, resmi sponsoru olduğu CUSCIT’ 25 Cement Olympics etkinliğinde sektör paydaşları ve basınla paylaştı. 

Karbondioksit emisyonu %90 azalıyor; enerji tasarrufu elektrikte %60’a, ısıda ise %30’a azalıyor

CIMPOR, yeni nesil düşük karbon ayak izli teknolojisi ile geleneksel Portland çimentosu klinkerine kıyasla; %90’a varan daha düşük karbondioksit emisyonu ve enerji tüketiminde de elektrikte %60, ısı enerjisinde ise %30’un üzerinde tasarruf sağlayan değerler ile üretim yapmayı hedefliyor. 2026 yılı itibarıyla global ölçekte 1,5 milyon ton üretim kapasitesi ulaşacak olan şirket,  4 tesisi ile dünyanın en büyük kalsine kil üreticisi olmayı ve bu sayede CO₂ emisyonunu 1,2 milyon tona yakın azaltmayı hedefliyor. Dünyadaki ilk kalsine kil üretim hattı entegrasyonu olan çimento fabrikasını 2020’de Fildişi Sahili’nde, ardından Kamerun’da işletmeye alan şirketin Portekiz ve Gana’daki tesisleri de yakında devreye girecek.

Geçmişi 200 yıl öncesine kadar uzanan modern çimento teknolojisinde devrim niteliğinde bir değişimin temsilcisi olan LC3 (Kireç Taşı Kalsine Kil Çimentosu) teknolojisi, CIMPOR’un sürdürülebilirlik stratejisinin merkezinde yer alan en kritik unsurlardan biri. Söz konusu teknoloji, çimento üretiminde yüksek CO₂ emisyonu yaratan klinkerin yerine, bol miktarda bulunan kireç taşı ve kalsine kili kullanarak önemli bir CO₂ azaltımı sağlıyor ve şirketin uzun vadeli karbon azaltım hedefleriyle tam bir uyum içinde. 

Kalsine Kil Teknolojisi: DeOHclay ile Etkili CO Azaltımı

Göstergeİyileşme / Azaltım Oranı
Isı Enerjisi Tüketimi%30 azalma
Elektrik Enerjisi Tüketimi%60 azalma
CO Emisyonu%90’a kadar azalma
Çimentoda Klinker Oranı%40 ve üzeri azaltılabilir

“Geleceği sadece konuşmuyor, bugünden inşa ediyoruz”

CIMPOR’un modern çimento teknolojisinde devrim yaratan yenilikçi çözümlerine dikkat çeken  CIMPOR Global Holdings Yönetim Kurulu Başkanı Suat  Çalbıyık, şirketin vizyonunu ve sürdürülebilirlik hedeflerini şu sözlerle özetledi: “Sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi iş modelimizin ve geleceğe yönelik stratejimizin temeli olarak görüyoruz. Rekabetin sadece finansal başarılarla değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal sorumluluklarla da ölçüldüğü bu yeni dönemde, CIMPOR olarak düşük klinker oranına sahip çimentoların üretimi, alternatif yakıtların ve hammaddelerin kullanımı gibi unsurlardan oluşan yaklaşımımızla sektöre öncülük ediyoruz.  ‘Dijital Dönüşüm’ ve ‘Yeni Nesil Ürün Geliştirme’ gibi başlıklarla sektörün önümüzdeki 10 yıldaki gelişimini şekillendirecek stratejilerimiz, kendi yol haritamızla birebir örtüşüyor.

