2022 yılında tüm dünyada sürdürülebilirliğin önemi bir kez daha anlaşılırken pandemi ve iklim değişikliğinin olumsuz etkileri daha sürdürülebilir, inovatif ve çevreye önem veren yaklaşımlara olan ihtiyacı da yeniden gözler önüne serdi. Bu zaman diliminde sürdürülebilirliği bir yönetim yaklaşımı olarak benimseyen şirketler performansları ile ön plana çıktılar. Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi QUA Granite ise üretim süreçleri ve ürünleri için hayat boyu sürdürülebilirlik yaklaşımı ile doğal kaynakların tüketimini azaltmaya ve ürünlerinin çevresel etkilerini en düşük seviyede tutmaya odaklanıyor.
Gelecek kuşaklara iyi bir yaşam sunmak için ürünlerimizde hayat boyu sürdürülebilirlik yaklaşımını benimsiyoruz. Tüm üretim süreçlerimizde sürdürülebilir çevre dostu çalışmaları faaliyetlerimizin merkezine yerleştiriyoruz. Türkiye’nin en büyük teknik granit üreticisi QUA Granite olarak sürdürülebilirlik kavramını ekonomik, çevresel, sosyal ve yönetişim eksenlerinde tanımlayarak ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına ve büyümesine destek olma hedefiyle çalışıyoruz.
“Sürdürülebilir kalkınmanın önemli aktörlerinden biri olmak öncelikli hedeflerimizden…”
Ülkemizin en genç ve dinamik teknik granit üreticilerinden biri olarak global rekabet şartlarını yakalama ve dünya standartlarına ulaşma vizyonu doğrultusunda kararlı adımlarla ilerliyor ve faaliyet gösterdiğimiz sektörde sürdürülebilir büyüme anlayışıyla önemli bir yer edinirken, ihracat, üretim, istihdam ve inovasyon gibi alanlarda ülkemizin gücüne güç katmaya devam ediyoruz.
QUA Granite olarak sürdürülebilirlik konusunu stratejik bir yönetim modeli olarak benimsiyor ve sürdürülebilir kalkınmanın önemli aktörlerinden biri olmak için çalışıyoruz. Bunun için dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik inisiyatifi olan ve insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanında on evrensel ilkeye dayanan “Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni (UN Global Compact) 25.10.2021 tarihinde imzaladık ve bakış açımızı ve sorumluluğumuzu belgeledik.
İlgili başlıklardaki performansımızın bir özeti niteliğindeki “Sürdürülebilirlik Raporu” hazırlıklarımıza da 2021 yılında başlamıştık. Bu yıl paylaştığımız sürdürülebilirlik raporumuz ile çalışmalarımızı taçlandırdığımıza inanıyoruz. Ancak elbette ki sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetlerimizi açık ve şeffaf bir biçimde paylaşmaya önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz.
“Sürdürülebilir bir kalkınma ancak sürdürülebilir bir çevre ile mümkün olabilir”
QUA Granite olarak tüm üretim faaliyetlerimizde sürdürülebilir çevre dostu çalışmalarımızı; kalite, verimlilik ve iş güvenliği ile birlikte en temel üretim prensibi olarak konumlandırıyoruz. Çevre politikamız kapsamında sürekli iyileştirme çalışmalarıyla birlikte üretim kaynaklı atıkları süreçlere geri kazandırıyor, ham madde seçimlerini sürdürülebilir malzemelerden seçerek geri dönüştürüyoruz.
“Sürdürülebilir bir kalkınma ancak sürdürülebilir bir çevre ile mümkün olabilir” ilkesi ışığında faaliyet ve işleyişimizin çevresel boyutlarını belirleyerek, etkilerini minimum düzeye indirmeyi ve çevre ile ilgili olarak her alanda sürdürülebilir ve yenilikçi bir gelişim sağlamayı amaçlıyoruz.
Bu doğrultuda proses ve ürünlerimiz için hayat boyu sürdürülebilirlik yaklaşımını benimseyen ve doğal kaynakların tüketimini azaltmak ve ürünlerin çevresel etkilerini en düşük seviyede tutmak amacıyla Türkiye için örnek uygulamalara imza atan bir kurum olarak üretim tesislerimizin inşaatından önce tüm yasal mevzuatlara uygun arıtma tesislerini tamamladık.
