Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar: “2022 yılı ortalarından itibaren sektörün yeniden hareketleneceğini öngörüyorum”

“2022 yılında öncelikle dengeli bir üretim ve satış faaliyeti sürdürmeyi hedefliyoruz. Bu süreçte, hızla artan döviz kurları ve buna bağlı olarak oluşabilecek yüksek enflasyonun piyasaları ve özellikle konut sektörünü nasıl etkileyeceği en kritik konular olacak.”

2021 yılı için sektör ve firmanız özelinde kısa bir değerlendirmede bulunabilir misiniz?

İnşaat sektörü 2021 yılını bir önceki yıla oranla daha hareketli geçirdi. Ancak, özellikle yılın ikinci yarısından itibaren pandeminin de etkisiyle dünyada ortaya çıkan hammadde tedariki sıkıntısı ve lojistik sorunlar, inşaat sektöründe de maliyet ve lojistik konularında güçlükler yaşanmasına sebep oldu. Bu durum üçüncü çeyrek sonuçlarına yüzde 6,7’lik küçülme olarak yansıdı.

Üretici enflasyonundaki yüksek artışlar ve inşaat sektöründe son bir yılda yüzde 45’e ulaşan maliyet artışı, döviz kuru ve ekonomideki dalgalanmanın da etkisi ile mevcut işlerin yavaşlamasına, yeni yatırımların da durmasına neden oldu.

Yeni konut arzında 2020’den itibaren gördüğümüz azalma, 2021’de inşaat maliyetlerinde yaşanan artış, enflasyon ve döviz kurlarındaki yükselme ile durma noktasına geldi. Tüm bunlar emlak satış ve kiralama fiyatlarında yüksek artışlara neden oldu. Konut açığını azaltmanın yanında depreme yönelik yenileme ihtiyacını ve emeğe etkisini düşünürsek, yeni konut arzındaki bu daralmanın, ekonomik, sosyal ve gelecek açısından büyük bir sorunlar barındırdığını söyleyebiliriz.

Türk Ytong olarak baktığımızda, tüm bu zorlu şartlarda süreci oldukça iyi yönettiğimize inanıyorum. 2021 yılını, öngörülerimizin üzerinde gerçekleşen talepler ve satışlarla hedeflerimizin üzerinde tamamlıyoruz. Geçen yıla göre üretim ve satışımızı yüzde 15 artırdığımızı söyleyebilirim.

Sektördeki son gelişmeler ışığında yeni yıl için beklenti ve öngörüleriniz nasıl şekilleniyor? Biraz bahseder misiniz?

İnşaat sektörü son üç yıldır eski performansından oldukça uzak bir görüntü veriyor. Global piyasalardaki duraklamalara paralel biçimde azalan inşaat hacmi, 2020 yılı başlarında ortaya çıkan pandeminin de etkisiyle beklenen seviyelere ulaşamadı. 2021 yılının son aylarında yaşanan kur – faiz tartışmalarının ve özellikle enerji maliyetlerinde ortaya çıkan yüksek artışların etkisiyle inşaat sektörünün önümüzdeki kısa ve orta vadede olumsuz etkilenme ihtimali çok yüksek.

Özellikle üretim yapan sanayi kuruluşlarının maliyet artışlarını kısa sürede fiyatlarına yansıtması da kolay olmayacaktır. Yüksek fiyatlar ve maliyet artışlarının konuta olan talebi frenlemesi doğal olarak sektörü zora sokacaktır. Buna karşılık giderek cazip hale gelen ihracat taleplerinin yapı malzemeleri sektörüne bir nebze de olsa nefes aldıracağını tahmin ediyoruz. 2022 yılı ortalarından itibaren piyasada dengelerin oluşacağını ve sektörün yeniden hareketleneceğini öngörüyorum.

2022 yılı hedefleriniz ve bu yılda özellikle ön plana çıkaracağınız çalışmalardan bahseder misiniz?

2022 yılında öncelikle dengeli bir üretim ve satış faaliyeti sürdürmeyi hedefliyoruz. Bu süreçte, hızla artan döviz kurları ve buna bağlı olarak oluşabilecek yüksek enflasyonun piyasaları ve özellikle konut sektörünü nasıl etkileyeceği en kritik konular olacak. 2022 yılı hedeflerimizi belirlerken tüm bu parametreleri göz önünde bulundurarak ilk aylarda daha ihtiyatlı olacağımızı tahmin ediyorum. Yılın ikinci yarısında talepte belirgin bir artış olacağını öngörüyoruz ve yılın ilk yarısını bu talebe cevap verebilmek üzere hazırlık yaparak geçirmeyi planlıyoruz.

2022 yılında Ytong Panel ve Multipor Isı Yalıtım ürünlerimizin daha fazla ön plana çıkmasını hedefliyoruz. Panel ürünlerimiz, sanayi ve lojistik yatırımlarında artan beklentilere ve yüksek kalite arayışına cevap verebilen en uygun malzeme konumunda. Enerji verimliliğindeki artan bilinçlenme ve ihtiyaçlara ise yanmaz ve güvenli ısı yalıtımı sağlayan Multipor ile cevap veriyoruz.

Ytong Blok, özellikle depreme yönelik Kentsel Yenileme çalışmalarında yaygın biçimde tercih edilen bir duvar malzemesi konumunda. Yapıları hafifletmesi ve sağladığı ısı yalıtımı yanında, 2022’de de sektörün güvendiği, kolay eriştiği bir çözüm ortağı olmayı sürdüreceğiz.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Yeşil Mutabakat, ülkemizin ve sektörümüzün gündemi olmayı sürdürecek. İklim değişikliği sorununun ve Yeşil Mutabakatın çevreden çok ekonomi boyutuyla ele alınması gerekiyor. Ülkemizin AB pazarında rekabet gücünü koruması için bu konuda ciddi çalışmalara ihtiyaç var. Türk iş dünyasının sektör ayırt etmeden bu konuya odaklanması, eylem planları için harekete geçmesi gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları ve derneklerin üyelerini bilgilendiren önemli çalışmaları olsa da daha etkin ve kapsayıcı çalışmalara ihtiyaç var. AB’nin bu adımını orta ve uzun vadede yapı sektörünü çevreye duyarlı bir yaklaşımla dönüştürmek için bir fırsat olarak görmek ve karbon nötr olma vizyonunu gündemimize almak durumundayız.

Tüm bu gelişmelerin yanında ülkemizde hızla artan bir yatırım iştahının olduğuna ve üretim hamlesinin yaşandığına şahit oluyoruz. Türkiye’de özellikle organize sanayi bölgelerinde yeni yatırımların arttığını, OSB’lerin yeni arsa alanlarıyla genişleyerek büyüdüğünü, yeni OSB’lerin hızla kurulmaya başlandığını ve bu sanayi alanlarına büyük bir talep olduğunu görüyoruz. Ytong olarak özellikle bu OSB’lerin Yeşil OSB Konsepti ile kurulmalarını olumlu buluyor ve destekliyoruz. Yeşil OSB’ler AB’nin Yeşil Mutabakatına uyum için hayati önem taşıyor. Yapısal olarak uzun yıllardır hizmet veren OSB’lerin ise tıpkı konutlardaki kentsel dönüşüm örneğinde olduğu gibi yapı güvenliğini ve Yeşil Mutabakat şartlarını sağlayacak şekilde yeniden inşa edilmesi ülkemizin pandemi döneminde yeni sanayi hamlesini gerçekleştirebilmesi için önemli olduğunu inanıyoruz. Ytong olarak sanayinin yeşil dönüşümü sürecinde ürün ve hizmetlerimizle destek veriyoruz.

Reklam