“Artık rejenerasyon zamanındayız” 

Yüz yıllardır aynı şekilde üretim yapan çimento sektörünün ağır sanayiyle özdeşleştiği görüşünün artık değişmeye başladığını vurgulayan Suat Çalbıyık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık rejenerasyon zamanındayız. Kendimizi, işlerimizi, sektörümüzü en baştan tanımlama zamanı ve dünya yeniden şekilleniyor. Ancak bu değişim yalnızca teknolojide değil, değerler sistemimizde de kendini gösteriyor. Kaynaklar, üretim biçimleri, insanın doğayla ilişkisi bir kez daha tanımlanıyor. Yaşanan dönüşümün sektörümüzdeki küresel aktörlerinden biri olarak, bu yeni çağa yalnızca ayak uydurmuyor, yön veriyoruz. Artık sadece malzeme üretmiyoruz, CIMPOR olarak dönüşümün malzemesini üretiyoruz. Kendi geliştirdiğimiz DeOHclay (Dekarbonize Kil) teknolojisiyle düşük karbonlu çimento üretiminde öncülük ediyoruz. Bu teknoloji, klinker oranını düşürerek emisyonları önemli ölçüde azaltıyor. Bunun yanı sıra daha az klinker, daha az enerji gerektiren ve daha çevre dostu olan katkılı çimentoların üretim ve satış oranını hızla artırıyoruz. Gelecek için sadece konuşmuyor, onu en çevreci ve en inovatif yöntemlerle bugünden inşa ediyoruz.”

CIMPOR Global Holdings CTO’su Berkan Fidan ise “CIMPOR olarak çimento endüstrisinde oyunun kurallarını değiştiriyoruz ve bu değişimin merkezinde çığır açan ‘de’OHClay Kalsine Kil Teknolojimiz’ yer alıyor. Bu teknoloji ile sadece inovasyona değil, somut çevresel çözümlere yatırım yapıyoruz. 2026 yılına kadar en az 1,5 milyon ton/yıl kapasiteye ulaşarak dünyanın en büyük kalsine kil üreticisi olmayı hedefliyoruz. Bu kapasite, yılda 5 milyon ton eşdeğer kalsine kil karışımlı çimento üretimi anlamına gelirken, bize her yıl 1,2 milyon tona kadar CO2 azaltma imkanı sunacak. Bu rakamlar, aynı zamanda CIMPOR’un küresel sürdürülebilirlik liderliğini ne kadar ciddiye aldığının en güçlü kanıtı” dedi.

Sürdürülebilirlik ve İnovasyon Stratejileri

Sektördeki en güçlü, en sürdürülebilir ve en yenilikçi global oyunculardan biri olarak konumlanan CIMPOR, yeni nesil malzemeler ve akıllı şehir çözümleri gibi çimento sektörünün ötesine geçen stratejik alanlardaki yatırımları ile kendisini geleceğin ekonomisine hazırlıyor. Bu vizyon; karbon nötr üretim süreçlerine daha da yaklaşmanın yanı sıra döngüsel ekonomiye tam entegrasyonu ve sektördeki dönüşümün itici gücü olmayı da kapsıyor. Şirket, yeşil enerji, kaynak geri dönüşümü ve çevresel çözümler alanlarında stratejik yatırımlar yapmaya devam ederken, dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0 uygulamaları ile üretim süreçlerinin daha verimli ve izlenebilir olmasını sağlayarak kayıpları ve verimsizlikleri azaltıyor. İklim kriziyle mücadeleyi hem bir sorumluluk hem de sektörün ve dünyanın geleceğini şekillendirecek stratejik bir öncelik olarak gören şirketin yol haritasının merkezinde, karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik bütüncül bir yaklaşım yer alıyor. Sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi iş modelinin ve geleceğe yönelik stratejisinin temel olarak gören CIMPOR-, yapı malzemeleri sektörünün içinde bulunduğu “üçüz dönüşümün” (sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm, nitelikli insan kaynağı) öncü ve itici güçlerinden biri konumunda. 

Okumaya Devam Et

GENEL

İnovasyon ürünü DokaFit, kalıp sektörüne yepyeni bir standart getiriyor

Yayınlandı

-

Doka’nın ekonomik seri olarak üretilen yeni ürünü DokaFit, şantiyelere uygun bütçeyle yüksek kalitede kalıp malzeme kullanma imkanı veriyor. Gerçek anlamda “amaca uygun” şekilde tasarlanan DokaFit, dayanıklı olması ve çok yönlü işlevselliğiyle kalıp sistemlerine yeni bir standart getiriyor.