Sürdürülebilir su yönetimi anlayışının dünyanın geleceği için elzem olduğunun bilinciyle bizden sonraki nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışıyor ve su kullanımımızı proses boyunca efektif bir şekilde yönetiyoruz. Bu bağlamda fabrika içerisinde kurduğumuz arıtma tesislerimiz ile üretimde kullanılan suyun tamamını arıtarak tekrar üretime kazandıran sektöründeki ilk ve tek firma olmanın gururunu yaşıyoruz.
“Su tüketimini ve çevresel etkileri en aza indirmeyi hedefliyoruz”
Temiz suya erişim ve kuraklık, günümüzün en önemli sorunları arasında yer alıyor. Dünya genelinde milyarlarca insan, su kıtlığı sorunuyla yüz yüze… Küresel iklim değişikliği nedeniyle azalan yağışlar, su kaynaklarımızı kurutmaya devam ederek kuraklık tehlikesini hızla artırıyor. Bilinçsizce yapılan tüketimler de tonlarca suyun heba olmasına neden oluyor. Temiz su kaynaklarımızın sürdürülebilir şekilde yönetimini sağlayarak yokluğunun önüne geçmek ise hepimizin vazifesi…
QUA Granite olarak sadece Dünya Su Günü’nde değil, yılın her gününde su krizini çözmek üzere değişimi hızlandırmak ve farkındalık yaratmak için çabalıyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda hareket ederek su politikamızı, su tüketiminin ve çevresel etkilerinin en aza indirilmesine yönelik oluşturduk.
Verimliliğimizi artırmak ve su israfını önlemek için üretim faaliyetlerimiz sırasında oluşan atık suyun %100’ünü doğaya deşarj etmeden, toplamda 94.000 m3/gün kapasiteli olan endüstriyel atık su arıtma tesisimizde arıtarak tekrar üretime kazandırıyoruz. Su verimliliği konusundaki çalışmalarımızı da ISO 14046 Su Ayak İzi Standardı ile belgelendirdik.
Yaşamsal faaliyetlerimizi sürdürebilmemizin önündeki en büyük engel olan su kıtlığı problemi hepimizi en derinden etkiliyor. Bereketin sembolü olan suyun bir damlasının dahi boşa harcanamayacak kadar kıymetli olduğunu hep birlikte idrak etmemiz gerekiyor.
“Yatırım kararlarımızı biyoçeşitliliği gözeterek alıyoruz”
QUA Granite olarak operasyonlarımızın biyoçeşitliliğe olan etkisini düzenli olarak takip ediyor, önleyici faaliyetleri hayata geçiriyor ve raporlamalar yapıyoruz. Kapasite artırım çalışmaları kapsamında hazırlanan raporlarda yeraltı ve yeryüzü suları, fauna, flora, koruma alanları, tarımsal alanlar ve toprak bileşenlerinin analizlerini yaparak takibini sağlıyoruz. Ayrıca bir uyumsuzluk durumunda mevzuat doğrultusunda aksiyonlar alıyoruz.
Yatırım kararlarımızı o bölgedeki biyoçeşitliliğin etkilenmemesi adına gerekli analizleri yaparak alıyoruz. Fabrikamızda ve etki alanında; milli parklar, tabiat parkları, sulak alanlar, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, yaban hayatı koruma alanları, kültür varlıkları, tabiat varlıkları, sit ve koruma alanları, Boğaziçi koruma kanununa göre koruma altına alınan alanlar, biogenetik rezerv alanları, biyosfer rezervleri, özel çevre koruma bölgeleri, özel koruma alanları, içme ve kullanma su kaynakları ile ilgili koruma alanları, turizm alan ve merkezleri ve koruma altına alınmış diğer alanlar bulunmuyor. Son kapasite artırım çalışmasında yapılan analizler de yatırım kaynaklı olarak biyoçeşitliliğe herhangi bir olumsuz bir etki yaratılmayacağını ortaya çıkardı.
Kısacası, yaşamın her alanında ve anında doğaya sevgi ve şefkatle yaklaşmak büyük önem arz ediyor. Biz de QUA Granite olarak yaşanabilir bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz.