“Enerjinin dönüşümünde en önemli teknolojilerden biri olan ısı pompasının üretimine yönelik Ar-Ge süreçlerimizi tamamladık.”
- Öncelikle, markanızın genel yapılanması hakkında bilgi verir misiniz?
Sürdürülebilir enerji yönetimi, işletmelerin global ortamda rekabet edebilmeleri, çevreye duyarlı, temiz enerji kullanmaları ve maliyet avantajı elde etmelerinde kritik öneme sahip. Biz de ESCON Enerji olarak hem işletmelere bu doğrultuda hizmet vermek hem de ülkemizin enerji verimliliği sürecine katkı sağlamak üzere Türkiye’nin ilk ve tek enerji hizmet şirketi (ESCO) olarak 2004 yılında faaliyetlerimize başladık. Aynı zamanda ülkemizin tek global ESCO’suyuz. Sunduğumuz hizmetler üç ana başlık altında toplanıyor. Enerji Mühendislik Hizmetleri kapsamında, detaylı ve yatırım odaklı enerji etütleri, enerji yatırımı ve yönetim danışmanlık hizmetlerimiz bulunuyor. Sistem Çözümleri ile performans garantili anahtar teslim hizmet veriyoruz. Verimlilik artıcı projelerin finansmanını ise Enerji Performans Sözleşmeleri (EPS) hizmetimiz altında sağlıyoruz.
Pazar lideri olarak ülkemizde sürdürdüğümüz çalışmalarımızın yanı sıra bugüne kadar Avrupa’dan Güney Asya’ya uzanan bir coğrafyada, toplam 12 ülkede hizmet veriyoruz. Sağlıktan gıdaya, beyaz eşyadan otomotive kadar pek çok farklı sektörde faaliyet gösteren endüstriyel işletmeler için proje üretiyoruz. PepsiCo ve Lactalis’in global tedarikçisi konumundayız. Aynı şekilde ülkemizin gururu Şişecam’a da hem yurt içi hem de yurt dışı fabrikalarında hizmet veriyoruz.
- Enerji Verimliliği Kapsamında Yeni Nesil Ürünler ve Yenilikçi Çözümler‘iniz kapsamında, son dönemde geliştirmiş olduğunuz yeni ürünleriniz ve yeni hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Avrupa Birliği, sanayinin yeşil dönüşümünde iki konuya odaklanıyor: Atık ısıdan elektrik üretimi ve endüstriyel ısı pompası projeleri. Biz de enerjinin dönüşümünde en önemli teknolojilerden biri olan ısı pompasının üretimine yönelik Ar-Ge süreçlerimizi tamamladık, yakında üretici kimliğimize kavuşacağız. Peki, ısı pompası neden önemli? Bilindiği üzere konutlarda olduğu gibi endüstriyel işletmelerde de hem ısıtma hem de soğutma ihtiyacı bulunuyor. Sanayide ısınma doğal gaz kullanılarak kazanlardan, soğutma ise elektrik kullanılarak kule veya chiller gruplarından sağlanıyor. Elektrik ile çalışan ısı pompaları ise tek bir cihazda ısıtma ve soğutmayı sağlarken hem işletmelerin ısıtmada kullandıkları doğal gaz maliyetlerini ve doğal gaz kaynaklı emisyonlarını sıfırlıyor hem de tüketilen elektriğin yenilenebilir kaynaktan sağlanması durumunda karbon nötr işletmeye geçişin önü açılıyor. İşletmeler soğutma enerjisine ihtiyaç duymasalar bile atıkları sonucu ortaya çıkan atıl enerjiyi değerlendirerek yüksek verimli ısı pompalarına geçiş yapabiliyor.
- Projelerde tercih edilen ürünlerinizin/hizmetlerinizin, ilgili müşterilerinize sağladığı katma değerler hakkında neler söylemek istersiniz?
Düşük karbonlu, yeşil ekonomiye geçiş dünya genelinde giderek daha fazla ivme kazanıyor. Ülkemizdeki işletmelerin de benzer bir çaba içerisinde olduğunu görüyoruz. Özellikle son yıllarda yaşanan çevre felaketlerinin oluşturduğu farkındalığın ardından kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtlardan çıkmaya yönelik talepler artmaya başladı. İşletmeler enerji verimliliğini maksimize ederek tüketimlerini azaltmayı, tamamen elektrik kullanmayı, bunu da yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı hedefliyor.
ESCON Enerji olarak bu kapsamda yaptığımız tüm çalışmalarla işletmeler için katma değer yaratıyoruz. Emisyon azaltmaya yönelik hizmetlerimizle enerji maliyetlerini düşürüyor, bu projeleri performans garantili finanse ederek işletmelerin sermaye bütçelerine dokunmamalarını sağlıyor ve ihracatçı firmaların uluslararası tedarik zincirlerindeki pazar paylarının artmasına destek oluyoruz.
- Geride bıraktığımız 2022 yılında gerçekleştirdiğiniz hedefleriniz ve önümüzdeki 2023 yılında planladığınız hedefleriniz doğrultusunda, yurt içi & yurt dışı satışlarınız ve yeni yatırım & bayii yapılanması kapsamında neler paylaşmak istersiniz?
Geride bıraktığımız yıl, işletmelerin enerji verimliliği farkındalığının daha da arttığını gördük. Bunda gerek enerjinin iklim krizine etkileri gerekse arz, güvenlik ve maliyet açısından yaşanan sorunlar da etkili oldu. İşletmelerin bu alana yönelik talepleri neticesinde biz de yılı yüzde 100 büyüme ile kapatırken, istihdamda da yüzde 30’luk artış yakaladık. Bu yılki büyüme hedefimizi ise geçen yıla göre yüzde 200 olarak belirledik ve ilk çeyrekte yakaladığımız grafik de bu hedefe ulaşacağımızı işaret ediyor. Bu yıl içinde Almanya’da bir ofis açmayı, Mitsubishi Heavy Industries ile birlikte Uzak Doğu Asya pazarına girmeyi ve Ukrayna’da yeni bir yapılanmaya gitmeyi hedefliyoruz. İstihdamımızı da yüzde 25 artırmayı planlıyoruz. Tüm bunların neticesinde Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında küresel bir oyuncu olma yolunda önemli bir ilerleme kaydedeceğiz.
- Geliştirdiğiniz ürünlerinizin / sunduğunuz hizmetlerinizin üretim süreçleri dolayısıyla çevresel etkileri düşünüldüğünde, “Sürdürülebilir Odaklı” ve “Karbon Ayak İzi” konularında neler yaptığınızı öğrenebilir miyiz?
Uluslararası Enerji Ajansı’nın projeksiyonlarında 2040 yılına kadar ihtiyaç duyulan emisyon azaltımının yüzde 40’ının enerji verimliliği ile sağlanabileceği öngörülüyor. Bizim sunduğumuz her hizmet, yaptığımız her çalışma enerji verimliliğini sağlamak ve karbon ayak izini azaltmaya yönelik, dolayısıyla sürdürülebilirliğe hizmet ediyor. Bu noktada işletmelerin, kaynakların verimli kullanımı için ‘Sürdürülebilirliğin 3 Altın Kuralı’nı uygulamaları gerektiğini savunuyor ve bu doğrultuda hizmet sunuyoruz. İlk kuralımız ‘azaltmak’ yani kullanılan değerli kaynak kullanımının azaltılması, kayıpların ve israfın önlenmesi. Bu durum davranışsal ve kültürel dönüşümü gerektiriyor. İkinci kural ‘yeniden kullanmak’. Bu da ham madde ve enerjinin yeniden kullanılmasını kapsıyor. Bu noktada özellikle ısı pompası teknolojisi ve atık ısı geri kazanım sistemleri ön plana çıkıyor. Üçüncü ve son kural olan ‘geri dönüştürmek’ ise üretim esnasında ortaya çıkan atıkların yeniden kazanımını ve diğer proseslere girdi oluşturulabilmesini ifade ediyor. Burada da özellikle endüstriyel simbiyozun yaygınlaştırılması veya sanayi atık ısılarından ORC teknolojisi ile elektrik üretme en yeni teknoloji olarak ön plana çıkıyor.