Doka’nın Asya’daki son teknolojiye sahip tesislerinde üretilen ve kısa süre önce piyasaya sunulan yeni DokaFit serisi, inşaat sektöründeki değişen ihtiyaçlara yanıt verecek şekilde tasarlandı.

Hızlı temin avantajıyla sunulan, düşük maliyetli DokaFit ürünleri, hafif yapısı sayesinde kolayca monte edilebiliyor ve sökülebiliyor.

Doka Orta Doğu & Afrika Bölge Direktörü Peter Fischer, yeni ürün serisine ilişkin yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi: 

“Lansmanını yaptığımız DokaFit ile, gerçekten amacına uygun bir ürün yelpazesini piyasaya sunuyoruz. Bu seri, farklı projelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere özel olarak tasarlandı. DokaFit, Premium özelliklerin tamamına ihtiyaç duymadan verimlilik arayan müşterilerimiz için, kalite ile uygun fiyat dengesini gözeten, akılcı bir çözüm sunuyor. Doka Fit ile malzemenin verimli kullanımına imkan vererek, müşterilerimize somut faydalar sağlayan bir ürün ailesi geliştirdik.”

İnşaat sektöründe oyunun kurallarını değiştirecek

Doka Asya Pasifik İnovasyon Merkezi Başkanı Amitendra Sarkar ise yeni ürün serisine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“DokaFit serisi, inşaat sektöründe oyunun kurallarını değiştiren bir yenilik olarak öne çıkıyor. Serideki ürünlerin hafif tasarımı ve sezgisel montaj sistemi, projelerin daha hızlı tamamlanmasını ve işçi maliyetlerinin düşmesini sağlıyor. Bu yenilikçi sistem, iş ortaklarımızın inşaat projelerini daha verimli yürütmelerine olanak tanıyor. 

Verimliliği yüksek, maliyeti düşük

DokaFit serisinin, DokaFit Handset ve DokaFit Prop olmak üzere 2 modeli bulunuyor. 

Bunlardan DokaFit Handset, duvar, kolon ve temel gibi geniş bir uygulama alanında üstün verimlilik sunuyor. Vinç kullanımına gerek kalmadan hızlı kalıplama imkânı veren DokaFit Handset, böylece malzeme ihtiyacını azaltarak, önemli oranda zaman ve maliyet tasarrufu getiriyor.

Dayanıklılık açısından optimize edilen DokaFit Prop ise, kolay kullanımı ve ergonomik bağlantı özelliğiyle öne çıkıyor. Bu ürün uygun fiyatıyla, hem küçük ölçekli hem de büyük projeler için ideal bir çözüm oluyor.

DokaFit ürün serisi, resmi lansmanının ardından piyasaya sunuldu. Ürün serisi Ortadoğu ve Afrika bölgelerinde satılıyor.

Okumaya Devam Et

GENEL

Volvo Trucks, Göz Takip Teknolojisi İle Sürücü Uyarı Destek Sistemini Üst Seviyeye Taşıyor!

Yayınlandı

-

Volvo Trucks, uzun yol şoförlerini desteklemek ve yol güvenliğini artırmak amacıyla “Sürücü Uyarı Destek Sistemi”ni (Driver Alert Support) “Göz-Takip Kamerası” ile güçlendiriyor!

Volvo Trucks, uzun saatler boyunca yolculuk yapan kamyon şoförlerinin dikkat ve konsantrasyonlarının korunması için yeni teknolojileri devreye alıyor. Volvo Trucks, mevcut sistemini daha da geliştirerek yorgunluk ya da dikkatsizlik belirtileri gösteren sürücüleri tespit edip uyarıyor. Volvo Trucks, sürücülerin yanında olmayı ve trafikteki herkesin güvenliğini desteklemeyi hedefliyor. 

Volvo Trucks’ın geliştirilmiş “Sürücü Uyarı Destek Sistemi”, iki kamera kullanıyor. Yan taraftaki ekranın üzerine yerleştirilen yeni “Göz-takip Kamerası”, sürücünün bakış yönü üzerinden dikkat dağınıklığı belirtilerini tanıyor, sürücüyü açılan mesaj penceresiyle ve sesli uyarı ile bilgilendiriyor. Mevcut sistemde bulunan, öne dönük kamera ise şeridin konumunu, kamyonun şerit içindeki yerini ve yol kenarına yakınlığını izliyor. Böylece uyku halindeki ya da dikkat dağınıklığı yaşayan bir sürücünün tipik davranış özellikleri tespit edilebiliyor.

Volvo Trucks Trafik ve Ürün Güvenliği Direktörü Anna Wrige Berling; “Birkaç saatlik sürüşün ardından direksiyon başında uyanık ve odaklı kalmak zor olabilir. Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemimiz, yorgunluk ya da dikkatsizlik belirtileri gösteren bir sürücüyü algılama ve uyarmada çok daha iyi sonuçlar veriyor. Amacımız, sürücüleri desteklemek ve onlar ile aynı yolu paylaşan kişileri korumaya yardımcı olmak. Sürekli olarak ek güvenlik sistemleri geliştiriyoruz ve devreye alıyoruz. Volvo Trucks’ta uzun vadeli vizyonumuz olan ‘Sıfır Kaza’ ve güvenlik yaptığımız her faaliyetin merkezinde yer alıyor” dedi. 

Sistem, güncel GSR2 (General Safety Regulation) standardını karşılıyor

Temmuz 2026’da yürürlüğe girecek ikinci adım dahil olmak üzere, Avrupa Birliği (AB) içindeki tüm kamyonların “Gelişmiş Sürücü Dikkatsizlik Uyarısı” (ADDW) sistemleriyle donatılması şart koşuluyor. Göz-takip Kamerası, 18 km/s üzerindeki hızlarda aktif hale geliyor. 

Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemi, AB’deki Volvo FH ve Volvo FM ile Volvo FL ve Volvo FE için standart olarak sunulacak. Sistem ayrıca Norveç, İsviçre ve Birleşik Krallık gibi bazı AB dışı pazarlarda da geçerli olacak. Diğer pazarlarda ise isteğe bağlı sipariş edilebilecek. Sistem, Kasım 2025’te üretime geçiyor. AB dışındaki pazarlarda, bugünkü ön kameralı Sürücü Uyarı Destek Sistemi sunulmaya devam edilecek.

Güvenlik, Volvo Trucks için temel bir değer. Şirketin en çok satılan modelleri Volvo FH ve Volvo FM, 2024’te ağır kamyonlar için ilk kez gerçekleştirilen Euro NCAP güvenlik testlerinde, en yüksek puan olan 5 yıldız ile ödüllendirildi. Volvo Trucks’ın 2024’teki ilk başarısının ardından; Euro NCAP’in 2025 yılında gerçekleştirdiği, ağır ticari araçlara yönelik ikinci güvenlik testinde, hem Volvo FH Aero hem de Volvo FM, en yüksek puan olan 5 yıldızla yeniden ödüllendirildi.

Geliştirilmiş Sürücü Uyarı Destek Sistemi özellikleri:

  • Sistem iki kameraya dayanıyor: Göz-takip Kamerası, sürücünün nereye baktığını izleyerek dikkatsizlik belirtilerini algılıyor. Ön yönlü kamera ise şerit işaretleriyle sürücünün direksiyon hareketlerini karşılaştırıyor. 
  • Dikkatsizlik ya da uykulu sürüş belirtileri algılandığında, ekranda açılan mesajla ve sesli uyarıyla bilgilendiriliyor. 
  • Dikkatsiz sürüş devam ederse sesli uyarı seviyesi yükseliyor.
  • Sistem, kontağın açılmasıyla otomatik olarak devreye giriyor.

Okumaya Devam Et

Son Yazılar

Trendler